Bölüm 120 : Şeytanın Gözleri (1)

1.9K 166 5
                                    

Mustafa akademiye vardığında Atabey ve diğer liderler zaten dönüşü için hazırlık yapıyordu.

Mustafa yola çıktığında Çınar, Atabey' e haber vermişti. Mustafa' nın hayatta ve sağlam olduğunu öğrenen Atabey ve diğer liderler büyük bir rahatlama yaşadılar.

Merve' den aldıkları bilgi bir aydır kendilerine büyük bir baskı yapıyordu. Kurucu liderin mirasını alan kişi bu kadar özgür ve korumasız bırakmak iyi değildi. Eğer yanlarına onu koruyacak birini verselerdi, yaşananların hiçbiri olmayabilirdi.

Bunu düşünmek kendilerine büyük bir stres kaynağı oluyordu. Çınar' dan Mustafa' nın geri döndüğü haberini alınca hemen hazırlık yapmaya başlamışlardı.

Hazırlıklara başlarken bir şeyi hesaba katmayı unutmuşlardı. Mustafa' nın nano robotları sayesinde ulaşabileceği hız akıl almaz bir şeydi.  Daha hazırlıkların yarısı bile bitmeden Mustafa çoktan akademiye varmıştı.

***

3 Hafta Sonra

Geçen üç haftalık süre zarfında Mustafa sürekli kendisi için özel hazırlanmış yüksek miktarda doğal enerji içeren evinde kaldı.

Buradaki doğal enerji miktarı daha önce gördüğü yerlerden birkaç kat daha fazlaydı. Buda liderlerin kendisine ne kadar çok değer verdiğini gösteriyordu.

Mustafa meditasyon yaparken gözlerini yavaşça açtı ve elini bir yumruk şeklinde yapıp açtı.

" Gerçek Qi alemi böyle mi hissettiriyor ? Bedenimde fazla değişiklik olmasada içimdeki gücü hissedebiliyorum. "

Mustafa üç hafta önce yaşadığı olaydan sonra artık Qi' sinin attığını hissetmişti. Üç haftalık  yoğun meditasyon sonrası Gerçek Qi alemi giriş yapmayı başarmıştı. Normalde biri Gerçek Qi alemine girdiğinde bedeni dahada güçlenirdi. 

Ama Mustafa'nın bedeninde gerçekleşen garip olaylar sonrası bunun bir etkisi yoktu. Sadece içinde dolaşan gücün daha çok ve daha saf olduğunu hissediyordu.

Artık sadece nano robotlarına güvenmesine gerek yoktu, gücü böyle attırmaya devam ederse tek başına her şeyi halledebilecekti. Bu durum ister istemez kendisine rahatlama isteği uyandırıyordu. 

" Sanırım vakit geldi. Artık çıksam iyi olacak.  "

Mustafa, Terk Edilmiş Diyar için vaktin geldiğini hatırladı ve dışarıya çıktı.

Dışarıya çıktığında zaten herkes kendisini bekliyordu.

" Üç haftada 3 seviye atlaman büyük bir başarı. Tebrik ederim. "

Atabey dışarı çıkan Mustafa' yı gördüğünde yüzünde hemen bir gülümseme oluştu. Eğer Mustafa' nın gücü kendisi için özel hazırlanmış bu ortamda bile artmayacaksa ne yapacaklarını bilmiyordu.

" Teşekkür ederim. Hepsi sizin sayenizde oldu. "

Mustafa etrafına biraz baktı ve birkaç farklı yüz gördü. Bu insanları tanımasa bile bedenlerinden taşan gücü hissederek akademinin değer verdiği diğer öğrenciler olduğunu anlıyabiliyordu.

" Buradaki sekiz kişinin hepsi Asal Öğrencilerimizdir. Terk Edilmiş Diyar' da hepiniz birbirinize göz kulak olsanız iyi olur. Oradayken nelerle karşılaşacağınızı bilemezsiniz. "

Atabey, asal öğrencileri tanıtırken nasihat vermeyi ihmal etmedi. Gidecekleri yerde birçok farklı tehlike vardı. Eğer birbirlerine güvenmezler ise yıllarca verdikleri emeklere yazık olacak ve öleceklerdi. Bu öğrenciler akademinin en seçkin insanları oldukları için ölümleri akademinin gelecekti gücü önemli derece düşürecekti. 

Altın yolun ortaya çıkmasına halen biraz zaman olduğu için Mustafa izin alarak Merve' nin yanına gitti. Akademiye döndüğü zaman hiç vakit kaybetmeden meditasyona başlamıştı. Bu yüzden Merve' yi görmemişti. Gideceği yerde ne kadar kalacağını bilmiyordu bu yüzden gitmeden önce bir selam vermek istedi.

Merve' nin yanına geldiğinde tahmin etmediği bir şey gördü. Merve tamamen hazır bir şekilde sanki kendisini bekliyordu.

Merve' nin yanında olan ateş kurdu efendisi görül görmez hemen üzerine atladı, iki aydır efendisini görmemişti. Doğal olarak efendisini görül görmez heyecanlandı ve sevinçle üzerine atladı.

Merve' de ateş kurdu gibi Mustafa' nın üzerine atlayıp ona sarılmak istiyordu ama şu an bunu yapamazdı. Duygularını bastırdı ve yüzünde bir gülümseme ile  " Meditasyon işe yaramış tebrikler. " dedi. 

" Teşekkür ederim. Gitmeden önce seni görmek istedim. Ne zaman döneceğim bilmiyorum. "

" Şey... aslında vedalaşmaya gerek yok. Bende geliyorum. "

Mustafa, Merve'nin geleceğine sevinsede yinede içinde garip bir duygu vardı. Gidecekleri yerde birçok tehlike vardı. Hatta gitmeden önce bile garip bir teste tutulacaklardı. İlk başta karşı çıkmak istedi ama Merve' nin yüzündeki kararlı ifadeye bakınca bundan vazgeçti.

Ateş kurdu' da sanki gelmek istiyormuş gibi sürekli Mustafa' ya bakıyordu. Mustafa ateş kurdunun bakışlarına daha fazla dayanamadı ve gelmesini kabul etti. Ateş kurdu gibi güçlü bir canavar oradayken birçok faydası dokunabilirdi. 

Mustafa akademide fazla bir kişiyi tanımadığı için geriye sadece Veysel' i görmesi kalıyordu. Elif' ten aldığı bilgiye göre Veysel halen kendisi araştırmasına kaptırmış ve odasında çıkmıyordu. Veysel' i görüp görmemekte kararsız olan Mustafa görmeden gitmeyi tercih etti. Araştırmasını yarıda kesip rahatsız etmek istemiyordu.

Elif' te kendileri ile gelmek istesede gidecekleri yer Elif için çok tehlikeliydi. Mustafa, Elif' in yüzündeki mutsuz ifadeyi görünce uzay torbasından bir eşya çıkardı. Bu eşya dikdörtgen şeklinde siyah bir renge sahipti.

" Bunu sana verip vermemekte çok kararsızım. Bu yüzden bunu sadece bir şartla vereceğim. Ne olursa olsun bunu kimsenin yanında kullanma ve kimseye bahsetme. "

" Bunu yapabilirim. Merak etme enişte. "

" Tamam o zaman dikkatli bak. Yanındaki siyah çıkıntıya basınca çalışmaya başlar. Ekran açıldığında içerisinde bulunan yüzlerce oyunu oynaya bilirsin. "

Mustafa, Elif' e mini oyun konsolu şeklindeki aleti tek tek açıklayarak anlattı. Aslında gelişen nano robot teknoloji ile oyun konsollarının devride bitmişti. İnsanlar istediği an sanal gerçekliğe girip gerçek bir oyun deneyimi yaşayabiliyordu. 

Ama yinede eskiye bağlı yaşayan insanlar vardı. Bu tür insanlar bu eşyaları hem biriktirmeyi hemde oynamayı severdi. Şans eseri Mustafa harabeye dönmüş ve kendi ile birlikte  bu dünyaya gelen şehrin bir kısmını ararken bu eşyayı bulmuştu. Elif' in yokluklarında yalnızlık çekmemesi için bu eşyayı ona verdi.

Aslında nano robotlarını kullanarak daha gelişmiş bir eşya verebilirdi. Ama gidecekleri yerde her bir nano robotuna ihtiyacı olacaktı. 

Hakan ile olan savaş sözünü tutamamış olsada geri dönüşte gerçek bir savaş için bir birlerine tekrar söz verdiler. Bu sefer Mustafa silah kullanmadan gerçek gücü ile savaşacağına dair sözü güncellemişti. Eğer bir engel olmazsa böyle seviye atlamaya devam ederek Hakan' ı yakalaması o kadar uzak değildi. 

Gökyüzü İmparatoruWhere stories live. Discover now