Bölüm 48

39.2K 2.1K 250
                                    


İnstagram: pembekalemindunyasi

**



Tüm yorumlarınız için çok teşekkür ederim, keyifli okumalar ❤️

****

"Miray Eymen'e 'Elif'e aşıksın' deyip, Elif'e de ayrı yüklendikten sonra bu işin içinden kolayca sıyrılıp herkesin seni kolayca affedeceğini zaten düşünemezsin ki, ben bile seni affettiğimi sanmıyorum"

Kaan bizi sonunda fark etmişti ama bu cümleleri kurduktan, bizim de onları duymamızdan sonra fark etti.

Miray, Eymen'in; sevgilimin kuzeninin bana aşık olduğunu düşündüğü için bana öyle davranmıştı. Ama şimdi korkum bu düşüncenin gerçek olması değildi, korkum elimi kangren edecek derecede sıkan adamın öfkesiydi...

******

"Arda?"

Kaan'ın Arda'nın adını söylemesiyle Miray panikle arkasına dönüp korku dolu gözlerini bize çevirmişti. O an o kadar çaresiz görünüyordu ki aramızda ne geçerse geçsin o halini görünce içim sızlamıştı.

Arda sıkıca tuttuğu elimi bırakıp Miray'a doğru bir adım attı. Yüzüne dikkatle bakarken "Eymen Elif'e aşık mı! Yoksa sen mi uydurdun?" diye sordu ama sorusu bile midemi bulandırmıştı. Burada sözü geçen kişi onun kuzeniydi ya!

Miray korkuyla Arda'ya bakıp - o an onun yerinde asla olmak istemezdim- kekeleyerek "Hayır sadece ben kıskandığımdan Eymen'i o şeyle itham ettim" dedi, kendi bile yaptığı 'şeyi' söyleyemiyordu!

"Bu basit birşey mi? O benim kuzenim, sen nasıl onu benim sevdiğim kadına aşık olmakla itham edersin? Bu çocuk oyuncağı mı?", Arda sinirden ellerini sıkıyordu, biraz önce beni az daha kangren edecekken şimdi de tırnaklarıyla kendi elini kesecekti!

"Ben özür dilerim gerçekten özür dilerim"

Ah Miray keşke bir özürle geçseydi!

"Hadi bu kıskançlıktı; sen kardeşim dediğin kıza nasıl o sözleri söylersin? Sen ittin onu yere değil mi? Zaten özür de diliyordun o gece. Ben bir şeyler anlamıştım ama altından böyle bir şey çıkacağını tahmin edememiştim"

Miray ikimize de çaresizlikle bakıp "Ben gerçekten çok pişmanım" dedi ama bunun Arda'da pek işe yaradığını söyleyemeyecektim, gerçi bende bile yaramıyordu ki. Kaan da hiçbir şey söylemeden bizi izliyordu; iyi ki de söylemiyordu yoksa Arda'nın öfkesinden o da nasibini alabilirdi!

Arda sinirle işaret parmağını sallayarak konuşmaya daha doğrusu Miray'ı tehdit etmeye başladı;

"Bir daha asla Elif'in yanına yaklaşmayacaksın ve bir daha asla onu böyle saçma ithamlarla üzmeyeceksin!"

Miray hiçbir şey diyemeden gözleri dolu dolu bakıyordu. Arda beni üzmemesi için benden uzak durmasını söylemişti ama ben ondan uzakken de üzgündüm. Her anımı onunla paylaşırken şimdi ondan uzak kalmak canımı en az sözleri kadar acıtıyordu.

Arda gözlerini Kaan'a çevirip "Lütfen sen de bir daha bu konuya karışma" deyip Kaan'a söz hakkı tanımadan -zaten pek birşey de diyeceğini sanmıyordum- beni kolumdan tutup neredeyse sürükleyerek kafeden dışarı çıkardı.

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin