yeni düşman

112 5 0
                                    


Atlas hoca ve Betül dışarı çıktıklarında ben de oturduğum yerden kalkıp kimliğimi almaya yöneldim. Adamdan kimliğimi almak istemiyordum. Yine soru sormasını istemiyordum çünkü. Atlas hocayı bekleyip ona kartı uzattım.

"Hüzzam istersen benim arabamla gidelim" dedi Betül.

Arkasından Betül'ün Atlas hoca hayır anlamında kaşlarını kaldırıp başını salladı. Ciddi olunca "ben yine Atlas hocayla gitsem" dedim.

"Ayrı yere gitmiyoruz ki" diyince ne diyeceğimi bilemedim. Atlas hoca yine arkasından kaşlarını kaldırıp indirince "Atlas hocayla bir konu hakkında konuşuyordum, onun için bu seferlik böyle olsun" dedim.

"Ay iyi tamam" dedi ve kendi arabasına yöneldi.

"Neden izin vermediniz?" Diye sordum. "Çünkü Hüzzam'cım başta babanın kim olduğunu ne iş yaptığını ardından Selçuk hocayla ne yaptığını soracak ve seni zor durumda bırakacaktı" dedi Atlas hoca.

"Evet o açıdan bakmamıştım hiç" dedim.

"Yoksa neden çağırsın yanına, gelirken çağırırdı istese" dedi.

"İyi ki işaret ettiniz o zaman. Ama umarım bunu sıkıntı yapmaz" dedim arabaya binerken.

"Umarım" diyip "sen Kerem'e haber verdin mi?" diyip klimayı açtı. Kerem'i ararken
"Hocam telefonunuz" dedim ve çalan telefonunu uzattım ona.
"Efendim" diyip telefonu açtı Atlas hoca. Ben de o sırada "Kerem merhaba, bizim işimiz bitti şimdi" dedim.

"Betül'cüm, sakin bir tanem" dedi Atlas hocada. Aklım ona kayıyordu.Neden arıyordu ki? Kıskanmış olabilirdi. Zor durumda kalıyordum böyle olunca. Evinde kalmış olmam bile yeterince utanç vericiydi.

"Tamam çıkıyorum şimdi" dedi Kerem.

"Tamam görüşürüz" diyip telefonu kapattım.

"Bak Betül araba kullanırken aradın zaten, şimdi de hiç sırası değil" dedi. Harbiden arabaya biner binmez aramıştı.

"Sonra konuşalım. Olur mu?" Diyip telefonu kapattı. Tekrar telefonu çalmaya başlayınca hiç oralı olmadı bile.

"Açmayacak mısınız?" Diye sordum.

"Hayır" dedi.

Keşke binseydim onun arabasına bir şekilde kaçamak cevaplar verirdim ben. Şimdi böyle olunca ben kötü duruma düşmüştüm.

Tekrar telefon çalmaya başlayınca meşgule attı.
Ve tekrar çalmaya başlayınca "hocam bence konuşun" Dedim.

"Benim yüzünden aranız bozulmasın. Hatta bence en iyisi ben hiç gelmeyeyim. Siz takılın" dediğim anda bana doğru baktı. "Ya güzelim, şuan karışan yok eden yok, ayrıca günün en güzel saatleri... Eve mi gideceksin?" Dedi. Bu da ikinci güzelim diyişiydi.

Atlas hocayla bütün gün beraber olmak bana hiç iyi gelmiyordu. Müzik sesini açıp kollarını havaya kaldırdı.

"Yok yok keşke hiç dönmeseydim ben. " dedim.

"Bıraksam eve gideceksin, ölmüşsün üzerine toprak atan yok. Dinlemiyorum seni o yüzden" dedi.
İstemsizce gülümsedim. Yine haklıydı çünkü.
Şarkıya eşlik ederken çalan telefonunu sessize aldı.

"Şurdan güzel şarkı açalım" diyip telefonu arabaya bağladı.

"araba dosyasından şarkı seçer misin?" Dedi. Araba kullanırken telefona bakamayınca bana uzattı.
"İstediğiniz bir şarkı var mı?" Diye sordum.

"Yok, aç bir tane" dediğinde ben bir tane şarkıya tıklar tıklamaz sesini açtı.
Mutluluğu bana da bulaşınca sırıtmaya başlamıştım. Benim için gerçekten uğraşıyordu.
Hüzünlü bir şarkı çalmaya başlayınca değiştirmek için ekranı çevirdim. Bunun için kilidi açmama gerek yoktu zaten ama Betül'den gelen mesajı da okumama engel olamamıştı.

* YALNIZ KUŞ *        حيث تعيش القصص. اكتشف الآن