Bölüm 34

45.2K 2.3K 175
                                    

İnstagram: pembekalemhikayeleri

**

Keyifli okumalar ❤️

***

"Canım sen pizzayı neyli istersin?"

Canım ne ya!!! Tabi ki benimle aynı anda Arda da bunu duymuştu ve şu an sadece sinirli nefes alış veriş sesini duyuyordum!

"Elif neredesin sen? Adres ver bana!"

Mahvolmak kelimesi bile şu anda benim durumum için hafif kalıyordu; ben bitmiştim!

**

Arkamdaki sinsi sinsi sırıtan Mert'e dönüp gözlerine dik dik baktım ve tekrar telefona dönüp "Aşkım Levent metro durağının arka tarafında Kardelen sitesi var, oraya girince hemen karşına çıkan ilk binada; beşinci kattayız" dedim ve duyduğum sesten anladığım kadarıyla Arda gaza yüklenip hızını arttırdı sonra hiçbir şey demeden telefonu kapattı; diyeceklerini sonraya saklıyordu galiba.

Telefonla biraz bakıştıktan sonra kafamı kaldırıp Mert'e aynı sırıtmayla cevap verdim;

"Ben bir şey almayacağım Mert, birazdan sevgilim beni almaya gelecek"

Ağzımdan çıkan sevgilim kelimesini duyunca Mert'in suratı baya düşmüştü; bir anda aklıma aylar önce o kafede Dilara ile tanışma anımız gelmişti. O zamanlar ne kadar üzülmüştüm; rezil oldum diye sabaha kadar ağlamıştım ama şimdi düşünüyorum da iyi ki o gün Dilara ile karşılaşmışım. Belki de o, o lafları bana söylemeseydi ben kilo vermeye karar veremeyecektim ve hep eskisi gibi insanlardan korkan Elif olarak kalacaktım. Dilara kötü bir insandı ama bilmeden benim iyiliğime sebep olmuştu.

"Sevgilim derken; sevgilin olduğundan haberim yoktu. Kim bu, biz tanıyor muyuz?"

Mert'in meraklı sorusuyla tekrar ona ve sinirli halime dönmüştüm; aslında ona hak ettiği cevabı verirdim ama bu hakkı bu seferlik Arda'ya vermeye karar vermiştim. Onun sinirini çıkaracağı kişi ben değil, Mert olmalıydı!

"Şahsen tanıdığını sanmıyorum"

Mert tam ağzını açmış bir şey daha söyleyecekken Kaan'ın mutfağa girişiyle sözlerini yutmak zorunda kaldı.

Gerçekten çok da üzülmüştüm!

"Ee hadi siz burada ne yapıyorsunuz, hala pizza söylemediniz mi?"

"Mert pizzayı nasıl istediğimi soruyordu da, ben de ona pizza yemeye kalamayacağımı söylemiştim"

"Pizza yemeye kalamayacak mısın? Eve geç dönemem diye düşünüyorsan, ben seni bırakırım merak etme"

"Ondan değil, birazdan Arda gelecek onunla döneceğim"

Kaan "Anladım" derken Arda'nın adını duyan Mert'in kaşları daha da çatılmıştı. Muhtemelen Arda'nın acaba patronum olan Arda mı olduğunu düşünüyordu, sadece görene kadar sabret Mert!

Bir anda telefonum çalınca ikisi de bana bakmaya başladı; arayan Arda'ydı, bekletmeden telefonu açtım.

Ben bir şey söyleyemeden Arda kelimeleri ağzıma tıktı! "Daire numarası kaç?"

Sadece yutkundum. "On dört"

Yine telefonu aniden suratıma kapatmıştı. Tam bana merakla bakan Kaan'a açıklama yapacakken kapının çalınmasıyla pardon yumruklanmasıyla şok olmuştum; bu kadar çabuk gelemezdi değil mi?!

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin