Bölüm 168: Öfke Patlaması(1)

1.2K 135 23
                                    

Kalkan kırıldığında kızların artık umudu tükenmişti. Buraya Mustafa' yı görmek için uzun bir yoldan gelmişlerdi.

Ama şu an düştükleri durum çok korkunçtu.

" Eğer bize dokunursanız sadece siz değil tüm aile ve klanınız bunun bedelini çok ağır öder! "

Merve bilincini tekrar kazanmıştı. İnsanlara baktı ve ciddi bir tonda konuştu. Söylediği şeyleri abartmıyordu.

Kimse Mustafa' nın ne kadar korkunç olacağının farkında değildi. Normalde güçü düşük olabilirdi. Ama birkez öfkelendiğinde karşısında olan kişinin hiçbir önemi yoktu. Yenilmez bir İmparator olsa bile yok olacaktı.

" Bunu görmek isterim. "

Hamza' yı şu an hiçbir tehdit korkutamazdı. Bu kızların Mustafa ile derin bir bağlantısı olduğunu anlamıştı. Eğer bu kızlar ile birlikte olursa Mustafa' nın yaşayacağı aşağılanma duygusunu tahmin bile edemiyordu. Bu kendisini biraz heyecanlandırmıştı.

" Dur! "

Hamza kızları elde etmek için hareket edecekken Koray' ın sesini duydu.

" Ne oldu? Yoksa sende mi bir tane istiyorsun ? "

Hamza yüzünde iğrenç bir gülümseme ile konuştu.

" Birgün seni aptallığın yüzünden öldüreceğim. Bu kızların değerini halen anlamamışsın. Şu an bu kızlara dokunursan o piçin nereye kaçacağını asla bilemeyiz. Bu yüzden o karşımıza çıkana kadar kızlara kimse dokunmayacak. Tabiki eğer gelmezse bu güzel bedenler ile ilgilenmek bizim için önemli bir görev olacaktır. "

Herkes Koray' ın sözlerini mantıklı buldu. Eğer kızları şimdi dokunsalar Mustafa' nın kaçma ihtimali vardı.

Herkes bir günde birkaç seviye atladığına şahit olmuştu. Eğer Mustafa intikam için saklanıp kendini güçlendirirse hiçbiri geceleri rahat uyuyamazdı.

Merve, Koray' a baktı " Gerçekten hiçbiriniz ne ile uğraştınızın farkında değilsiniz. " dedi.

Buradaki kimse gerçek tehlikenin farkında değildi. Uyuyan canavarı uyandırmak istediklerinin farkında değildi.

" Üçünün elbiselerini çıkartıp bağlayın. Bakalım söz ettiğin tehlike ne kadar korkunç. "

Koray' da tıpkı Hamza gibi Merve' nin uyarısını dikkate almamıştı.

Koray' ın sözleri sonrası yanında bulunan birkaç kişi hareket etti ve kızların elbiselerini çıkartıp bağladı.

Kızlar ne kadar direnmek istesede bu kişilere karşı hiçbir şansları yoktu. Şu an üç kız çıplak bir şekilde bağlanmıştı. Bu insanlar üzerlerinde hiç birşey bırakmamıştı.

Kızların doğal büyüleyici bir güzelliği vardı. Şimdi tüm beden hatları insanlar tarafından görülüyordu. Bunu gören insanların içinde büyük bir şehvet arzusu ortaya çıktı.

Şu an iğrenç arzu ve istekler ile onlarca göz sürekli kızları süzüyordu. Bu kızlar için büyük bir psikolojik saldırıydı. Bunu ne kadar katlanacaklarını kimse bilemezdi. Ama kesin olan birşey vardı. Bu olayı hayatları boyunca asla unutmayacaklardı.

...

Bir hafta beklediklerinde halen Mustafa ve grubu ortaya çıkmamıştı ama haberler hızlıca yayılıyordu.

Tüm Terk Edilmiş Diyar boyunca bir dalga gibi heryere ulaşmıştı. Birçok kişi hem merak hemde hazineyi elde umudu ile harekete geçmişti.

...

Bu sırada Mustafa ve grubu tanınmamak için kılık değiştirmişlerdi. Bu işlem Yasmin sayesinde hiçte zor olmamıştı.

Deniz ve Ayşe' nin belirgin özelliği olan saçları artık siyah bir renkteydi. Gözleri taktıkları lens sayesinde kahverengini almıştı. Yüzlerine uygulanan birkaç ufak makyaj ile artık ikiliyi tanımak zordu.

Mustafa sadece yüzünden birkaç oynama yapmıştı ve elbiselerini değiştirmişti.

" Buz Vadisi' nin de yaşanan olayları duydun mu?"

" Hayır, ne oldu? "

" Bir kişi birçok insanı tuzağı düşürmüş ve efsanevi hazineyi elde etmiş. Ama sadece bu değil. Tuzaktan kurtulan insanlar çıkışta beklediklerinden üç tane güzel kızı yakalamışlar. Bu kızların tuzak kuran kişi ile bağlantısı varmış. Şu an üçü çıplak bir şekilde bir haftadır insanlar için göz şöleni oluşturuyor. "

" Gerçekten mi? Hangi ahmak birçok klanı aynı anda kızdırmayı göze alabilir? Bu kişi tam bir aptal olmalı. "

" Aynen. İntihar etmek için daha iyi yollar varken seçtiği yol çok cesurca. "

" Hah... Haklısın. Ama en çok üç kızı merak ediyorum. Söylentiye göre sadece uzaktan biraz görmek bile insanı tahrik ediyormuş. Yüce Gök İmparatorluğu hazineyi elde etmede katkısı olanlara kızları verecekmiş.   "

" Kızlar gerçekten o kadar güzel mi? "

" Şimdiden yüzlerce kişi çağrısına karşılık verdiği için yeterince güzel olmalılar."

" Bende o kızlarla yatmak ister..."

Ekici sözünü bitirmeden bedenini saran muazzam bir öldürme niyeti hissetti. Daha önce hayatı boyunca bu kadar güçlü bir öldürme niyeti hissetmemişti.

Bedeni ölüm çanlarını çalmıştı. Tüm vücudu korkudan titriyordu. Alnından büyük soğuk terler akmaya başlamıştı.  Birkaç saniye önce keyifli bir konuşma yapan ekicinin   arkasında cehennemin kapısı belirmiş gibiydi.

Ölüm niyeti kırılmaz zincirler gibi bedenini bağlamış ve kendisini cehennemin içine sanki çekiyordu. Bunu karşı koymak istesede bedenine söz geçiremiyordu.

Gökyüzü İmparatoruWhere stories live. Discover now