Bölüm 30

55.8K 2.6K 160
                                    



Medya: Arda ❤️

**

Allah'ım ben ne yapacaktım; ya şimdi bu adam beni tanır ve bana bir şey yaparsa? Hayatımda hiç korkmadığım kadar çok korkuyordum.

"Şey ben bir arkadaşa bakmıştım da", buradan kendime kocaman bir alkış yolluyorum; tabi alkışlarımı eğer kurtulabilirsem kabul edebilecektim! Ben ne saçmalıyordum ya! Elin gangsteri karşımda pis pis sırıtıyor, bense burada dünyanın en klişe bahanesiyle saçmalık üretiyorum!

"Öyle kapıdan mı bakıyorsun arkadaşına, gel içeri girelim daha yakından bak. Buradan arkadaşını bulamazsın"

Ya tabi eminim sen de çok yardımcı olurdun. Allah'ım ne hallere düştüm ben böyle ya! Buradan sağ çıksam da Arda beni öldürürdü. En iyisi o görmeden buradan yavaş yavaş kaçmaktı.

"Şey ben galiba yanlış yere geldim; arkadaşım bir üstteki sokağı kastetmişti muhtemelen. Ben sizi daha fazla meşgul etmeden gideyim" deyip arkamı dönüp gidecekken adamın kolumdan tutup beni çekmesiyle bir anda onun pis suratıyla karşı karşıya geldim.

"Ne meşgulü, gel misafirim ol"

Arda ve Eymen içeride belki de canlarıyla uğraşırken benim şurada başıma gelenlere bak! hem de kendi aptallığım yüzünden! Hayır neyime güveniyorum da  buraya geliyorum ki ben! Ama ya Arda'ya kötü bir şey olursa, orada da kös kös oturup bekleyemezdim ki!

Kollarımı adamdan kurtarmaya çalıştım ama adam beni iyice kendine çekmeye başladı, işte şimdi mahvolmuştum.

"Bıraksana kolumu ya, canımı acıtıyorsun",  korkudan ve sinirden gözlerimden yaşlar akmaya başlamıştı.

"Elif?"

Tam umudumu kaybetmişken Arda'nın sesiyle kendime gelmiştim. Karşıya baktığımda Arda ve Eymen yan yana bize doğru geliyorlardı; çok şükür ikisi de iyiydi.

"Sen yoksa onlarla mı birliktesin lan? Seni sürtük demek bana burada oyun oynayacaktın"

"Ya bıraksana beni"

Adamdan uzaklaşmaya çalışırken adam beni birden yere sert bir şekilde itip, düşmeme neden oldu. Canım çok acımaya başlamıştı. Az önce yavaştan akmaya başlayan gözyaşlarım şimdi şelale olmuştu,  önümü bile zor görüyordum.

Arda hızla koşarak adamın üstüne atlayıp saldırmaya başlamıştı; sinirle bir şeyler söylüyordu ama hiçbir şekilde onları duyamıyordum.

"Elif iyi misin?"

Kendimi toparlamaya çalışıp yanıma gelen Eymen'e kafamı sağa sola sallayarak iyi olmadığımı anlatmaya çalıştım. Arda orada lanet bir adamla boğuşurken nasıl iyi olabilirdim ki!

Korkuyla Arda'nın gelmesini bekliyordum. Bardan birkaç adam daha çıkınca adamı Arda'nın elinden almaya çalıştılar ama almaları baya zor olmuştu; Arda o kadar sinirliydi ki adamı elinden bırakmıyordu.

En sonunda adamlar o pislik adamı Arda'nın elinden almayı başarabilmişti. İçlerinden biri Arda'ya bakıp "Bak size bir şans verdim, şansını zorlama istersen. Kuzenini de, kızı da al çek git buradan. Bir daha da asla buranın yakınından bile geçmeyin" dedikten sonra adamlarını da alıp içeri girdiler.

Eymen bana dönüp "Elif hadi biz de gidelim ayağa kalkabilecek misin?" diye sordu.

Ayağa kalkmaya çalıştım ama canımın acısından bir türlü doğrulamıyordum. Eymen bunu anlayınca uzanıp beni kucağına almak için davrandı ama Arda'nın yanımıza gelip Eymen'in kolunu omuzlarımdan çekmesiyle Eymen şaşkınca ona bakmaya başlamıştı.

İnanmaktan VazgeçmeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin