Bölüm 6

66.8K 3.9K 383
                                    

İnstagram: pembekalemhikayeleri

***
Karşımda bize bakan çocuğun kim olduğunu anlamak için bakışlarımı Ege hocama çevirdim. Ancak o bizi aydınlatabilirdi.

Ege hoca ayağa kalkıp bize doğru döndü.  "Arkadaşlar sizi buraya neden çağırdığımı merak etmişsinizdir" dedikten sonra öfkeyle ona ve bize bakan çocuğu göstererek "Bu yeni ekip arkadaşınız Mert" diyerek karşımızdaki çocuğu bize tanıttı.

Bu çocuk nasıl bir anda ekip arkadaşımız oldu ki?

Anlayamamıştım!

Kaan'a baktığımda onun da kaşlarının çatıldığını fark ettim. İkimizde şu an neler döndüğünü çok merak ediyorduk.

İçimizden ilk sessizliği yine Kaan bozdu. "Ekip mi, nasıl yani o da mı ekipte artık?" diye sordu. Sesinden oldukça şaşkın olduğu belli oluyordu.

"Evet Kaan, Mert de artık sizin ekibinizde ve size yardımcı olmaktan mutlu olacaktır. Değil mi Mert?"

Adının az önce Mert olduğunu öğrendiğim mavi gözlü çocuk kızgınlıkla Ege hocaya baktı, hemen sonra bize dönüp "Evet arkadaşlar size yardımcı olmaktan çok mutlu olacağım" dedi ama sesi mutluluktan ziyade oldukça öfkeli geliyordu.

Bu işten hiçbir şey anlamamıştım; bu çocuk kimdi? Bizimle ne ilgisi vardı?Ve en önemlisi neden kabul etmişti? Hiçbir şey bilmiyordum ve Ege hocada söylemeyecek gibi duruyordu. Kaan'a baktığımda onun da benimle aynı şeyleri düşündüğünü hissetmiştim.

Ege hoca bizim yüzümüzdeki şaşkınlığı umursamadan "Çocuklar siz isterseniz Mert' e de yarışma hakkında her şeyi anlatın ve hemen çalışmalara başlayın" dedi, bizim aksimize gayet rahattı.

Aklımda ki soruları şimdilik bir kenara bırakarak "Peki hocam" dedim ve Kaan'a dönerek "Hadi Kaan kantine inelim de arkadaşa yarışma hakkındaki herşeyi anlatalım" deyip kapıdan çıktım ardımdan Kaan'da çıktı ama Mert biraz daha kaldı, galiba Ege hoca yine ona bir şeyler söylüyordu ve ben artık öğrenmezsem çatlayacaktım.

Mert de bize katılınca kantine gidip, bir masaya oturduk. Bir süre sarece birbirimizi izleyerek sessiz kaldık.

Sessizliği bozan bu sefer Mert oldu. "Hadi ne anlatacaksanız anlatın akşama kadar sizi bekleyemem, işlerim var benim"

Onun bu tavrına karşı Kaan da kızgınlıkla karşılık verdi. "Seni zorla tutan yok, istersen gidebilirsin işlerine"

"Ya tabi zorla tutan yok, hadi anlatın ne anlatacaksanız".

Hala neden bu çocuğun bizim ekibe katıldığını anlayamamıştım. Onu burada zorla da tutamazdım. "Bak Kaan haklı eğer istemiyorsan katılmak zorunda değilsin, ayrıca zaten nerden çıktın biz de anlamadık" dedim gayet sakin konuşarak.

"Söyleyeyim küçük kız kopyadan çıktım, ben bile çekmiyordum ya sırf arkadaşım bana baktı diye çektiğim çileye bak"

"Nasıl yani" dedik Kaan'la aynı anda.

Mert sinirle derin bir nefes aldı. "Ege hocanın sınavında arkadaşım benim kağıtıma bakmış ama cidden ben göstermek istememiştim ve Ege hoca da yakalayınca bana iki seçenek sundu; ya disipline gidecektim ya da sizin ekibinize katılacaktım. Disipline gidemem şu anda son sınıfım ve gelecek sene için planladığım tüm hayallerim sona erer. Yurtdışı ve yurtiçindeki hiç bir üniversiteye gireme. Bu nedenle sizin ekibinize katılmak zorunda kaldım".

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin