Bölüm 32

41K 2.4K 112
                                    




İnstagram: pembekalemhikayeleri

**



Medya'da çok sevdiğim bir şarkı 'Bad Day (Kötü Gün)' var, mutlaka dinlemenizi tavsiye ederim. Tüm kötü günleriniz siz isterseniz iyi bir güne döner.

Her zaman güzel günler geçirmeniz dileğiyle keyifli okumalar ❤️



*****

Ben Arda'nın kapıdan girmesini beklerken karşımda dağılmış bir Kaan bulmuştum.

Hemen yerimden kalkarak Kaan'ın yanına gittim.

"Kaan sen iyi misin?"

Kaan suratıma ilk önce acıyla baktı ama hızlıca o ifadesini silip alaylı bir şekilde "Neden çok mu merak ettin?" diye sordu.

"Tabi ki merak ettim, bak bana çok kızgınsın biliyorum ama ben de kendime çok kızgınım. Amacım sadece çocukça bir hevesle aranızı düzeltmekti ama anladım ki boyumdan büyük işlere kalkışmamam lazımmış. Gerçekten çok ama çok özür dilerim, affet beni."

Hatamı kabul edip, özür dilemem Kaan'ı şaşırtmış gözüküyordu. Herhalde sabahki blöfümü gerçekten ciddiye almıştı.

"Sen ciddi misin?", şimdi de hafifçe gülümsemeye başlamıştı. Ne zannediyordu ki barışmazlarsa onları hayatımdan çıkarabileceğimi mi; böyle bir şeyi hayatta yapamazdım!

"Çok ciddiyim şapşal, ben sizi nasıl hayatımdan çıkarabilirim. O sadece aptalca bir blöftü ve bedeli ağır oldu. Bir daha sizi böyle bir şey için zorlamayacağım."

Bu açıklamamdan sonra tamamen rahatlayan Kaan, beni bir anda kollarına alıp havada döndürmeye başladı.

"Kaan manyak mısın, bırak beni! Bak başım döndü"

"Senin benim başımı döndürmenin yanında bu bir hiç. O yüzden biraz daha böyle kal"

"Saçmalama indir beni, hemen"

Kapının aniden açılmasıyla kendimi Kaan'ın kollarından atmam bir olmuştu. Rezil oldum hissiyle başımı korkuyla arkama çevirip kimin geldiğine baktım ve Arda'nın sinirden ateşler saçan gözleriyle karşılaştım; sanırım asıl şimdi mahvolmuştum!

"Arda..."

"Burada ne yaptığını sorabilir miyim?", Arda daha önce hiç duymadığım kadar sert bir ses tonuyla bağırmıştı.

"Pardon ama bu sizi neden ilgilendiriyor?", ah yanımdaki Kaan'ı unutmuştum ve o hiç olmaması gereken bir şekilde Arda'ya hesap sormaya başlamıştı, ölümüm galiba çabuk olacaktı!

"Ben kim miyim? Biraz önce kollarına aldığın kızın sevgilisi"

Benim söyleyemediğim şeyi Arda iki saniyede söylemişti; şimdi Kaan'ın şaşkın, Arda'nın sinirli bakışları arasında kalmıştım!

"Elif bu ne demek oluyor? Bu adam doğru mu söylüyor?", tam Kaan'ın sorusuna cevap verecekken Arda'nın sözleriyle ona şokla dönmüştüm;

"Elif bana bu adamın kim olduğunu söylemen için on saniyen var. Yoksa kendimi sakin tutamayacağım"

En sonunda kendime gelip durumu kontrol altına almaya çalıştım.

"Bakın ikiniz de sakin olun"

Arda'ya doğru yürüyüp tek elinden tuttum ama o hala kızgındı. Umursamadan gözlerine gülümseyip onu zorla iki adım çekerek kendimle beraber Kaan'a döndürdüm.

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin