Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 180: Sonun Uçurumuna Girmek

Sonun Uçurumu birçok varlığın korkup sakındığı bir alan. Uzun zamandır sessiz olan bu alan şimdi birkaç misafir ağırlayacaktı.

" Efendim alana ulaştık. "

Yasmin, alana ulaştığında Mustafa' yı bilgilendirdi.

Buraya kadar gelmeyi başarmıştı. Ama bundan sonra ne yapacağını ve ne olacağını bilmiyordu.

" İyi iş çıkardın. " Mustafa ciddi bir yüz ifadesine büründü ve kızlara döndü " Şuan da Sonun Uçurumu' ndayız. Birazdan içene gireceğiz. " dedi.

Kızların yüzünde şaşkın bir ifade oluştu.

" Bizi daha önce birçok zorlu durumdan kurtardın. Sonun Uçurumu da olsa buradan kurtulacağına inanıyoruz. "

Deniz sanki tüm kızların içinden geçenleri dile getirmişti. Tüm kızlarda başlarını sallayarak Deniz' e katıldıklarını belli ettiler.

Aşye, Mustafa' ya baktı yüzünde tatlı bir gülümseme ile" Bize bir mucize daha gösterme vaktin geldi. " dedi.

Ayşe' nin sözleri herkesin yüzünden bir gülümseme oluşmasına neden oldu. Herkes Mustafa' ya güvensede durumun çok sıkıntılı olduğunun farkındaydılar.

Ölüm ile yaşam arasında ince çizgi duruyorlardı. En ufak bir hata ölümlerine neden olacaktı.

Mustafa kızların düşüncelerini duyduktan sonra harkete geçti.

Şuan savaş gemsini kendisi kullanıyordu. Tek bir hedefi vardı. O da zihninde gördüğü haritayı takip etmekti. Yolun sonunda az çok gördüğü varlığının ne olduğunu tahmin etmişti.

...

Suikastçi Sonun Uçurumu' na doğru hareket eden savaş gemisini gördüğünde duraksadı.

Herkes gibi o da Sonun Uçurumu hakkında ki söylentileri ve hikayeleri duymuştu. Bu yüzden tereddüt ediyordu.

Hedefi gözleri önünde Sonun Uçurumu na doğru giderken ne yapacağını bilmiyordu. Takip edip etmemek arasında ikilemde kalmıştı.

" Gerçekten oraya gidecekmisin? Bu güvenin kaynağı ne? "

Suikastçi, Mustafa' yı tanımasada aptal olmadığını biliyordu. Takip ettiği sırada rotasında ki ani değişikliği fark etmişti. Bu yüzden buraya gelmesinin bir nedeni olması gerektiğini biliyordu.

Ama bu nedenin ne olduğunu bilmiyordu.

" Neden hareket etmiyorsun? "

Suikastçi sonunda takip etmeye karar vermişti. Ama korkusuz Gökdoğan' ı ileri gitmek istemiyordu.

Bu bir canavarın iç güdü ile verdiği bir karardı. İlerde kendisinden çok güçlü bir varlık ve tehlike olduğunu sanki hissetmişti. Efendisi ne kadar ilerlemesini söylesede iç güdüsü ve bedeni aksini söylüyordu.

" Seni burada bekleyeceğim. Bakalım ne kadar dayanacaksın."

Suikastçi, Gökdoğan' ın tepkisini gördüğünde gitmekten vazgeçti. Kendisi hissetmesede canavarının ilerde çok büyük bir tehlike hisettiğinin farkına varmıştı.

...

Mustafa Sonun Uçurumu' na girdiğinde gözlerini kapattı. Gözleri açık olsada bu alanda zaten hiçbir şey göremezdi.

Gözlerini kapatarak daha önce gördüğü görüntüye bakarak doğru yolda ilerlemeye çalışıyordu. Şu an ufak bir hata ölüm ile sonuçlanacaktı.

Etrafı karanlık ile çevrili olsada etrafından akan güçlü ve yoğun enerjiyi halen hissedebiliyordu. Bu enerji ile en ufak bir temas kendisi ve kızlar için ölümün kapısını açacaktı.

Mustafa  zihninde beliren bu görüntülerin neden kaynaklandığını az çok tahmin ediyordu. Birkaç ay önce Ruh Kulesinin son katında zihnine yerleşen Anka kuşu sayesinde bu görüntüleri görüyordu.

Tam mantığını anlamasada zihninde ki anka kuşunu tetikleyen birşeyin olduğunu fark etmişti. Yoksa Anka kuşu zihnine ilk girdiğinde kendisine haritayı gösterirdi.

Ama şuan bunları düşünmek için uygun zaman değildi. Konsantre olup dikkatini toplaması gerekiyordu. Sadece kendi canı ellerinde değildi.
Deniz, Merve, İkbal, Işıl, Ayşe ve Yasmin' inde hayatı kendi ellerindeydi.

Bu kendisine büyük bir yük bindiriyordu. Bedeni sanki binlerce tonluk bir ağırlığın altında eziliyor gibiydi.

...

" Sonunda uzun süren bekleyiş bitiyor. "

Mustafa, Sonun Uçurumu' na girdiği vakit parlak kırmızı renkte gözlere sahip varlık birkez daha mırıldandı.
Sesi o kadar eskidi ki biri rahatlıkla zamanın gücünü hissedebilirdi.

...

Sonun Uçurumu' nun tam olarak nasıl bir yapı olduğunu kimse bilmiyordu. Tamamen gizemli bir mekan olan bu yer. Aslında sadece tek bir varlığa ev sahipliği yapıyordu.

Mustafa zihninde ki görüntüyü takip ederek ilerlerken sonunda hedefine yaklaşmıştı.

Hedefine vardığında sonunda gözlerini açtı ve büyük devasa iki kızıl küre ile karşılaştı. Bir saniye sonra bunun köre değilde daha önce gördüğü ve korkmasına neden olan gözler olduğunu anlamıştı.

Gözlere yaklaştıkça savaş gemisi karşısında küçük bir karınca gibi kalmaya başlamıştı.