İnanmaktan Vazgeçme

By pembe_kalem

4.2M 208K 18.4K

/TAMAMLANDI/ Elif elinde sadece hayalleri olan basit bir kız değildi. Tamam belki biraz kilolu, tamam tamam f... More

Tanıtım/Alıntı
Bölüm 1
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Bölüm 7
Bölüm 8
Bölüm 9
Bölüm 10
Bölüm 11
Bölüm 12
Bölüm 13
Bölüm 14
Bölüm 15
Bölüm 16
Bölüm 17
Bölüm 18
Bölüm 19
Bölüm 20
Bölüm 21
Bölüm 22
Bölüm 23
Bölüm 24
Bölüm 25
Bölüm 26
Bölüm 27
Bölüm 28
Bölüm 29
Bölüm 30
Bölüm 31
Bölüm 32
Bölüm 33
Bölüm 34
Bölüm 35
Bölüm 36
Bölüm 37
Bölüm 38
Bölüm 39
Bölüm 40
Bölüm 41
Bölüm 42
Bölüm 43
Bölüm 44
Bölüm 45
Bölüm 46
Bölüm 47
Bölüm 48
Bölüm 49
Bölüm 50
Bölüm 51
Bölüm 52
Bölüm 53
Bölüm 54
Bölüm 55
Bölüm 56
Bölüm 57
Bölüm 58
Bölüm 59
Bölüm 60
Bölüm 61
Bölüm 62
Bölüm 63
Bölüm 64
Bölüm 65
Bölüm 66
Bölüm 67
Bölüm 68
Bölüm 69
Bölüm 70
Bölüm 71
Bölüm 72
Bölüm 73
Bölüm 74
Bölüm 75
Final - İyi ki

Bölüm 6

66.8K 3.9K 383
By pembe_kalem

İnstagram: pembekalemhikayeleri

***
Karşımda bize bakan çocuğun kim olduğunu anlamak için bakışlarımı Ege hocama çevirdim. Ancak o bizi aydınlatabilirdi.

Ege hoca ayağa kalkıp bize doğru döndü.  "Arkadaşlar sizi buraya neden çağırdığımı merak etmişsinizdir" dedikten sonra öfkeyle ona ve bize bakan çocuğu göstererek "Bu yeni ekip arkadaşınız Mert" diyerek karşımızdaki çocuğu bize tanıttı.

Bu çocuk nasıl bir anda ekip arkadaşımız oldu ki?

Anlayamamıştım!

Kaan'a baktığımda onun da kaşlarının çatıldığını fark ettim. İkimizde şu an neler döndüğünü çok merak ediyorduk.

İçimizden ilk sessizliği yine Kaan bozdu. "Ekip mi, nasıl yani o da mı ekipte artık?" diye sordu. Sesinden oldukça şaşkın olduğu belli oluyordu.

"Evet Kaan, Mert de artık sizin ekibinizde ve size yardımcı olmaktan mutlu olacaktır. Değil mi Mert?"

Adının az önce Mert olduğunu öğrendiğim mavi gözlü çocuk kızgınlıkla Ege hocaya baktı, hemen sonra bize dönüp "Evet arkadaşlar size yardımcı olmaktan çok mutlu olacağım" dedi ama sesi mutluluktan ziyade oldukça öfkeli geliyordu.

Bu işten hiçbir şey anlamamıştım; bu çocuk kimdi? Bizimle ne ilgisi vardı?Ve en önemlisi neden kabul etmişti? Hiçbir şey bilmiyordum ve Ege hocada söylemeyecek gibi duruyordu. Kaan'a baktığımda onun da benimle aynı şeyleri düşündüğünü hissetmiştim.

Ege hoca bizim yüzümüzdeki şaşkınlığı umursamadan "Çocuklar siz isterseniz Mert' e de yarışma hakkında her şeyi anlatın ve hemen çalışmalara başlayın" dedi, bizim aksimize gayet rahattı.

Aklımda ki soruları şimdilik bir kenara bırakarak "Peki hocam" dedim ve Kaan'a dönerek "Hadi Kaan kantine inelim de arkadaşa yarışma hakkındaki herşeyi anlatalım" deyip kapıdan çıktım ardımdan Kaan'da çıktı ama Mert biraz daha kaldı, galiba Ege hoca yine ona bir şeyler söylüyordu ve ben artık öğrenmezsem çatlayacaktım.

Mert de bize katılınca kantine gidip, bir masaya oturduk. Bir süre sarece birbirimizi izleyerek sessiz kaldık.

Sessizliği bozan bu sefer Mert oldu. "Hadi ne anlatacaksanız anlatın akşama kadar sizi bekleyemem, işlerim var benim"

Onun bu tavrına karşı Kaan da kızgınlıkla karşılık verdi. "Seni zorla tutan yok, istersen gidebilirsin işlerine"

"Ya tabi zorla tutan yok, hadi anlatın ne anlatacaksanız".

Hala neden bu çocuğun bizim ekibe katıldığını anlayamamıştım. Onu burada zorla da tutamazdım. "Bak Kaan haklı eğer istemiyorsan katılmak zorunda değilsin, ayrıca zaten nerden çıktın biz de anlamadık" dedim gayet sakin konuşarak.

"Söyleyeyim küçük kız kopyadan çıktım, ben bile çekmiyordum ya sırf arkadaşım bana baktı diye çektiğim çileye bak"

"Nasıl yani" dedik Kaan'la aynı anda.

Mert sinirle derin bir nefes aldı. "Ege hocanın sınavında arkadaşım benim kağıtıma bakmış ama cidden ben göstermek istememiştim ve Ege hoca da yakalayınca bana iki seçenek sundu; ya disipline gidecektim ya da sizin ekibinize katılacaktım. Disipline gidemem şu anda son sınıfım ve gelecek sene için planladığım tüm hayallerim sona erer. Yurtdışı ve yurtiçindeki hiç bir üniversiteye gireme. Bu nedenle sizin ekibinize katılmak zorunda kaldım".

İşte bu gerçekten ilginçti! Ege hocanın ekibe adam almak için öğrencisine şantaj yapacağı hayatta aklıma gelmezdi. Yine de Mert'e seçenek sunmak zorundaydım. "Bak Mert senin için üzgünüm ama bize sinirlenmene gerek yok, bizim ne bu işle bir ilgimiz var ne de seni tanıyoruz. Ama istersen Ege hocayla konuşmayı denerim" dedim.

"Ben denemedim mi bunu! İşe yaramaz, asla vazgeçmeyecek".

"O zaman bir süre ekipte ol. Bir kaç ay sonra, biz Ege hocaya gidip senin çalışmandan memnun olmadığımızı söyleriz. O zaman da bir şey diyemez herhalde" diyerek ona yeni bir öneri daha sundum.

Mert başını yere eğip bir süre düşündükten sonra yeniden yüzüme baktı. "Peki. Bu teklif makul görünüyor. O zaman bana anlatın bu yarışmayı. Bakalım neymiş"

Anlaştığımıza sevinip Kaan'a baktım ama o benim aksime çok rahatsız olmuş gibi duruyordu. Tamam ben de rahatsız olmuştum ama mecbur katlanacaktık. Gün sonunda Kaan' la yalnız kalıp onun da içini rahatlatmaya karar verip Mert'e döndüm ve yarışma hakkında kısaca bilgi verdim. Yarışma umurunda olmasa bile beni dikkatlice dinleyip, sorular sormuştu hatta arada espri bile yapmıştı.

"Şimdilik anlatacaklarım bu kadar Mert" dedim ve bir anda telefonum çaldı arayan Ege hocaydı. Kaan' la Mert'i yalnız bırakıp telefonla konuşmaya gittim. Telefonla konuşup geri döndüğümde ikisi de bıraktığım gibi çok sessizdi.

Kaan derin sessizliğinden çıkarak "Elif, Ege hoca ne diyor?" diye sordu.

"Bize ödevi söylemeyi unutmuş".

"Ödev mi? Ne ödevi?" dedi Kaan şaşkınlıkla. Mert'e baktığımda onun da merakla beni izlediğini gördüm.

"Ege hoca bizden bir hafta içinde bir yazı yazmamızı istiyor. İlk ödev konusu serbestmiş daha sonra beraber seçeriz dedi"

"Peki ne yapacağız şimdi?". Soruyu soran Kaan'dı.

"Sizi de söylediğim gibi yazıyı normalde sadece ben yazacağım ama bu seferlik Ege hoca hepimizin yazmasını istiyor, konusu da kendimizi anlatan bir yazı".

"Tamam o zaman bir yerden başlamak lazım değil mi?" dedi Kaan göz kırparak. Bu çocuk gerçekten çok tatlıydı ve şanslıydım ki benim arkadaşımdı!

