Bölüm 16

59K 3.1K 170
                                    

Multimedya: Eymen Ataoğlu

Keyifli okumalar :)

**

Eymen'in kapısından çıkarken bir anda Arda Aslanoğlu ile karşılaşmıştım yani namı diğer sevgili patronumla. Eymen arkamda, o önümde saçma bir durumda donup kaldık. Arda beyin gözleri hala şaşkınlıkla benim üzerimdeydi, bense hala gözlerimi ondan alamıyordum.

Sonunda ağzımı açıp "Arda Bey" demiştim, benimle aynı anda Eymen'de "Arda hoş geldin" demişti.

Hasta ziyaretine geldim diye bana bela muamelesi yapan Eymen bey nedense Arda beyi görünce 'hoş geldin' deyip gülümsemişti de, az önce yaptıklarına sinirlenmeyen ben şu anda sinirden ölüyordum!

Eymen'e dönüp "A hoş geldin kelimesini biliyormuşsun" dedim.

"Sadece sevdiğim insanlara o kelimeyi kullanırım çünkü yalnızca onlar bana hoş gelir"

İşte şimdi beni kırmayı başarmıştı kendime verdiğim tüm o pes etmeyeceğim gazları o anda bitip tükenmişti. En son Dilara beni bu hale getirmişti şimdi de Eymen; bir daha bu pisliğin yüzünü görmek bile istemiyordum.

O anda bana bakan Arda ile göz göze gelmiş onun karşımda olduğunu hatırlamıştım. Gözlerinde bu sefer anlamlandıramadığım bir ifadeyle bakıyordu.

"Arda bey Eymen'le tanışıyorsunuz sanırım"

İş görüşmesinin olduğu günkü takındığı tavırdan uzak gayet hoş bir tavırla hatta gülümseyerek bana cevap verdi. "Eymen kuzenim yani teyzemin oğlu, yaralandığını duyunca ziyaretine geldim"

"Öyle mi sizin için üzüldüm, yarın ilk iş günümde görüşmek üzere, iyi günler" deyip Eymen'e bakmaya zahmet etmeden asansöre doğru yürüdüm. Asansöre binmeden önce en son Arda Bey'in, Eymen'e "demek beni seviyorsun" dediğini duydum, sonrasını duymak için biraz beklesem de kapı kapanma sesini duyup onların eve girdiğinden emin olunca ben de asansöre bindim.

Keşke görünmez olabilseydim de yanlarına gidebilseydim; şu an arkamdan ne konuşuyorlar çok merak ediyordum. Belki de hiçbir şey konuşmuyordurlar kendimi neden bu kadar önemsiyorduysam!

Eve geldiğimde Miray bizim için akşam yemeği hazırlamış, sofrayı da kurmuş beni bekliyordu.

"Miray, neden tek başına yaptın hepsini? Beni bekleseydin beraber yapardık!"

"Aman sanki ne yaptım Elif. Bir tavuk kızarttım bir de pilav, zor değil yani. Hadi sen üzerine değiş gel de sofraya oturalım, kurt gibi acıktım"

"Tamam hemen geliyorum" deyip koşarak odama gittim. Üzerimdekileri çıkarıp, elimi yüzümü yıkadıktan sonra eşofmanlarımı giydim.

Ben eşofmanlarımı giyerken Miray'ın kapıda biriyle konuşma sesleri geliyordu. Odadan çıkıp kimin geldiğine bakmak için kapıya gittiğimde Kaan'ı gördüm. Hemen koşup ona sarıldım.

"Kaan görmeyeli bir gün oldu ama seni çok özlemişim."

Sadece bir gündür görmüyordum ama dün ve bugün yaşadıklarımdan sonra kendimi toparlamak için ona ihtiyacım varmış, bunu ona sarılınca anladım.

Kaan sanki ona ihtiyacım olduğunu anlamış gibi yorum yapmadan, soru sormadan sadece sarıldı. Yanımızda bizi izleyen Miray'ın "Hadi sofraya benim karnım çok aç" demesiyle ayrıldık Kaan lavaboya ellerini yıkamaya giderken, ben de mutfakta Miray'la servis tabaklarını hazırlamaya gittim.

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin