Islık

96 5 0
                                    

Burak gitmek için kalkınca gelip bana sarıldı. "Seni koruyamadığım için özür dilerim,gerçekten iyi misin peki?" Diye sordu sessizce. Mutfakta olan Atlas'a kaydı gözüm. Onun gelmesini beklemiş, o gelirse sevinçten her şeyi unuturum demiştim ama öyle olmamıştı.

"Beni korumak zorunda değilsin ki. İyiyim, teşekkür ederim" dedim.

"Görüşürüz,bak ne olursa olsun saat kaç olursa olsun beni arayabilirsin" dedi.

"Teşekkür ederim,görüşürüz" dedim bende.

"Hüzzam hadi biz de geçelim eve" dedi Atlas.

"Tamam" dedim Burak arkasından ilerlerken. Işığa uzanınca kolumu kaldıramadım. Bu yüzden diğer elimi kullanarak hızlı bir değişiklik yaptım. Burak'ı geçirip kapıyı kapattıktan sonra "dön bakalım" dedi Kerem.

"Ne oldu?" Diyip yanımıza geldi Atlas. Kerem, Atlas'ı hiçe sayıp omzumu dünkü gibi sıktı.

"Bu gerçekten iyi geliyor" dedim. Hafif yan dönmüştüm. Atlas elimden tutup hafifçe çektirdi beni.

"Tamam, ben oraya merhem sürerim. Geçmezse doktora gideriz" dedi Atlas beni yine çekiştirip. 

"Her şey için teşekkür ederim" diyip gülümsedim Kerem'e doğru bakıp. Sonra evden çıktım Atlas'ın arkasından.

"Geç" dedi evin kapısını açıp. İstemsizce evin içinde gezindi gözüm. Adım atacakken "dur, ben geçeyim,bu arada apartmana kamera takıldı. Bilgin olsun" dedi.

Hiç iyi gözükmüyordu. Ensesini ovuyordu giderken odasına. Kapıyı kilitleme sesi gelince şaşırdım. Oda kapısını neden kilitlemişti ki?

Mutfağa geçip kendime sandviç hazırlayacaktım ki dolabı açmamla duraksadım. Gözüme çarpan meyvesuyu paketi midemi bulandırmıştı ve ben çok acıkmıştım. Gerçekten görmek istemediğim meyve sularını aldığım gibi çöpe attım. Kendime ekmek arasına bir kaç şey koyarak sandviç hazırladım ve sandviçi bitirip bulaşıkları yıkadım.Atlas için de bir tane hazırladım her ihtimale karşı. Yemek yapacak modda değildim ama atıştırmak isterse dolapta bulunsun istemiştim.

Tuvaletim gelince odanın kapısına yapışıp bir kaç kez tıklattım. Acaba tatildeyken olduğu gibi bir şey mi olmuştu? Yoksa sadece uyuyor muydu? Daha hızlı çaldım kapıyı. Gerçekten kilitliydi.
"Atlas" diye seslendim.

"Atlas uyuyor musun?" Diyip çaldım hızlı hızlı kapıyı.

"Tuvaletim geldi Atlas" dedim. Bu kapıyı neden kilitlemişti ki zaten? "Atlas ses ver, korkutma beni" diye bağırdım bu sefer. Bu kadar çalmamı da duymuyorsa ciddi bir durum mu var acaba diye düşündüm. Kapıya panikle tekme attım. Kapı geri geri açılırken odada olmadığını fark ettim. Lavabo kapısının önüne geçtiğimde "Atlas iyi misin?" Diye sordum. Bu sefer bu kapıyı çalmaya başlamıştım. Eğer duş alıyor olsaydı su sesi gelirdi. Hiç bir ses de yoktu.

"Atlas" diye bağırdım.

"Atlas bak giriyorum" diyip kapıyı çalmaya devam ettim. İçimde korku da vardı ona bir şey olmasından dolayı. Acı çekerken görmüştüm onu. Bu duruma ne sebep oluyor bilmiyorken bu kadar bağırmama cevap vermemesi beni kuşkuya düşürmüştü.

"Giriyorum Atlas ben" diyip kolu çevirdim. İçeriye adımımı attığım anda Atlas'ın küvet içinde olduğunu gördüm.  Duşakabini iktirirken arkamı döndüm hızlıca.

* YALNIZ KUŞ *        Where stories live. Discover now