"O zaman iki gün sonra buluşup durum değerlendirmesi de yaparız.Ayrıca bir kişi eksiğiz o konuyu da halletmemiz lazım" dedim Kaan'a doğru bakarak, o an Mert'i görmezlikten geliyordum.

Ben ayağa kalkınca Kaan da benimle birlikte kalktı. "Elif, o zaman ben seni metroya bırakayım"

"Sağ ol Kaan ama ben bugün metroya yürüyeceğim" dedim. Temiz bir hava bugünkü stresten sonra yerin yedi kat altına inmeden önce iyi gelebilirdi.

Mert de oturduğu yerden kalkıp "Ben de metroya gideceğim o zaman beraber gidelim hem bana biraz daha bilgi verirsin belki" dedi.

Şu anda Mert'le birlikte metroya yürümek en son istediğim şeydi ama bir ekip olacaksak iletişim kurmaya mecburdum. "Tamam o zaman gidelim, Kaan unutma iki gün sonra görüşüyoruz" deyip Kaan'ı yanağından öptüm. Bu hareketime başta şaşırdı ama sonra gülümsedi. Ona mesajı vermiştim ; benim arkadaşım oydu Mert değildi. Bana böyle sinirle bakmasına da gerek yoktu.

Kaan'dan ayrılıp Mert ile metroya yürüdük. Aslında kötü çocuk değildi. İyi biriydi ama haliyle şantaj yapılması onu öyle öfkelendirmişti. Hak veriyordum ona. Bu kısa zaman diliminde bize faydası dokunabilirdi.

1 Hafta Sonra

Tam bir hafta boyunca Kaan'la da Mert'le de sık sık buluşup konuşmuştuk. Yazılarımızı yazıp ve az önce de Ege hocaya teslim etmiştik. Ege hoca yazıları değerlendirip yarın bize durum değerlendirmesi yapacaktı, galiba yarından sonra ortak bir şeyler çıkarmak zorundaydık.

Koridorda üçümüz yürürken Kaan Mert'le bana dönüp "E arkadaşlar ilk ödevi bitirdiğimize göre bir yerlere kahve içmeye gidebiliriz" dedi, 1 hafta boyunca Mert'le arası daha iyi olmuştu.

"Olur bana uyar" dedi Mert.

"Bana da uyar" dediğimde arkadan bir kız gelip Kaan'a yapıştı, bu çocuğa da yapışan yapışanaydı.

"Sevgilim her yerde seni aradım nerelerdesin" dedi az önce sarılan kız.

Kaan'ın sevgilisi mi vardı? Bana neden hiç söylememişti ki?

"Arkadaşlar sizi kız arkadaşım Cansu ile tanıştırayım. Cansu bu Elif bu da Mert" dedi Kaan karşısındaki kıza. Cansu benden biraz uzun ve sarışındı. Mert gibi mavi gözleri vardı. Fiziği mankenlere taş çıkartabilirdi. Zaten Kaan gibi birine de böyle bir kız yakışırdı. Kız benden tam not almıştı.

Cansu güzel yüzüyle bana gülümseyip "Merhaba Elif, seni çok merak ediyordum. Kaan senden çok bahsetti" deyip birden bana sarıldı. Bu kız güzel olduğu kadar sıcakkanlıydı da.

Cansu' nun benden ayrıldıktan sonra Mert ile tanışma faslı da bitince Cansu, Kaan'la beraber onun arabasıyla ben de Mert'in arabasıyla Yeniköy'de ki Kaan'la daha önce gittiğimiz kafeye gittik.

İçeriye girince dördümüz deniz kenarında bir masaya oturduk ve yarışmadan konuşmaya başladık. Cansu'nun yarışmadan haberi vardı. Kaan anlatmıştı çok şükür; bir de ona anlatmak zorunda kalmamıştım.

Kahvelerimizi sipariş ettikten sonra Mert'in telefonu çaldı ve telefonda birini kafeye çağırdı, kim olduğunu merak etmiştim.

Mert telefonu kapattıktan sonra bize baktı. "Arkadaşlar kız arkadaşım aradı. Ben de buraya çağırdım, sizinle de tanıştırmak istedim. Sorun olmaz değil mi?"

Kaan'lardan önce cevap verip "Tabi ki de sorun olmaz" dedim. Kaan'larda benden sonra beni onayladılar.

Yarım saat sonra içeri bir kız girdi. Benim yüzüm kapıya dönük olduğu için ilk ben fark etmiştim onu. Çok güzeldi, mankenler yanında halt etmiş desem yeriydi. Kafedeki herkesin de bakışları ona döndü zaten. Mert'in sevgilisi kesin bu kız diye düşünürken, o yanımıza gelip Mert'e sarıldı.

Mert, adının Dilara olduğunu öğrendiğim kızı bizle tanıştırdı, kız Cansu ve Kaan'la gayet güzel tanışırken bana çok soğuk davranmıştı. Okulun ilk günü Nil'in gözlerinde gördüğüm  bakış vardı onda da. Kendimi aralarıda fazlalık gibi hissetmeye başlamıştım.

Dilara da bize katıldıktan sonra sohbete devam ettik ama sanki Dilara beni ekarte ediyordu; sürekli lafımı kesip sözlerimi bitirmeme izin vermiyordu. Bu duruma çok sinir olmuş ve susmuştum. Bir an Kaan'la göz göze geldiğimde onun da durumun farkında olduğunu anlamıştım ama o da kendini Dilara'dan kurtaramıyordu. Sonunda dayanamayıp "Arkadaşlar hadi pasta yiyelim buranın pastaları mükemmeldir" dedi, ortamı yumuşatmak istediği belliydi.

Dilara birden "Ay ben almayayım, hiç gerek yok bu saatte o kaloriyi almaya değil mi Cansu?" dedikten sonra bana dönüp "Tabi Elif sen alabilirsin, kilo almaktan korkmuyorsun nasılsa" dedi.

Bir anda şok olmuştum, hayatımda ilk defa biri beni arkadaşlarımın içinde böyle aşağılıyordu. Masadaki herkes de benim gibi şok olmuştu. Bir an gözlerimin dolduğunu hissettim ne Kaan'ın ne de Mert'in yüzüne bakamazdım. Başımı yerden kaldırmadan çantamı alıp hızlıca masadan kalktım. Kaan arkamdan bağırıp koşmaya başladı ama beni kimse durduramazdı, çok utanmıştım ve ağlamalıydım. Kaan'ın bana yetişme ihtimalini düşünerek kafenin önünde bekleyen taksilerden birine atladım ve artık kendimi tutmadan ağlamaya başladım.

Bir on dakika yol aldıktan sonra yine sahil kenarı olan bir yerde indim ve bir banka oturdum. Saatlerce düşündüm en son saate baktığımda saat 21.00 olmuştu ve eve geç kalmıştım.

Telefonum sessizdeydi bakmamıştım saatlerdir. Telefona bakınca annemden iki Kaan'dan tam otuz arama ve on beş mesaj vardı. Kesinlikle çıldırmıştı bu çocuk, ona cevap vermem lazımdı ama vermek istemiyordum, sanki Dilara'nın bana yaptıklarının acısını ondan çıkarıyordum. Ama bunu o tatlı Kaan'a yapamazdım; bugün konuşamazdım ama yarın ilk iş onu arayacaktım.

Son kez denize baktığımda bir karar almıştım; artık aması ve ertelemesi yoktu. Artık bu kilolardan kurtulacaktım. İnsanlıktan nasibini almamış bu zavallıların beni bir kez daha aşağılamalarına izin vermeyecektim. Zayıf olmak Allah vergisi bir özellik değildi, sadece irade meselesiydi. Ve ben onlara aslında bir zavallı olduklarını gösterecektim.

**

Continue Reading

You'll Also Like

585K 39.5K 42
Çilek Alança Yıldırım mı yoksa Çilek Alança Saruhan mı demeliyiz? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek, ailesinin gerçek olmadığını ve küçük...
5.8M 190K 98
Karan Haznedaroğlu. 27 yıldır her istediğini elde eden, sadece adıyla bile bütün kapıları açabilecek bir adam. Şimdi her şeyden çok istediği bir şey...
25.2M 899K 78
♌ İNTİKAMDAN DOĞAN TUTKULU BİR AŞK ♌ Küçük yaşta anne ve babasının ölümüne şahit olan acımasız genç bir adam... Edim Demiray. Daha on sekizinde uyuş...
4.1M 115K 41
054* ***: benim seninle sevişme 054* ***: pardon antrenman yapma ihtimalim nedir? - : kapak tasarımı için @gokbuttired 'a çok teşekkür ederim.<3 :