Bölüm 42

48.5K 2.3K 188
                                    



İnstagram: pembekalemhikayeleri

**

Keyifli okumalar ❤️

******



Ona sinirlenmek yerine sadece gülümsedim; intikam planımın üçüncü ve son aşaması da gelmişti;

"Arda cidden çocukluk yapıyorsun!"

Arda söylediğim son cümleyle gözlerini yumarak başını geriye atıp çok kısa bir an öyle kaldı. Sonra tekrar bana bakıp anlamsızca gülümsemeye başladı, şu an cidden bir sonraki hamlesini tahmin edemiyordum.

"Belki de çocuğumdur. O yüzden bundan sonra yapacağım her hareketi, çocukluğuma ver lütfen"

Korkuyla ona baktım. "Ne yapacaksın ki?". Gerçekten en fazla ne yapabilirdi ki? Sadece beni korkutmak istiyordu, blöfünü yemeyecektim ama yine de merak ediyordum.

Merakla gözlerinin içine bakarken o, aniden hareketlenip ben daha ne olduğunu anlamadan beni kucağına alarak eve doğru yürümeye başladı. Hem de bu elbiseyle hem de bu olmayan eteğiyle. İlk defa çıplak eli bacağıma dokunuyordu ve dokunduğu her yer alev alev yanmaya başlamıştı. Ve şu anda maalesef önden de seyirlik bir görüntü sunuyordum!

"Arda ne yapıyorsun? İndir beni hemen!"

Arda da durumun gayet farkında olarak önce dekolteme –bunu bilerek yapıyordu!- sonra yüzüme bakarak alaylı bir şekilde gülmeye başladı. "Bebeğim çocukluğuma ver dedim ya"

Sinirle derin bir nefes aldım. O intikam planımın Allah cezasını versin! Ah ben eğer bu hallere düşeceğimi bilseydim,  yapar mıydım öyle bir şey!

Sonunda evinin kapısına geldiğimizde beni indirmesini bekledim ama o tek elle beni tutup tek eliyle de cebinden anahtarı çıkararak kapıyı açmaya çalışıyordu. O anda kucağından inmek için çırpınamıyordum da, çünkü çırpınmam demek; önünde resmen çıplak kalmam demekti!

Kapıyı açıp içeri girdiğimizde merdivenlerin ucuna gelip yüzüme dik dik bakmaya başladı. Yok artık; yatak odasına çıkmayı düşünmüyordu değil mi!

Korkuyla bir sonraki hamlesini beklerken, o da yüzünde daha önce hiç görmediğim bir ifadeyle, bana bakıyordu.

Gerilim anlarından sonra beni kucağına aldığı gibi ani bir hareketle beni kucağından nazik bir hareketle indirip, gülmeye başladı. "Hadi bugünlük bu kadar korku sana yeter. Sen içeri geç, ben bize yemek söyleyeyim"

Tüm bunlar bir oyun muydu? Adamdan intikam alacağım derken adam bana resmen bir ders vermişti. Ona kızmış gibi yaparak kaşlarımı çattım. "Uyuzsun biliyorsun değil mi?"

"Sen de intikamını eline yüzüne bulaştıran yavru bir ceylan"

Sinirden hırlayarak salona girdim, o hala arkamdan gülüyordu. Salak Elif! Sen sonunu düşünmeden plan yaparsan, sonu da böyle olurdu işte!

Salona geçip koltuğa oturmaya çalıştım ama sadece çalıştım! Koltuğun neresine oturursam oturayım etek sürekli daha da kısalıyordu. Arda gelene kadar koltukta oturmak için en uygun pozisyonu bulmak için uğraşmaya devam ediyordum ama bu etek hep kısaydı! Ve sonunda pes edip ayakta kaldım.

Arda içeri girince beni yeniden başta aşağıya süzdü.  "Uzamıyor mu aşkım?". Hala benimle dalga geçiyordu! Şeytan diyordu ki 'aman bırak nasıl görünürse görünsün' ama bu da benim işime gelmiyordu maalesef!

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin