Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 90: Huzurlu Bir Uykuya Dalmak

Mustafa' nın tüm gücü tükenmişti. Olduğu yere yıkıldıktan sonra nano robotlarıda dağılmaya başladı, bu teknikte sadece Mustafa hasar almadı.

Nano robotlarıda tekniğin bir parçası olduğu için onlarda hasar almıştı. Neyseki aldıkları hasar çok büyük değildi. Yoksa birkaç saniye süren bu teknikten dolayı yok olmuş olacaklardı.

Nano robotların dağılması ile ortaya çıkan Mustafa' nın bedenini görenler içlerinde derin bir acı hissetti.

Yedi kişi ekimleri sakatlansada halen bilinçleri yerindeydi, Mustafa' nın bu halini gördüklerinde zihinleri korkudan dolayı titredi.

Mustafa' nın durumuna baktıklarında kendi acılarını dahi unuttular, Mustafa' nın yaşadığı acı karşısında kendi acıları bir hiçti.

Mustafa' nın çıldırmadan önceki sözleri akıllarında yankılanmaya başladı, şimdi bir Türk' ün ne demek olduğunu az çok öğrenmişlerdi.

İkinci bir şansları olduğunda bir daha asla bir Türk' e bulaşmamak için içlerinden yemin ettiler. Bu kendileri için en büyük tabu olacaktı.

Kalkanın içindeki kız Mustafa' nın sergilediği üstün güç karşısında hayretler içinde kalmıştı, ama daha sonra kanlar içindeki halini görünce içinde bir üzüntü dalgası oluştu.

Ama kimse Merve kadar üzgün ve öfkeli değildi, sevdiği insanı bu halde görmeyi hiç bir genç kız kaldıramazdı.

Ateş kurdu efendisinin bu halini gördüğünde kendi güçsüzlüğü için lanet ediyordu, yeteri güçü olsaydı efendisi bu durumda olmayacaktı.

Ama ne kadar lanet etsede boştu, bir canavar olduğu için gücü insanlara göre çok daha yavaş artıyordu.

Elif' in öfkeli ve sert hali Mustafa' nın yerde yatan halini görünce yerini üzgün bir yüz ifadesine bıraktı.

~ ROAROAROAR ~

Herkes Mustafa' nın yaralı haline daldığında ejderha başlı semender güçlü bir kükreme bıraktı ve ateş kurduna doğru bir asit topu gönderdi.

Daha önce Mustafa' nın çıkardığı enerjiden çok korkmuştu, ama şimdi Mustafa ağır yaralanmış ve hareket edemiyordu.

Bu diğerlerini öldürmek için çok iyi bir fırsattı. Ekimi ile zekası artan semender bu fırsatı kaçırmadı.

Semenderin güçlü kürkremesi ile daldıkları şok dünyasından sonunda herkes çıkabilmişti.

Ateş kurdu küçük yıldırım sarmalları ile kaplı kanatlarını hızlı bir şekilde çırptı ve son anda gelen asit topundan kurtulmayı başardı.

Merve ve Elif bu hareket sonrası dengelerini kaybetsede düşmeden tekrar dengelerini kazanmıştı.

Merve, sevdiği kişinin yaralı halinden dolayı patlamakta olan bir volkan gibiydi.

Mustafa yedi kişiyi zaten etkisiz hale getirmiş geriye sadece semender kalmıştı. Bu semender sevdiği insan için üzülmesini fırsat bilip kendilerini öldürmek istemişti.

Merve gözlerinin içinde yanan öfke ateşi ile semendere baktı " Elif senden önce semenderi öldürürsem bana kızar mısın ? "

" Merve abla benim düşmanım senin düşmanın, senin düşmanın benim düşmanım. "

Merve, Elif' ten aldığı cevap üzerine içini biraz sıcaklık kapladı, ama şimdi duygusal olmanın zamanı değildi. Şimdi savaş zamanıydı.

Kalkanın içinde olan kız yedi kişinin sakat kalması sonrasında artık kalkanın içinde durmaya gerek duymadı.

Elleri ile yaptığı bir hareket sonrası güç kalkanın yavaşça kayboldu, daha sonra ortaya top büyüklüğü de küre çıktı.

Biri küreye baktığında üzerinde derin çatlaklar oluştuğunu hemen görecekti. Bu hazine güçlü olsada tek kullanımlık olduğu ortaya çıkmıştı.

Kız ilk başta ne yapacağı konusunda kararsız kaldı, sonunda Mustafa' ya doğru yöneldi.

Ateş kurdu bunu gördüğünde hemen efendisi ile kız arasına hızlı bir şekilde girdi.

Efendisi zaten ağır yaralanmıştı, şuan sırtındaki iki kişi hariç kimseye güvenmiyordu.

Ateş kurdunu yakında gören kız ilk başta panikledi daha sonra uzay torbasından küçük parlak bir şey çıkardı.

Bu eşyanın çıkması ile ortama yüksek miktarda tıbbi enerji ve koku yayıldı.

Merve bunu gördüğünde gözleri büyüdü. Bu hapı daha önce görmüştü. Uğur ile savaştığı sırada dizlerinden yaralanmış, o sırada Mustafa kendisi için bu haptan vermişti.

Merve kızın niyetini anladı ve ateş kurduna bırakması için dokundu, ateş kurdu yavaşça köşeye çekildi ve kızın geçmesine izin verdi.

Merve yanından geçen kızın arkasından baktığında arkasından kanlardan izlerin oluştuğunu gördü.

Kızın kendiside yaralı olsada bu değerli hapı kendisi için kullanmamıştı. Merve bunu gördüğünde kızın iyi biri olduğunu hemen anladı.

İsteseydi hapı kendisi için kullanabilirdi, ama bunun yerine Mustafa' yı kurtarmak istemişti.

Merve kızı daha fazla dikkat etmedi yavaşça aşağıya indi " Ben önden saldırırken siz arkasından saldırın. "

Merve daha önce ateş kurdunun Mustafa ile çok iyi organize olduğu görmüştü, şimdi kendisi ile organize olmasını ve ejderha başlı semenderi yenebilmesi için yardımını istiyordu.

Ateş kurdu ve sırtındaki Elif başlarını anlamış gibi salladı ve harekete geçti.

Merve, Mustafa' nın kendisine verdiği kılıca Qi gönderdi ve semendere doğru bir eğik çizgi yolladı.

Amacı semenderin dikkatini çekmek ve ateş kurdu ile Elif' in yerini almasını sağlamaktı.

Semender devasa boyuna rağmen gelen saldırıdan sıyrılmayı başardı. Daha sonra ağzında devasa bir asit topu yapıp Merve' ye doğru yolladı.

Merve daha önce birçok savaşa girdiği için semenderin hareketlerini az çok tahmin edebiliyordu. Bu yüzden saldırı için çoktan hazırlığını yapmıştı. Semenderin saldırısı gelmeden çoktan uzaklaşmıştı.

Elif ve ateş kurdu bu fırsattan yerlerini almıştı. Ateş kurdu ağzında devasa bir ateş topu yaparak semendere doğru yolladı.

Dikkatli biri bu ateş topunun içinde küçükte olsa yıldırım olduğu görebilecekti.

Elif' te annesinin kılıcına tüm gücünü aktardı, daha sonra semenderin başına doğru eğik çizgi yolladı.

Semender dikkatini Merve' ye verdiği için bu saldırıyı geç fark etti. Son anda ateş topuna karşı asit ile karşılık versede arkasından gelen eğik çizgi için bir şey yapamadı.

Elif' in eğik çizgisi semenderin boynuna değdi, ama gücü yetersiz olduğu için sadece küçük bir çizik oluşmuştu.

Semender aldığı hasar karşısında tam sevinecekken başının yavaşça yere düştüğünü fark etti.

Merve oluşan bu fırsatı zeki bir şekilde değerlendirmiş ve Yarı Ruh Katmanlı silahı ile semenderin başını gövdesinden ayırmıştı.

Üç kişinin doğal birşekilde koordineli saldırısı karşında semenderin hiçbir şansı yoktu.

Elif semenderin yerde yatan başını gördüğünde uzun zamandır benliğine baskı yapan birşeyin yok olduğunu hissetti. Daha sonra tüm bedenini saran bir rahatlama ve huzur duygusu kapladı.

Birkaç saniye sonra bu huzur duygusu daha fazla dayanamadı ve daha önce hiç uyumadığı bir rahat uyku durumuna geçti.