Örüntüsüz Güven

68 3 1
                                    

Atlas'ın da arkada elinde su şişesiyle belirmesinin ardından Burak arkama geçip iyice vücudunu bana yaklaştırdı. Kendimi ona doğru bıraktım. O kadar iyi bir düşünce okuyucuydu ki ona bir kez daha minnettar kalmıştım.

Ece beni görünce sadece bana bakıp kalmıştı ve "iyi misiniz?" Sorusunu duymamıştı adamların sorduğu. Ben de zaten adamların sorduğu bu soruyu arka planda duymuştum.

Uğur bize doğru bakıp "kız şok oldu tabii" dedi. Tanımıyordu ki. Tanısaydı tepkisi böyle olmazdı.

"Atlas Bey'i ve Ece hanımı evlerine bırakalım gençler. Hızlı olalım" Dedi içeriden çıkan birisi. Uğur hemen devreye girip "biz bırakırız kardeşim." Dedi yüksek sesle.

"Uğur'um zorluk olmasın size" dedi.

"Olmaz olmaz. Siz burayla uğraşırsınız. Arkadaşlara sıcak bir şeyler de ısmarlarız hem yolda" dedi Uğur.

"Çok iyi olur. Elim ayağım titriyor hala" dedi Atlas. Bir yandan da Ece'nin sırtına dokunup onun da ilerlemesini sağlamıştı. Ece hala bana bakıyor ve ağlıyordu.

"Sakın" dedi sessizce Burak. Başını başımın üstüne dayamıştı. Titrediğimi fark etmiş olmalıydı. Şokum geçmiş, idrak etmem tamamlanmıştı. Burak'ın uyarısı tanıdığımı belli etmemem konusundaydı.

Burak beni önden önden yürütürken "Uğur'un haberi olmasın. Atlas'tan ve arkadaşından işin doğrusunu öğrenene kadar sakin kalmalısın." Dedi.

"Dünya ayaklarımın altından kayıyor gibi" diye mırıldandım.
"Sana ilk söylediğim şeyleri düşün. Şu anda senin sadece duygularına etki edebiliyorlar. Fiziksel olarak sana bir zararları var mı? Yok. Onlar canını sen izin verirsen yakar. Bağınızın kopabileceği, hayatında gelip geçici olduklarını hatırla. Onlar olmasaydı da sen hayatına devam edecektin. "diyince ona doğru baktım.

"Hiç arkadaşın yokmuş gibi konuşuyorsun. Hiç eğlendiğin, anılar biriktirdiğin biri yokmuş gibi" dedim.

"Duygularını yönetirsen sadece iyi anılar kalır geriye" dedi ciddi ve buz gibi bir ses tonuyla.

Arabaya bindiğimizde biz Burak ile arkaya geçtiğimiz için Atlas da arkaya geçmiş, Ece ise öne oturmuştu. Onun çaprazdan baktığımda titrediğini ve ağladığını görebiliyordum.

Burak'ın dediklerini düşünüp derin bir nefes alıp içimden kendimi ikna etme ve başka şeylere odaklanma sürecine girdim.

Aklıma Atlas'tan başka bir şey gelmediği için "biz bir şey unutmadık mı?" Dedim ortamı gerecek atmosfer yaratmaya afilli bir giriş yapmak isteyerek.

"Ne unuttuk?" Dedi Uğur.

"Ya biz Eda'yı unuttuk" dedim Atlas'a doğru bakıp.

"O kendi döner. Aşağıdaydı ve olaylardan bağımsız zaten" dedi Atlas.

"Sadece Eda zevk için gelmiş yani" dedim kollarımı göğsümde birleştirip.
"Benim Fırat ile konuşmam gerekiyor" dedi Burak. "Üçüncü kez meşgule atacağım ve bu onu epeyce sinirlendirecek." Dedi

"Bana gelin, biraz oturur konuşuruz. O sırada Fırat'a da bir açıklama düşünürsün" Dedi Atlas.

"Tamam" diyince Burak, "Ben gitmem" dedim.

"Hiç şaşırmadım. Böyle bir itiraz geleceğini cümleyi daha kurarken tahmin ettim" diyince Atlas, "katillerle aynı ortamda uzun süre kalamıyorum çünkü. Bunu tahmin etmek zor değil" dedim. Az önce birini öldürmüştü. Bu benim için normal bir şey değildi. Kim olursa olsun öldürülmeyi hak etmiyordu.

* YALNIZ KUŞ *        Where stories live. Discover now