Bölüm 44

46.7K 2.2K 155
                                    

ri

İnstagram: pembekalemhikayeleri

**





Medya: Elif'in elbisesi

Multimedyadaki şarkı Elif'in Arda'ya söyleyeceği şarkı; zamanı gelince açmayı unutmayın:)

Keyifli okumalar ❤️

*****

Sabah Kaan'la önce kahvaltı yapıp daha sonra da onunla ayarladığı görüşmeye gideceğimiz için erkenden kalkmıştım. Uykunun etkisinden çıkmam zor olduğu için soğuk bir duş alıp kurulandıktan sonra önceden hazırladığım kıyafetlerimi giyinip Kaan'ı beklemeye başladım; saat tam 9'da aşağıda olduğunu belirten bir mesaj atmıştı. Miray'a akşamdan söylediğim için onu uyandırmadan sessizce evden çıkıp aşağıya indim.

Kaan beni evin hemen önünde arabanın içinde bekliyordu; onun arabadan çıkmasına fırsat kalmadan hızlıca arabanın yanına gidip, bindim.

"Günaydın sayın Süpermen"

"Ben bu lakabı sevdim yalnız, sana da günaydın canım"

"Sevmene sevindim çünkü bundan sonra çok kullanabilirim"

"Ama her zaman kahramanlık yapamayabilirim"

"Olsun sen gönlümdeki kahramanlardan birisin"

Kaan gülümseyerek arabayı çalıştırıp yola çıktı.

"Kaan kahvaltı için babamın kafesine gitsek olur mu? Hem böylece babamla da tanışmış olursun"

"Olur bana uyar"

Ellerimi sevinçle çırptıktan sonra mutlulukla arkama yaslandım. Kafeye gelmemiz on dakika bile sürmemişti. Kafeye girince gözlerim babamı aradı ama henüz ortada gelmemişti. Gül'den bize kahvaltı için servis açmasını rica edip Kaan'la geçen gün Eymen'le oturduğumuz aynı masaya oturduk.

Kaan kafeye göz gezdirip yeniden bana döndü. "Kafe çok güzelmiş"

Aklıma gelen şeyle ayağa kalkıp "Kaan sana en güzel yeri göstermedim ben, hadi gel" deyip tezgahın arkasına yürüdüm, Kaan da arkamdan gelmişti. Tezgahın arkasındaki duvarı heyecanla ona gösterip "Bak bunlar benim bebeklik fotoğraflarım, altlarında da nerede ve nasıl çekildikleri yazıyor" dedim.

Kaan hepsini incelerken "Gerçekten çok güzellermiş" diye mırıldandı.

Kaan'a fotoğraflarla ilgili birkaç şey daha söyleyecekken gözüm dışarıdan kafeye doğru gelen babama takılınca donup kaldım. Babam annemle el ele şakalaşarak kafeye doğru yürüyordu.

Benim farkımda olmadan kafeye girip annemin anlattığı bir şeye gülüşerek tezgahın önüne geldiler; beni ancak o zaman fark edebilmişlerdi ve ben hala donmuş vaziyette onlara bakıyordum. Yanımdaki Kaan'ın da benden bir farkı olduğunu sanmıyordum.

Babam kontrolü ele alıp annemin elini bırakmadan diğer eliyle de benim elimi tutmuştu;

"Merhaba kızım sana bir şey söyleyeceğiz, aslında daha özel bir yerde söylemek isterdik ama böyle karşılaşmak da iyi oldu. Senin de gördüğün üzere biz annenle yeniden birlikteyiz"

Annem ve babam heyecanla ne tepki vereceğimi beklerken ben hala söyledikleri şeyi idrak ederken susup kalmıştım. Ben bir süre daha tepki vermeyince üzüldüğümü sanmış olacaklar ki yüzlerindeki gülümseme solmuştu.

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin