Bölüm 162: Son Sınav(2)

1.1K 123 4
                                    

Deniz, Ayşe' yi sarsmadan kaldırdı. Bu kıza baktığında biraz kendini görmüştü. O da Ayşe gibi sevdiği insan için bir yola çıkmıştı.

Bu yolda yaşayacağı tehlikeler sevdiği insanların mutluluğu ile karşılaştırıldığında önemsizdi.

" O iyi mi? "

" Evet, sadece uyuyor. Uyandığında isteğini dinlermisin? "

" Yapabileckelerimin dahilindeyse hayır diyemem. Ama önce bir ön ödeme almam lazım. "

Mustafa yüzünde hafif bir tebessüm ile Deniz' e seslendi.

Deniz, Mustafa' nın sözlerini duyduğunda bir anlık gözleri geçmişe gitti. Bu sözleri daha öncede kullanmıştı. Ödemenin ne olduğunu biliyordu.

Deniz kısık bir ses ile " Şimdi mi? " dedi.

Mustafa arkasına biraz baktı, diğer kızların hepsinin meditasyon yaptığını gördü.

" Şuan kimse bize bakmıyor. Herkes meditasyon yapmak ile meşgul"

Deniz, Mustafa' nın gözlerinde ki kararlılığı görünce pes etti. Sevdiği insandan uzun zamandır aldığı ilk istekti. Eğer şartlar uygunsa buna karşı koymak için bir nedeni olamazdı.

Gözlerini kapattı, birkaç saniye sonra açtığında Deniz' in görüntüsü bir anda değişmişti.

Daha önce insanların kalbine istemsizce bir soğuk hava dalgası bırakan Deniz gitmişti. Soğuk karlı bir kıştan sonra sıcak bir bahar havası yerini almıştı.

Gözlerinde ki soğukluk yerini kalp ısıtan bakışlara bırakmıştı. Mustafa, Deniz' in bu halini ne zaman görse zaman algısını kaybediyordu.

Tüm düşünce ve stresleri yerini tarifsiz bir huzur duygusuna bırakıyordu.

Mustafa elini uzattı yavaşça Deniz' in buz mavisi saçlarını tuttu ve parmakları arasından süzülmesini sağladı.

Mustafa, Deniz' e biraz yaklaştı " Üzgünüm, halen yeterince güce sahip değilim. Birgün yeterli güce sahip olduğumda seni almaya geleceğim. O zaman geldiğinde tekrar bu gülüşünü görmek istiyorum. "

Deniz, aldığı mirasla duygularını bastırabilirdi. Ama şuan kimse onları izlemiyordu. Sevdiği kişinin yanında numara yapmasına gerek yoktu.

Bu yüzden yüzü ısınım kızarsada bunu bastırmadı. Sevdiği insanın içten davranışı ve sözleri kalbini ısıtmıştı.

" Hımm..." Deniz kalbi hızlı attığı için sadece başı ile cevap verebilmişti.

" Bu ödeme için yeterli. "

Deniz, Mustafa ile kısa bir vakit geçirsede bu ona yetmişti. Şu an daha huzurlu hissediyordu.

Büyük bir kararlılıkla kalktı ve yürümeye başladı. Daha önce sonuna kadar gidip gidemeyeceğinden emin değildi.

Ama şimdi kendisini daha güçlü hissediyordu. Attığı her adımdan sonra artan soğuk Qi artık kendisini etkilemiyordu.

Birkaç saniye içinde kaldığı yere ulaşmıştı. Bir saniye durup derin bir nefes aldı. Daha sonra yürümeye devam etti.

96..97..98...99..100..

Deniz 100. adımı attığında e baskıcı güç yavaşça kayboldu. Bedeni yavaşça bir ışık hüzmesi ile parladı ve bir saniye sonra ortadan kayboldu.

...

Deniz gözlerini açtığında önünde saf beyaz renkte bir küre vardı. Kürenin çapı yaklaşık 10 metreydi. Boyu devase olsada kusursuz bir şekilde havada duruyordu. Etrafına kutsal bir aura yayıyordu. Sanki hiçbir şey kendisini kirletemez gibiydi.

Deniz bu gücü daha öncede hissetmişti. Bu güç daha önce Beyaz Zambaklar Akademisi' ndeki mirası alırken hissetmişti.

Ama burdaki güç daha yoğun ve daha kuvvetliydi. Yaydığın güç kendisine zarar vermesede kendisini çok zayıf hissediyordu.

Sadece küreye baktığında bedeninde ki tüm güç uçup gitmiş gibiydi. Ama buraya kadar geldikten sonra pes edecek hali yoktu.

Gözlerini kapattı bir süre sonra arkasında son derece zarif ve büyüleyici bir kar kuğusunun görüntüsü oluşmaya başladı. Tüm bedeni beyaz bir aura ile parlıyordu.

Deniz daha önce küre yüzünden gücünü kaybetmiş gibiydi. Ama şimdi tekrar kendini güçlü hissediyordu.

Deniz' in bedeninden çıkan kuğu kanatlarını açtı ve küreye doğru uçtu. Tiz bir bağırış ile kürenin içene girdi.

Birkaç saniye sonra kürenin içinden iki kuğu çıktı. İki kuğu havada birkaç daire çizdi. Zarif hareketleri gören herkesin kalbine huzur veren cinstendi.

İki kuğunun zarif gösterisi bittiğinde yavaşça bir birlerine yaklaştılar. Alınlarını bir birlerine değdiklerinde ikisini beyaz bir ışık kapladı.

Işık kaybolduğunda artık tek bir kuğu vardı. İki kuğu birleşip tek bir kuğu olmuştu. Yeni kuğu gözleri ile zarif bir şekilde Deniz' i süzdü.

Daha sonra beyaz kürenin içine doğru uçtu. Kuğu beyaz küreye girdiğinde, beyaz küre hızlıca bir avuç boyutuna kadar küçüldü ve Deniz' in bedenine girdi.

Deniz tüm sahneyi gözlerini dahi kırpmadan izliyordu. Elde ettiği miras ile buradaki hazinenin bir bağlantısı olduğunu tahmin ediyordu. Ama asla böyle güçlü ve benzer özelliklerinin olacağını tahmin etmemişti.

Küre Deniz' in bedenine girdekten sonra Deniz' in gücü yavaşça yükselmeye başladı.

Daha önce 2. Seviye Kader Alemi'nin zirvesindeydi. Ama bir türlü 3. Seviye geçiş yapamamıştı. Ama şimdi 3. Seviye Kader Alemine hiç zorlamadan geçmişti.

Deniz' in doğuştan yeteneği güçlü değildi. Mustafa sayesinde gözyaşı meyvesi ile biraz artmıştı. Birde Mustafa ile geçirdiği zamanda sınırlanmış mantığı daha gelişmişti.

Son olarak aldığı miras ile yeteneği daha da artsada bir türlü 3. Seviye geçiş yapamamıştı. Ama şimdi yeteneği birkez daha gelişmişti. Artık Kader Alemin' de seviye atlarken hiçbir sorun görmüyordu.

Gücünü hızlı birşekilde attırıp sevdiği insanlar ile huzurlu bir hayat sürmeye bir adım daha yaklaşmıştı.

Gökyüzü İmparatoruWhere stories live. Discover now