Bölüm 192: Göksel Sıkıntı (2)

Start from the beginning
                                    

Wang Gong' un gözlerinde de hafif bir korku oluştu.  O da herkes gibi ilk kez bu kadar güçlü öldürme niyetine maruz kalmıştı. 

Ama bu sadece birkaç saniye sürdü.  Kendisi altı altın damlayı almıştı.  Yani kulenin 60. Katına çıkmış ve buradaki güçlü ve yoğun olan kalp baskısına direnmişti.

O zaman ki kalp baskısı ile kıyaslandığında Mustafa' nın öldürme niyeti serin bir rüzgar  gibiydi.

" Yapabileceklerin hepsi bu mu?  Aman ne korktum. "

Wang Gong bu sefer alaycı bir tonda konuştu. 

Wang Gong' un sözleri herkesi güldürmüştü.  Mustafa' nın öldürme niyeti fazla olsada bu halen çöp olduğu gerçeğini değiştirmiyordu.

Mustafa öldürme niyetini geri çekti. Biraz düşünüp Wang Gong' a baktı.  " Benimle bir anlaşma yapmaya ne dersin " dedi. 

Wang Gong yüzünde alaycı ve iğrenç bir gülümse varken " Hahaha...  Ölümden bu kadar çok mu korktun seni küçük sıçan.  Diz çöküp yalvarırsan dediklerini belki düşünürüm.  " dedi.

Yang Li, Mustafa' ya hemen baktı. Şu an bile Mustafa' nın ne yapmaya çalıştığını bilmiyordu.

" İstediğin gibi olsun. "

Mustafa dişlerini biraz sıktı ve teklifi kabul etti. Wang Gong' a doğru yürümeye başladı.

Yang Li' nin yanından geçerken " Buradan uzaklaş " dedi.

Yang Li bu sözleri duyduğunda rahatlamıştı. Mustafa' nın kolayca teslim olmayacağını biliyordu.

Mustafa ve Wang Gong arasında ki mesafa 5 metrenin altına indiğinde bazı insanlar artık gökyüzünde ki değişiklikleri fark etmişti.

" Hey... Gökyüzüne bakın! "

" Bu devasa bulutlarda ne böyle. "

" Göksel sıkıntı bulutlarına benziyor. Ama bu bulutlar çok büyük. Kim böyle bir bulut oluşturuyor. "

" Şimdiden 5 km geçmiş gibi ve durmaya niyeti yok. Sürekli büyümeye devam ediyor. "

İnsanların dikkati hemen gökyüzüne kaymıştı. Hatta Wang Gong' da şu an Mustafa' yı unutmuş ve gökyüzüne bakıyordu.

5 km' den daha büyük bir bulutu ilk kez görüyordu. Kendisi bile seviye atlarken en fazla 2-3 km' lik bir bulut ortaya çıkarıyordu.

Bu bulutlara baktığında yüzünde kıskançlık belirdi. Sadece onun değil birçok kişinin yüzünde kıskançlık ifadesi vardı.

Çünkü bulutun büyükküğü kişinin yeteneğini temsil ediyordu.

Herkesin gözleri şimdi seviye atlayan kişiyi arıyordu.

Bu sırada Mustafa uzay yüzüğünden Altın Tüy hapını aldı ve üzerini Qi gücü ile kaplayıp yuttu.

Wang Gong' a baktı " Yaşaman için sana bir şans vermiştim ve sen bunu geri teptin. Üzerine beni aşağılamaya kalktın. Bu gün buradan sağ çıkamayacaksın. " dedi.

Mustafa' nın sözleri birçok kişinin dikkatini çekti. Daha önce herkes pes ettiğini düşündüğü için artık Mustafa' ya karşı ilgileri kalmamıştı.

Yang Li, Mustafa'nın sözleri sonrası hemen uzaklaşmıştı. Mustafa' nın ne planladığını bilmesede bunun çok tehlikeli olduğunu biliyordu.

" Hah... Gerçekten beni öldürmek için neye güveniyorsun çok merak ettim. "

Wang Gong güçlü bir kahkaha attı ve konuştu.

Wang Gong sözleri merakla Mustafa bakan herkesin düşüncelerini temsil ediyordu.

Mustafa biraz bekledi ve yukarıya baktı. Daha sonra parmağıyla yukarıyı işaret edip " Bununla " dedi.

Mustafa, sözlerini bitirdiğin herkes güçlü bir kriz duygusu yaşadı. Ardı ardına gerçekleşen güçlü gök gürültüsü yer yüzünü ve gökyüzünü adeta sallıyordu.

Bu sırada onlarca metre genişliğinde bir yıldırım ejdarhasını andıran güçlü bir yıldırım hızla aşağıya düşüyordu.

Yıldırımın tek bir hedefi vardı. O da Mustafa' ydı.

~ Patlama ~

İnsanlar daha ne olduğunu anlamadan yıldırım güçlü bir patlama eşliğinde  Mustafa ve Wang Gong' u yutmuştu.

Wang Gong kendisine doğru hızla gelen yıldırımı gördüğünde bazı şeyleri anlamıştı, ama artık çok geçti. Kendisi ve bedeni kaçmak istiyordu.

Ama kendisi ne kadar güçlü olursa olsun bu güçlü yıldırımdan asla kaçamazdı.

Gökyüzü İmparatoruWhere stories live. Discover now