Bölüm 24

51.5K 2.9K 135
                                    

Instagram: pembekalemhikayeleri

**

Multimedya: Kelly Clarkson – Cry

Keyifli Okumalar :)

**

"Elif"

"Deniz"

Bir anda Deniz'le ve Deniz'in sağındaki Arda'nın anlamsızlıklarla dolu bakışlarıyla karşı karşıya gelince donup kalmıştım!

Deniz hayretle "Elif sen burada mı çalışıyorsun?" diye sordu.

Başta donup kalsam da sonradan toparlanıp sorusuna cevap verdim. "E-evet Arda beyin asistanıyım, bugünkü sunumu ben yapacağım"

"Buna çok sevindim, özellikle yeniden karşılaştığımız için"

Deniz'e gülümsemem, Arda'nın soğuk sesiyle yarıda kesildi. "Hazırsan sunuma başlayabilirsin"

"Peki efendim"

İşte şimdi başlıyorduk, slayt gösterisini başlatıp sunumu yapmaya başladım. Gerçekten sahnede şarkı söylemenin çok faydası olmuştu daha rahattım, kasılmıyordum. Deniz'in suratına bakarsam mükemmel gidiyordum da, Arda'nın yüz ifadesinden hiçbir şey anlaşılamıyordu.

Sunumu bitirdiğimde Arda hariç herkes memnuniyetini belirtti. Herhalde buradaki işimin bittiğini düşünerek eşyalarımı toparlamaya başlamıştım. O sırada Arda bey ve diğer adamlar bir şeyler konuşuyorlardı. En son yemeğe hep beraber yemeğe gitmeye karar verip, yavaşça odadan çıkmaya başladılar.

En geride olan Deniz ve Arda hala bir şeyler konuşuyorlardı, konuşmalarından anladığım kadarıyla Deniz, anlaşmak istediğimiz şirketler grubunun sahibiydi. İyi de o partide ne işi vardı, herhalde Tamer'in arkadaşıydı.

Eşyalarımı almış odadan çıkarken Deniz'in sesiyle geriye döndüm.

"Elif sen de bizimle yemeğe geliyorsun değil mi?"

Aslında gitmeyi planlamıyordum, hiç düşünmemiştim. "Bilmiyorum" deyip Arda'nın suratına baktım, cidden bilmiyordum!

Arda sıkkın bir şekilde "Sen de yemeğe bizimle gel" dedi.

Beyefendi lütfetmişti!

"O zaman ben odamdan çantamı alıp geliyorum" deyip toplantı odasından çıkıp odama gittim. Giderken derin bir nefes aldım. Arda ile bir de yemek çekecektim ama ne olursa olsun bugünkü kararımı uygulayıp, onu sonuna kadar görmezlikten gelecektim.

Çantamı alıp odamdan çıktığımda Arda'yı ve Deniz'i asansörün yanında bir şeyler konuşuyorlarken buldum, herhalde beni bekliyor olamazlardı...

Deniz beni görünce gülümseyip "Biz de seni bekliyorduk Elif" dedi.

Beni mi bekliyorlardı? Sen bekliyordun Denizcim, yanındaki buz dağı değil demek istesem de sadece gülümsemekle yetinmiştim.

Arda yine her zaman olduğu gibi tepkisizdi hatta daha da sinirli gözüküyordu.

Beraber aşağıya inip, yürüyerek şirketin yakınında bulunan bir restauranta giriş yapmıştık. Oturacağımız masaya geldiğimizde ilk nereye oturacağımı çözemesem de Deniz'in yönlendirmesiyle yanına oturmuştum. Arda da Deniz'in karşısına oturmuştu.

Yemek boyunca onlar yeni yapacakları siteden bahsettiler, açıkçası bilgisayar işlerinden hazzetmediğim için pek dinlemek istemiyordum. Ben de hem yemeğimi yiyip hem de etrafı izlemeye başlamıştım, tabi ki karşıya doğru bakmıyordum. Arda uyuzuyla göz göze gelip olmayan iştahımı da kaçıramazdım.

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin