Bölüm 70

41.3K 2.2K 189
                                    


İnstagram: pembekalemhikayeleri
                  
***                  
Medya'da paylaştığım şarkı The Pretenders - I'll Stand by You;

'When you're standing at the crossroads 
Yol ayrımında durduğunda
And don't know which path to choose
Ve hangi yolu seçeceğini bilmediğinde
Let me come along
Seninle gelmeme izin ver
Cause even if you're wrong
Seçtiğin yol yanlış olsa bile'

Çok sevdigim bu güzel şarkından bu en can alıcı kısmını da bölüm içine yerleştirmiş bulunuyorum ☺️

Tüm yorumlarınız için çok teşekkür ederim, keyifli okumalar ❤️

*********

Kapıya doğru hızlı bir şekilde ilerlediğimde Arda'nın da aynı hızla merdivenlere doğru koştuğunu gördüm, nereye gidiyordu ki bu adam! Ona tam seslenecekken onun yukarıda "Elif" diye acı bir şekilde bağırmasıyla çok şaşırmıştım. Ben de sesimi zorda olsa çıkarmaya çalışıp "Arda ben buradayım" diye bağırdım.

Saniyeler içinde Arda az önce çıktığı merdivenlerden yine aynı hızla koşarak inip yanıma geldi, o kadar zor nefes alıyordu ki kendimi unutup onun için korkmaya başlamıştım. Elini yavaşça kaldırıp yüzümü ve saçlarımı okşadıktan sonra kollarımdan nazikçe tutarak bana sıkıca sarıldı.

"Beni bırakıp gittin sandım, o kadar korktum ki sana anlatamam"

O rahatlamıştı ama benim de içimi rahatlatmaya ihtiyacım vardı. "O kadının yanına neden gittin? Neden onunla keyifli bir sohbet içindeydin?"

"Keyifli bir sohbet mi? Sen o resme bakıp keyifli bir sohbet ettiğimimizi mi sandın?"

"E-evet. Öyle değil mi?", sanki öyle gözüküyordu yoksa ben mi yanlış yorumlamıştım!

Hala beni sıkaca sardığı ellerini bana daha fazla sardı; "Bebeğim ben eve geliyordum seni arayıp söylemiştim ama eve yaklaştığımda babam aradı. Gizem'in babası Nihat amca kalp krizi geçirmiş, tamam Gizem'den uzak duruyorum ama babasını küçüklüğümden beri çok seviyordum. En azından eşinin yanına gidip bir geçmiş olsun dilemem gerektiğini düşündüm ama böyle iğrenç bir şeyin içine düşeceğimi hiç tahmin etmedim"

"Ben çok korktum ama sana güvenmediğimden değil sadece bize zarar vereceklerinden korktum. Arda ben ne yazık ki hassas bir hamileyim, bebeğimiz benim ruh halimden etkileniyor. Moralimi yüksek tutmaya çalışıyorum ama sürekli birşeyler oluyor, benim yine moralim bozuluyor"

"Aşkım çok özür dilerim ikinizden de, bunlar hep benim yüzümden başınıza geliyor. Belki, belki babası ben olmasaydım herşey senin için daha iyi olurdu ama ben bencil bir adamım seni bırakamazdım, bırakamam. Ben sensiz yaşayamam", hayretler içinde onu dinliyordum, söyledikleri o kadar can yakıcıydı ki enseme düşen yaşlardan onun canının da çok yandığını anlamıştım. Bizim canımızı yakıyorlardı acımasızca ve bizim bu can cekişen halimize bakıp kutlama yapıyorlardı belki de ama onların artık bizi mutsuz etmelerine, benim minik ailemi böyle üzmelerine izin vermeyecektim.

Kafamı sevgilimin boynundan kaldırıp gözlerinin içine baktım, o mavi derin gözleri üzüntüden bulanmıştı; acı çekiyordu benim her şeyim.

"Sevgilim, benim senden başka biriyle mutlu olmam mümkün mü? Ben senin kokunu içime çekmeden tek bir anımı huzurlu geçiremiyorum. Senden ayrı kaldığımda, sana kavuşacağım anı bekleyerek dakikaları sayıyorum. Böyle bir şeyi düşünme bile, biz sen varsan varız aşkım", akan gözyaşlarımı Arda elleriyle sildikten sonra konuşmama devam edip "Hem sen benim en büyük hayalimi bilmiyor musun?" diye sordum.

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin