Gökyüzü İmparatoru

Bölüm 98: Yasmin' in Değişimi

Mustafa hızla gökyüzünden düşerken, grup liderinin bedeni havada parçalanmaya başladı.

Kullandığı ilacın etkisi dolmuş ve bedeni sınırlarına ulaşmıştı. Sürtünmenin etkisi ile parçalanan bedeni alev aldı ve kül olup yavşça hiçliğe karıştı.

Öldüğü zaman zihni kapalı olduğu için acı hissetmesede içinde büyük bir pişmanlık ve öfke vardı.

Değer verdiği oğlunun intikamını alamamış son hareketi de boşa çıkmıştı. Bu öldüğünde dahi unutamayacağı bir olaydı.

Mustafa' nın giydiği nano robotlardan oluşan zırh yavaşça kırmızı bir renk almaya başladı.

Yerçekimi kuvveti yüzünden oluşan sürtünme yüksek miktarda ısı çıkarmıştı. Şuan ki durumda Mustafa fırında pişmekte olan bir tavuk gibiydi.

Bu gidişle yeryüzüne çarpmadan kızarıp ölecekti.

Ama daha önce olmayan birşey Mustafa' nın nano robotların da oluşmaya başladı.

Yasmin yapay zekalı bir asistan olsada sadece efendisinin emri doğrultusunda devreye girerdi. Efendisinin bilinci kapandığında işlemleri dururdu.

Bunun en büyük nedeni nano chiplerin ilk jenerasyonunda ortaya çıkan bir durum yüzündendi.

Sürekli çalışan bir nano chip beyni aşırı yüklüyor ve beyinde telafisi olmayan hasarlara neden oluyordu.

Bazı durumlarda aşırı yükten dolayı başı patlayan insanlar olmuştu. Bu durum büyük bir kaos ortamı çıkarmış, daha sonra beyni aşırı yükten kurtarmak için nano chiplere sınırlayacı yerleştirildi.

Böylece kullanıcının bilinci kapandığında nano chip aktivitesini minimum seviyeye çeker, kapanma durumuna gelir.

Ama şimdi Mustafa' nın zihni kapalı olsada nano chipler kendiliğinden hareket etmeye başladı. Bu durum normal şartlarda imkansızdı.

Nano robotların hareketleri sonucunda Mustafa' nın hızı düşmeye başladı ve dengesini sonunda yakalayabildi.

Nano robot en yakın noktaya yavaşça Mustafa' yı indirdi ve hızlıca tedavi etmeye başladı.

Mustafa bilinci kapalı olduğu için bu durumun farkında değildi. Bunu öğrenseydi büyük bir şok yaşayacağı kesindi.

Yasmin' in kendi isteği ve arzusu ile sınırlayıcı sistemini devre dışı bırakıp kendisini kurtarması içinde yavaşça bir ruhun ortaya çıktığı gösteriyordu.

Bu değişimin ne zaman başladığı bilenmesde bu ilerde Mustafa için büyük bir nimet olacağı kesindi.

***

Mustafa' nın bedeni havada düştüğü sırada ateş kurdu dengesini tekrar kazanmış ve üç kişiyi düşmeden önce yakalamayı başarmıştı.

Aslında dengesini patlamadan birkaç saniye sonra tekrar kazandı ve ikilem içinde kaldı.

Ya efendisine yardım edecekti ya da kızlara, birkaç saniye süren bu tereddüt sonrası sonunda kızları seçmeye karar verdi.

Çünkü her zaman efendisinin mucizeler yarattığına şahit olmuştu, bu yüzden efendisinin kendi başının çaresine bakacağına emindi.

Kararını verdikten sonra yıldırım kanatları hızlıca çırptı ve düşmekte olan üç kızı yakaladı.

Yakalama işlemi bittiğinde efendisinin çok hızlı bir şekilde düştüğünü gördü.

Aradaki mesafe çok fazla olduğu için ve efendisinin düşüş hızı yüksek olduğu için bu şartlar altında efendisini kurtarmaya yetişemezdi.

Merve, Elif ve Işıl ses telleri acılar içinde titreyene kadar yüksek sesle bağırdı. Ne kadar bağırmış olsalarda boştu, Mustafa halen düşmeye devam ediyordu.

Ateş kurdu hızla efendisine doğru giderken tüm gücünü kullanıyor ve içinden efendisinden bir mucize gerçekleştirmesini bekliyordu.

Umutları tükenme noktasına geldiğinde aradığı mucize ortaya çıktı ve nano robotlar jet roketlerini ters yönde ateşleyerek hızını düşürmeyi başardı.

Birkaç saniye sonra yeryüzü ile arasında birkaç yüz metre kaldığı sırada dengesini tekrar elde etmişti.

Ateş kurdu bunu gördüğünde büyük bir rahatlama hissetti, her ne kadar Merve ve Elif' e de değer versede onun için gerçekte tek önemli olan efendisiydi.

Eğer efendisi ile kızlar arasında bir tercih yapsa bunun sonucu ölüm olsa dahi efendisini seçecekti.

Çünkü kendisine bu hayatı sağlayan ve güçlenip intikam almasına yardımcı olan efendisiydi. Birçok zorluğa efendisi ile birlikte göğüs germişti.

Onun için efendisi bu dünyada ki herşeyden daha değerli ve kutsaldı.

Ateş kurdu efendisinin güvenle indiği noktaya indi. Merve ağlamamak için kendisini çok zor tutuyordu.

Patlama sonrası düşerken grup liderinin yaptığı saldırıyı görmüştü. Mustafa' ya yardım etmek istesede uçma yeteneği yoktu.

Sadece uzaktan sevdiği insana yapılan saldırıyı izleyip, bir mucize ortaya çıkarmasını umuyordu.

Gözyaşlarını tuttu ve sevdiği insanın yanına gelip oturdu, bedeninden taşan bir öfke olsada, Mustafa' ya bakan gözlerinde sadece saf bir sevgi vardı.

Işıl, Mustafa' nın neden yaralandığı çok iyi anlıyordu. Kendilerini kurtarmak için sonunda ölecek olsa dahi kendini siper etmiş ve hayatlarını kurtarmıştı.

Bir prenses olduğu için herkesten daha da çok bu acımasız dünyanın insanlarını tanıyordu. Bu yüzden Mustafa gibi insanların bu dünyada bir elin parmak sayısınından daha az olduğunu biliyordu.

Bu hareket içinde daha önce tohumu atılan sevgi ağacının yavaşça kabuğunu kırmasına ve geçen her saniye yeşerip bir fidan olmasına neden olmuştu.

Mustafa' nano robotlar sayesinde tedavi olurken Merve, Elif ve Işıl kendi yaralarını tedavi etmeye başladı.

İşleri bittikten sonra Mustafa' nın yanında bir kamp kurdular ve Mustafa' nın kendisine gelmesini beklemeye koyuldular.