Bölüm 7

70.3K 3.5K 281
                                    




İnstagram: pembekalemhikayeleri

**

Ertesi gün başımda şiddetli bir ağrıyla uyandım. Galiba bunda bütün gece ağlamamın payı da büyüktü. Dün olanlar aklıma geldikçe başımı yeniden yastığa gömüp, yine ağlamak istiyordum.

Savaşmak istiyorsam güçlü olmalıydım.

Artık ağlamak yoktu!

Derin bir nefes aldıktan sonra zorlukla ataktan kalkıp, yatağımın karşısındaki aynada kendimi izledim.

"Başarabilirsin Elif, başarmak zorundasın" deyip kendimi ikna ettim. Dün aldığım kararların hepsini uygulayacaktım ve o Dilara'ya, onun türevlerine iyi bir ders verecektim.

Kahvaltıya oturduğumda annemin yine döktürdüğünü gördüm; sofrada yok yoktu!! Ama ben yemeyecektim.

Annem isteksizliğimi fark edince yemek için ısrar etmeye başlamıştı. "Elif kızım yesene bir şeyler"

"Yok anne yemeyeceğim bir şey. Sadece domates ve biraz peynir alıcam"

"Ne oldu hasta mısın?"

"Hasta değil kiloluyum anne, görmüyor musun halimi Allah aşkına. Artık bir karar verdim; bu kilolardan kurtulacağım sen de bana destek olacaksın"

"Bunun bahsettiğin yarışmayla ilgisi var mı?"

"Ne alakası var onunla? Ben bir genç kızım ve dilediğim kıyafetleri giymek istiyorum, o nedenle ben 36 beden olmak istiyorum beni anlıyor musun?"

"Tabi ki anlıyorum, sen yeter ki benden destek iste tüm desteğim senin canımıniçi" deyip yerinden kalkıp yanıma gelerek bana sarıldı.

Kahvaltı sofrasından kalkıp odama geçtiğimde telefonumun çaldığını gördüm arayan Kaan'dı. Şu anda Kaan'la hiç telefonda konuşacak havam yoktu. Aramayı meşgule alıp Kaan'a mesaj attım.

'Merhaba Kaan. Ben bugün okula gitmeyeceğim, seninle saat 12'de okulun karşısındaki kafede buluşsak olur mu? Oradan da Ege hocanın yanına gideriz'

Mesajı yolladıktan kısa bir süre sonra Kaan'dan cevap geldi;

'Tamam saat 12'de kafede olacağım, kendine iyi bak, lütfen'

Kaan'ın mesajını okuduğumda gözlerim dolmuştu; bir erkek nasıl bu kadar iyi, bu kadar sevecen olabilirdi. Hayatımda ilk defa böyle bir arkadaşım oluyordu ve onu kaybetmemek için elimden geleni yapacaktım.

Saat 12'de kafeye gittiğimde Kaan'ı masalardan birinde otururken gördüm, hemen yanına gittim. Beni görünce gözleri aydınlandı ve bana aniden sanki beni hiç bırakmayacak gibi sıkıca sarıldı.

"Kaan boğuluyorum galiba" dedim gülerek.

"Ben seni dün çok merak ettim, aklım çıktı başına bir şey gelecek diye düşünmekten"

Hala bana sarılıyordu sonunda ayrılıp "Af edersin bir anda seni görünce çok sevindim sarılmak istedim" dedi mahcup bir şekilde.

"Saçmalama, özür dilemene gerek yok. Asıl ben seni böyle merak ettirdiğim için özür dilemeliyim"

"Ne özürü saçmalam, dün kendinde miydin sanki, o gerizekalı kız yüzünden çok üzüldün".

Bir anda dün aklıma gelince yine gözlerim doldu; evet kesinlikle o Dilara cadısının yaptıklarını burnundan getirecektim ve en iyi intikamda ondan daha mükemmel olmaktı.

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin