Bölüm 56

36.4K 2.2K 222
                                    



İnstagram: pembekalemhikayeleri

                  

***

Medya: Elif ve Arjantin

Bölüm şarkısı : Aslı Güngör&Ferhat Göçer- Kalp Kalbe Karşı

Tüm yorumlarınız için çok teşekkür ederim, keyifli okumalar ❤️

********

Kadın bir an şaşırsa da tekrar gülümseyip "Üç saat sonra Arjantin'e bilet var, ister misiniz?" dedi, Arjantin buradan en az on yedi saat uzaklıkta olmalıydı tabi ki isterdim.

Arjantin'e bileti alıp parayı da ödedikten sonra daha check in işlemleri için vakit olduğu için valizimi alarak bekleme yerlerine doğru gidip, oturdum.

Herkesten uzaklaşmak istiyordum ama öyle kaçak gibi de olmak istemiyordum, yine de iyi olduğumu bilsinler, endişelenmesinler istiyordum. O yüzden Kaan'ı aramaya karar verdim, o haberci görevini en iyi şekilde görebilecek insandı. Telefonla onu aradığımda şükürler olsun ki ikinci çalışta açmıştı;

"Alo Elif?"

"Kaan dinle beni; ben birazdan Arjantin'e gidiyorum" deyip başımdan geçen her şeyi anlatmaya başladım; sağ olsun o da beni kesmeden sonuna kadar dinlemişti.

"Elif anladım da tek başına oraya gidemezsin. Daha nerede kalacağını bile bilmiyorsun"

"Ben önceden araştırmıştım biraz; internetten ev kiralama siteleri var. İlk onlara bakacağım, onlar da olmazsa uygun bir otel bulup kalırım"

"Olmaz öyle, ben de geliyorum"

"Sen mi? Kaan senin işlerin vardır ben senin işlerine engel olmak istemiyorum. Hem benim ne kadar kalacağım da belli değil"

"İşim senden önemli değil ve sen ne kadar istersen, o kadar kalırız. Ayrıca bir tatil bana da iyi gelecek", Kaan bu kadar istiyorsa tabi ki seve seve gelmesini isteyecektim, açıkçası oraya tek başıma gitmekten ben de korkuyordum.

"Ben dış hatlar bekleme salonundayım. Uçağın kalkmasına üç saat var, çabuk olsan iyi olur", başta yanımda kimseyi istemesem de Kaan'ın da benimle gelecek olması içimi rahatlatmıştı.

"En geç bir saate oradayım, sen sakın ayrılma oradan"

"Tamam"

Telefonu kapadıktan sonra çantama koyacakken bir anda çalmaya başlamasıyla yeniden elime aldım; Arda arıyordu. Ona beni aramamasını söylemiştim ama yine de arıyordu.

Parmağım meşgule atma tuşuna gidiyordu ama bir türlü basamıyordum. Hayatımın aşkı, herşeyimdi o benim. Beni paramparça etse de hala öyleydi; hala bu kalbim onun için deli gibi atıyor. Onu her şeyden çok seviyordum. O beni kırdı hem de gözlerimdeki tüm kırgınlığı görerek kırdı, niyeti beni üzmek olmasa da kırdı. Biliyordum onun benden kat kat fazla kırıldığını, bana ara verelim derken en çok onun parçalandığını ama yine de çok kızgındım. Bilmesi lazımdı benim en büyük hayalimin o olduğunu, eğer hayatımda olmazsa tüm o hayallerimin ne anlamı vardı ki! Görmüyor muydu, hissetmiyor muydu onun benim güneşim olduğunu, nasıl kendini benden çekerek beni karanlığa iterdi? Bu beden, bu kalp onu gördüğüm ilk andan beri onun için atıyor, yalnız onunla mutlu oluyordu.



İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin