"Elif şimdi nasılsın iyi misin?" diyerek Kaan beni düşüncelerimin içinden çıkardı.

"İyiyim merak etme" diyerek elini tuttum. "Peki benden sonra ne yaptınız?"

Aslında tamamen Mert'in tepkisini merak etmiştim.

"Senin peşinden koşup yetişemeyince kafeye Cansu'yu almak için geri döndüm o sırada Mert de Dilara ile tartışıyordu. O da çok sinirlendi ve sana karşı şu an çok mahcup"

"Öyle mi ama mahcup olmasına gerek yok ki onun suçu yok.O cadı kızın öyle bir şey yapacağını bilemezdi ki" dedim.

"Ben de öyle düşünmüyorum da çıkarken Dilara' yı almadan arabasına atlayıp gittiğini gördükten sonra ona karşı biraz yumuşadım"

"Nasıl yani Mert Dilara'yı almadan basıp gitti mi?"

"Aynen öyle oldu. Dilara'da sinirinden ağlayacaktı sanki ama makyajı bozulur da boyaları akar diye ağlamayamadı galiba" dedi gülerek.

"Manyak, iyi ki varsın Kaan" deyip Kaan'ın omzuna hafifçe vurdum.

"İyi ki sen de varsın Elif"

Daha tanışalı bir ay olmamıştı ama Kaan'a çok bağlanmıştım.

"Elif saat neredeyse 2 olmuş hadi Ege hocanın odasına gidelim"

"Tamam" deyip çantamı aldım ve Kaan'ın ardından çıkışa doğru ilerledim.

Ege hocanın odasında Mert'te olacaktı; her ne kadar Mert Dilara'ya dersini vermiş olsa da ben onunla yüzleşmekten korkuyordum.

"Kaan senden bir şey rica edeceğim".

"Dilediğin şeyi rica edebilirsin bugün hizmetinizdeyim bayan" dedi gülerek.

Derin bir nefes alıp "Acaba Mert'le benden önce konuşup ya da mesaj atıp bana dünkü meseleyi hiç açmamasını söyleyebilir misin?" diye sordum.

"Tamam söylerim ben. Sen de daha fazla dünü düşünme, o günü unut yok öyle bir gün" dedi bu sefer gülmüyordu çok ciddiydi.

"Sana güveniyorum Kaan" deyip bu sefer ben ona sarıldım. Biraz öyle kaldıktan sonra hiç konuşmadan ayrılıp okula gittik. Fakültenin kapısında Mert bizi bekliyordu. Bizi görünce selam verdi sonra bana döndü sanki bir şey söyleyecek gibiydi ama sustu. Ne ara yaptı bilmiyorum ama galiba Kaan istediğim mesajı çekmişti.

Beraber Ege hocanın odasına gittik Ege hoca yazılarımızı okumuştu.

"Elif yazın mükemmel ama çok duygusalsın o konuda biraz daha çalışman lazım. Duygusallıkta boğulup asıl meseleyi kaçırıyorsun".

"Tamam hocam bundan sonra daha dikkatli olacağım, merak etmeyin"

"Kaan seninki Elif'inki kadar olmasa da iyiydi böyle devam et ve Mert seninki de çok yüzeysel sen de onu düzeltmeye çalış bir sonraki yazının daha iyi olmasını bekliyorum".

Ege hocanın yeni tavsiyeleriyle odadan çıktık. Artık hem bireysel hem grupça yazılar yazacaktık; bu demek oluyordu ki haftada üç gün toplanacaktık.

Mert'le vedalaştıktan sonra Kaan'la yürümeye başladık. Yürürken bir anda Kaan'ın önüne geçip "Kaan bana Miray'ın numarasını verebilir misin?" diye sordum.

"Miray mı, ne yapacaksın ki onu?"

Miray beslenme ve diyetetik okuyordu bunu Kaan'dan geçen hafta öğrenmiştim. Miray'ın tavsiyelerine ihtiyacım vardı ama bunu Kaan'a söyleyemezdim. "Ya kızsal bir mesele ona bir şey danışacaktım" dedim.

İnanmaktan VazgeçmeWhere stories live. Discover now