Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 146: Karşılıklı Duygular

Deniz ve Mustafa aralarında yaklaşık bir metre kala durup birbirine baktı.

Deniz, Mustafa' ya çok fazla yaklaşmak istemiyordu. Duygularına kapılıp herkesin ortasında Mustafa' ya sarılabilirdi. Bunu önlemek için biraz mesafe koydu.

Şu an birçok meraklı göz ikiliyi izliyordu. Deniz' in daha önceki tavrı ile çoğunluk Mustafa' nın yeni buz heykel olacağı kanısındaydı.

Hiçbirinin aklına hayatta ikilinin sevgili olduğu gelmezdi.

Mustafa yüzünde sıcak bir gülümseme ile " Uzun zaman oldu. Biraz değişmişsin. " dedi.

Mustafa, Deniz ile ayrıldığı zaman saçları ve gözleri mavi renkteydi. Şimdi bu renk buz mavisi rengini almıştı.

Deniz eli ile buz mavisi saçlarını tuttu " Güzel olmamış mı? " dedi.

Deniz' in saçlarını tutmasına uzaktan izleyenler bir anlam verememişti.

Mustafa için bu hareket çok sevimliydi. Deniz' in gücü artmış ve görünüşü değişmiş olsada halen bildiği Deniz' di.

Deniz, Mustafa' nın sözlerinde ki anlamı tam olarak anlamamıştı. Birde sevdiği kişiden iltifat almak istiyordu. Uğruna zorluklara katlandığı kişiden alacağı birkaç söz kendisini tatmin etmeye yeterdi. Bu yüzden biraz hileli soru sordu.

" Güzel olmuşsun. " Mustafa sade ve basit bir cümle ile karşılık versede, Deniz' in uzun zamandır hep aynı ritimde atan kalbi ritim değiştirmişti.

Sevdiği insandan uzun zaman sonra aldığı iltifat Deniz' in yüzünde hafif bir kızarıklık oluşturmuştu.

Ama bu kızarıklık sadece bir saniye sürdü. Elde ettiği güç sayesinde duygularını kontrol edebiliyordu.

Bu gücü kullanarak hemen bedeninin Mustafa karşı verdiği tepkileri sıfırladı.

" Teşekkür ederim. Ne için konuşmak istiyorsun. "

Deniz duygularını sıfırlafığında hemen ana konuya girdi. Birçok göz kendisi ve Mustafa' yı izliyordu. Konuşma ne kadar uzun sürerse insanların merağı o kadar çok artacak ve sonunda patlayacaktı.

" Sadece iyi olduğunu daha yakından görmek istemiştim. "

Mustafa içinden doğal bir şekilde konuştu. Bu dünyaya geldiği andan itibaren Deniz' i merak etmişti. Onun güzelliğinden dolayı birçok kişinin dikkatini çekeceğini biliyordu.

Deniz' i yakından görüp emin olmadıkça içi tam olarak rahat etmeyecekti.

Deniz daha yeni duygularını sıfırlamıştı. Ama sevdiği kişiden birkez daha içten gelen sözleri duyunca birkez daha yeteneğini kullanmak zorunda kaldı.

Mustafa' ya bir süre baktı. O da Mustafa için endişlenmişti. Bu dünya gizemli ve bilinmeyen güçler içeriyordu. Mustafa' nın hazinesi olsada bu hazinenin onu ne kadar koruyacağını bilmiyordu.

Hazinesini kullansa bile diğer insanlar onun için tekrar gelecekti. Bunu belli etmesede kalbine yük olmuştu.

O da Mustafa gibi sevdiği kişinin iyi olduğunu görünce rahatlamıştı.

" Benim için endişelenme artık kendimi koruyabilecek kadar güçlüyüm. Şurada ki heykeli görüyor musun? Bana yaklaşmak isteyen insanlar için bir uyarı olarak yaptım. "

Deniz, Mustafa' nın kendisi için endişelenmesine içten içe sevinmişti. Artık güçlendiğini belli etmek ve Mustafa' nın endişelenrinden kurtulması için buzdan heykeli gösterdi.

Mustafa, Deniz' in işaret ettiği yöne baktı ve ilk başta görüpte anlam veremediği heykel şimdi anlam kazanmıştı.

Mustafa heykele baktığında içinde garip bir duygu oluştu. Artık Deniz' in insanları rahat öldürebildiği için biraz rahatlamış ve biraz da rahatsız hissetmişti.

İki zıt duyguyu aynı anda hissetmesine bir anlam veremedi. Bunun üzerinede fazla düşünmek istemedi. Deniz artık güçlü ve kendini koruyabilmek için acımasız olabiliyordu.

" Görüyorum. Kendine dikkat et. "

Mustafa, Deniz ile konuşurken kendisini süzen gözler gittikçe artmıştı. Bu gözleri ilk başta takmasada şimdi rahatsızlık veriyordu.

Deniz' in iyi olduğunu öğrendiği için istemsizde olsa geri döndü. Deniz kendi yolunu seçmişti. Bu yol Deniz için zor olsada bu yolda yürümeye karar verdiği için Mustafa onu yolundan çekmek istemiyordu.

Deniz' i herşeyden çok sevsede onun evcil bir hayvan olmadığının farkındaydı. İkili bir birini sevsede hayat ikiliye her zaman aynı yolda yürüyecek seçimi yaptırmıyordu.

Bu yüzden Mustafa' nın tek amacı bu seçimleri ortadan kaldırmaktı. Deniz' in en başından neden bu yola girdiğini biliyordu.

Cevap çok açıktı yeterince güce sahip değildi. Güçsüzdü. Bu yüzden güçlü daha da güçlü olmak istiyordu.

Bu yolda ne kadar acı çekeceği umrunda değildi. Tek arzuladığı sevdiklerini koruyacak kadar güçlü olmak.

" Sende. "

Deniz' de Mustafa gibi istemsiz bir şekilde arkasını döndü ve kendi grubunun yanına döndü.

O da Mustafa gibi güçlü olmak ve sevdiği insanları korumak istiyordu. Bu yolu bu yüzden seçmişti. Sevdiği insanlar iyi olduğu sürece ne kadar acı çektiği önemsizdi.