İnanmaktan Vazgeçme

Bölüm 31

Instagram: pembekalemhikayeleri

***

Merhaba canımcımlarım, yeni bir bölümle karşınızdayım ❤️

Yorumlarıyla bana destek olan herkese çok teşekkür ederim, çok sağ olun ve iyi ki varsınız ❤️

Sizin yorumlarınız sayesinde daha çok yeni bölüm yazmak istiyorum. O yüzden yorumlarınızı eksik etmeyin, düşünceleriniz benim için çok önemli.

Multimedya'da MFÖ' den "Benim Hala Umudum Var" şarkısını paylaşıyorum. Umudunuzu asla, başınıza her ne gelirse gelsin kaybetmeyin.

Çok sevdiğim bir film olan Esaretin Bedeli'nden bir replik;

"Unutma Red, umut iyi bir şeydir, belki de en iyisi. Ve iyi şeyler asla ölmez." 

Keyifli okumalar...

***

Ertesi gün bu sabah için planladığım büyük yüzleşme yüzünden erkenden kalkmış kahvaltı hazırlamaya başlamıştım. Önce patatesleri özenle soyup, dilimledikten sonra suya bırakmıştım sonra da poğaça için hamuru yoğurup kabarması için sarıp balkona güneş ışığı altına bırakmıştım.

Onlar kenarda beklerken buzdolabından çıkardığım tüm kahvaltılıkları tezgahın üzerine koyup, hepsini özenle tabaklara model vererek yerleştirdim. Onlar hazır olunca direk masaya yerleştirip, önceden ısınmaya bıraktığım tenceredeki yağın içine dilimlediğim patatesleri attım. Onlar kızarırken de poğaça hamurunu elimle yuvarlayıp tepsiye yerleştirdim, zaten bir tepsilik poğaça yaptığım için işim çok kısa sürmüştü. Onları da önceden 180 dereceye ayarladığım fırına koyup, derin bir nefes almıştım.

Sonunda uyanıp mutfağa gelen Miray'ı ocağın ve fırının başında beklemesi için tembihledim ve koşarak odama gidip kendimi duşun altına soktum. Duştan çıkıp hemen üzerime dolaptan aldığım bir elbiseyi geçirdikten sonra tekrar mutfağın yolunu tuttum. Miray patatesleri çoktan tencereden alıp bir tabağa boşaltmış ve poğaçaları fırından almıştı. Ben de elime aldığım bir tabağa poğaçaları yerleştirip patateslerle beraber masaya yerleştirdim.

"Evet hazırız galiba"

"Hazır mıyız? Kızım o da kelime mi? Sen adeta bir yemek resitali vermişsin burada"

"Biraz öyle oldu galiba bugünkü yüzleşmenin etkisi biraz sert olabilir diye yemeği güzel yapayım dedim"

"Sen cidden kararlısın?"

"Çok kararlıyım hem de bu iş bugün burada çözülecek"

"Haydi hayırlısı ama ben göremeyeceğim çünkü bu öğlene kadar vermemiz gereken bir proje ödevimiz varmış ve proje arkadaşım bana bunu sen duştayken haber verdi"

"Of Miray ya şimdi ben onları tek başıma mı yüzleştireceğim?". Aslında bir yandan iyi de olmuştu sanki; belki Eymen Miray'ın yanında rahat edemezdi.

"Maalesef öyle olacak kuzucum ya ama sen her şeyi hard diskine kaydet bana detaylı bir şekilde anlatacaksın. Benim hemen çıkmam lazım"

"Tamam canım şu poğaçalardan vereyim de yolda giderken yersin" deyip elime aldığım küçük bir poşete üç poğaça koyup Miray'a uzattım.

"Sen de ne yaptın, bu kadar poğaçayı kim yiyecek?"

"Sen tabi, ki hadi sızlanmada al şunu"