Bölüm 26

55.1K 3.1K 273
                                    

Facebook Grubu: Pembe Kalem Hikayeleri

Instagram: pembekalemhikayeleri

**

Keyifli okumalar :)

Medya: Kerem ve Elif

***

ARDA

"Arda bey ne oldu?"

"Elif sakin ol galiba asansör bozuldu ve şu anda tuşlar hiç çalışmıyor, buradan yardım çağıramıyorum". Madem yardım durumunda çalışmayacak bu acil yardım tuşunu neden koyuyorlardı!

"Asansör mü bozuldu? Ben burada kalamam benim klostrofobim var, ne olur çıkarın bizi buradan"

"Biraz sakin ol lütfen, şimdi telefonumla güvenliği arayıp bizi buradan çıkarttıracağım"

Cebimden telefonu alıp güvenliği arama tuşuna bastım ama arama hemen düştü; kahretsin telefon burada çekmiyordu.

"Ne, ne oldu?

Galiba az öncekileri dışımdan söylemiştim, şimdi kız iyice korkmuştu.

Elimdeki telefonu gösterip "Telefon çekmiyor" dedim, o da kendi telefonunu çıkarıp kontrol etti ve aynı sonucu aldı.

Ben tekrar tuşlarla uğraşmaya çalışırken arkamdan gelen sesle hemen Elif'e döndüm; Elif yarı baygın bir vaziyette zorla nefes almaya çalışıyordu. Kahretsin kızın klostrofobisi vardı bir de!

Onu öyle görünce bir anda paniğe kapıldım. Hemen yanına oturup onu kollarıma aldım, elimden gelen tek şey onu biraz güvende hissettirmekti. Sırtını yavaş yavaş okşadım; nefes alışları biraz düzene girmeye başlayınca ben de rahatladım.

Tam biraz da olsa nefes aldı derken ışıkların gidip gelmeye başlaması Elif'i yine panikletmişti;

"Be-ben karanlıktan çok korkarım, kalamam burada"

Panikle ağlayıp hareket etmeye çalışınca başını omzuma iyice bastırıp onu kollarımın arasına sabitledim.

"Kapa gözlerini, sen aslında aydınlıktasın ve sadece gözlerini uyumak için yummak istedin, tamam mı? Sakın açma gözlerini"

Zayıf bir sesle "Tamam" diye mırıldandı.

İyi ki gözlerini hemen kapattırmıştım, iki dakika sonra giden ışıklardan sonra bayılması işten bile değildi.

O kollarımdayken şu an olduğumuz konumu düşündüm; hayatta yapmayacağım bir şeyi, öyle bir durumda istekle yapmak zorunda kaldım ki bu kız yüzünden daha ne hallere düşüp, neler yapacaktım kim bilir?! Onu bu işe almakla iyi mi ettim bilmiyorum ama artık hayatımda olmadığı zamanları hatırlayamıyordum, sanki o hep bir yerlerde vardı.

Asansör hareket etmeye başlayınca Elif kollarımdan çıkmaya çalıştı, onu öyle tutmaya o kadar adapte olmuştum ki zar zor bırakmam gerektiğini anlayabildim ama elini hala sımsıkı tutuyordum.

Asansör zemin katta durduğunda 1-2 dakika sonra sonunda kapı açılmıştı, kapıda güvenlik görevlileri vardı.

"Arda bey biz geç fark ettik asansörün bozulduğunu, bu yüzden soruna geç müdahale ettik"

"Sizinle yarın görüşeceğim şimdi şu lanet asansörün tamamen düzeldiğinden emin olun. Eğer bir daha o asansörün bozulduğunu görürsem kendinize başka iş arayın"

Sinirlerimi bastırıp elimi tutup ayağa kalkmaya çalışan Elif'i kucağıma alıp çırpınmasına bakmadan arabama doğru yürümeye başladım.

"Beni yere bırakın ben yürüyebilirim"

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin