Bölüm 138: Avcı ve Av Karmaşası (2)

1.2K 129 3
                                    

Yılmaz ile yılanın arasında şiddetli bir savaş sürmeye devam ediyordu. İkisinin de pes etmeye niyeti yoktu.

Herkes savaşın yoğunluğuna dalmışken kendilerini uzaktan izleyen birkaç çift gözden habersizlerdi.

Mustafa, Yasmin sayesinde çok uzakta olsa bile savaşın tüm detaylarını rahatlıkla görebiliyordu.

Bu kendisi için büyük bir avantajdı. Bu sayede saldırı için en uygun anı yakalayabilecekti.

Daha önce Mustafa direk savaşmak zorunda kaldığı için hep hazırlıksızdı.
Ama bugün herşey değişmişti. Düşmanının nerde olacağını biliyordu. Hazırlık için gereken zamanı bile vardı.

Hal böyle olunca bugün nano robotlarını tam potansiyelde kullanabilecekti.

Bu kendisinin biraz sabırsız olmasına neden oluyordu.

...

Yarım saat süren savaşta artık iki tarafta yorulmuştu. Yılmaz' ın elbiseleri yırtılmış, saçları dağılmıştı. Şu an eski halinden eser yoktu.

Yılanda aynı durumdaydı. Bedeninde birçok derin kılıç yaraları vardı.

" Bunu bitirmenin vakti geldi. "

Yılmaz tüm gücünü toplayıp nihai bir saldırı ile işe bitirmek istiyordu.

Aynı şekilde yılanda bu işi bitirmek için son gücü ile çarpışmaya hazırlanıyordu.

Bu son çarpışma ikili arasında yarım saat süren bitmek bilmez saldırı alışverişine son noktayı koyacaktı.

Yılmaz' ın adamları nefeslerini tutmuş bir şekilde sadece uzaktan bakabiliyorlardı.

Şu anki güçleri ile hepsi Yılmaz' a destek yerine köstek oluyordu. Bu yüzden tek yapabildikleri savaş formasyonu ile Yılan' ın kaçmasını önlemekti.

~ Whosh Whosh ~

~ Boomm ~

İki tarafta son hızda bir birlerine doğru ileri atıldı.

Daha sonra şiddetli bir patlama eşliğinde bir mantar bulutu oluştu.

" Hahaha... "

Birkaç saniye sonra bulut dağılmaya başladığında Yılmaz' ın zaferini işaret eden kahkahası duyulmaya başladı.

Bin yıllık sabırla kendini geliştiren yılanın bugün son günüydü. Ama burdaki kimse bu yılana merhamet edecek kadar sevgi dolu değildi.

Bu dünyaya herkes daha güçlü olmak için gelmişti. Yılan sadece bir adım daha yukarıya çıkmak için gereken basamak taşı olmuştu.

" Tebrikler efendim. "

" Tebrikler.... "

Prens Yılmaz' ın zaferi sonrası herkes ileri atıldı ve tebrik etmeye başladı. Yılanın çekirdeğini rafine edebilirse efendilerinin gücü birkez daha yükselecek ve bu dünyada daha iyi söz hakkına sahip olacaktı.

Yılmaz ve adamları aldıkları zaferden dolayı dikkatleri dağılmıştı. Bu durum uzaktan kendilerini izleyen Mustafa' nın uzun zamandır beklediği saldırı fırsatıydı.

...

" Bunları taksan iyi olur. "

Mustafa harekete geçmeden önce iki tane kulaklık çıkardı. Birini ateş kurduna diğerinide Ayşe' ye verdi.

Ayşe ilk başta şaşırmış ve nedenini merak etmiş olsada itiraz etmeden kulaklığı hemen takmıştı.

Bu aletin ne amaç için olduğunu bilmiyordu. Tek bildiği Mustafa' nın planı için önemli bir parçaydı.

" Yasmin gösterinin başlama vakti geldi. "

Mustafa' nın emriyle Yasmin harekete geçmişti.

...

Yılanın bedenine bakan insanlar toprağın altından çıkan karınca benzeri küçük şeylerin farkında değildi.

Bu küçük karıncalar belli aralıklarla birleşip yuvarlak bir disk şeklini almaya başladı. Aynı zamanda başka bir grup daha çıkmıştı.

Bunlar küçük fiskiyeleri andıran şekilleri vardı.

~ Tınnnn ~

İnsanlar daha ne olduğunu anlamadan küçük disklerden çok yüksek frekanslı bir ses yayılmaya başladı.

Herkes çıkan sesin ne olduğunu dahi anlamamışken garip bir hava etraflarını kaplayamaya başlamıştı.

Bir anda görüş alanları sıfıra inmiş ve yüksek frekanslı sesten dolayı dikkatlerini toplayamıyorlardı.

" Herkes dikkatli olsun. Ben Yeşil Yılan İmparatorluğu' nun prensi Yılmaz' ım. Kim bize saldırmaya cürret ediyor. Kendini göster. "

Yılmaz iki eli ile kuluklarını tutarken yüksek sesle bağırdı. Ama ne kadar bağırırsa bağırsın yüksek frekanslı sesten dolayı kimse Yılmaz' ı duyamazdı.

Hatta Yılmaz bile kendi sesini çok zor duyuyordu.

" Yasmin termal görüşü aç. "

Mustafa sis dumanının içine dalarken daha görmek için termal görüşe geçti.

Bu sayede her düşmanın konumunu dahi iyi görecekti.

Karmaşa ve kaos içinde ki insanlar ne yapacaklarını bilmiyordu. Aralarında ki bilgi alışverişi gitmiş, sürekli yayılan sesten dolayıda kimse zihnini toplayamıyordu.

Bu yüzden Qi güçlerini kullanmak imkansızdı. Qi güçlerini kullanamayan bu insanlar sakat bir insanla aynı saviyedeydi. Sadece bedenleri biraz daha sağlamdı.

Saldırı güçleri gitmiş ve savunma güçleride büyük bir oranda düşmüştü.

Bu taktiksel saldırı basit gözüksede düşmana çok ağır hasar vermişti. Düşman daha ne olduğunu anlamadan kolları ve bacakları kesilmişti adeta.

....

Duman' ın içinde bir dakikadır hapis olan insanların bazıları kan kusmaya başladı.

Bu duman normal bir duman değildi. Mustafa' nın Yasmin ve periler sayesinde geliştirdiği güçlü bir zehirdi.

Birinin zehire bağışıklığı olsa bile özel zehirlerle her zaman başa çıkabileceği anlamına gelmiyordu. Güçlü özel zehirlerle başa çıkmak herkesin harcı değildi.

Burdaki insanlar zehir eğitimi almış olsa bile aralarında halen zayıflar vardı.

Zehire direnebilenler ise halen kurtulmamıştı. Kendilerine doğru hızla gelen bir gölge vardı.

Gökyüzü İmparatoruWhere stories live. Discover now