Özel

96 5 0
                                    

İlk önce Eda'yı sonra Yiğit'i bırakmıştık evine. Atlas tekrar ilerlemeye başlayınca "ben acıktım. Bir yerlerde yemek mi yesek?" Diye sordu Aleyna.

"Hiç bu kadar uzun yoldan sonra oturamam bir yerde. Bize gel istersen, evde yapalım bir şeyler. Yada sipariş veririz" dedi Atlas.

"Tamam öyle yapalım o zaman" dedi. Geleceğine hiç sevinmemiştim nedense.

Atlas sadece bizim valizimizi aldı bagajdan. Üçümüz eve çıktık.
"Atlas bana ıslak mendil verir misin şunun tekerleklerini sileyim" derken uzandığı dolaptan elini çektiğinde aslında onun da bana ıslak mendil çıkardığını anlamıştım. Aynı şeyi düşünmüştük. Başını sallayıp, gözlerini kapatıp açtı hafifçe gülümserken. Valizi hızlıca temizleyip odaya aldım. Atlas mutfağa geçmişti, Aleyna da salona uzanmıştı. Bilerek mutfağa girmek istemiyordum. Eşyaları renklerine göre ayırdım hızlıca. Kişisel bakım ürünlerini de yerlerine yerleştirdim. Çamaşır makinesini çalıştırdıktan sonra içeriye geçtiğimde hala uzandığını görünce Aleyna'nın, Atlas'a yardım etmek için yanına gittim. Bu kadar düşüncesiz birisi olması sinirimi bozuyordu.

"Napıyorsun? Yardım edeyim" dedim.

"Bardakları çıkar sen" dedi. Üç bardağı masaya koydum. Atlas'ın tost yaptığını görünce dolaptan sosları ve turşuyu da çıkardım.

"Gel Aleyna" dedi Atlas ve direk oturup yemeye başladı. Ben de bu sırada gazozu dolduruyordum bardaklara.

"Deli gibi acıkmışım ya." Diyip tosttan kocaman bir ısırık aldı Aleyna. Benimse iştahım fazlasıyla kapalıydı.

"Afiyet olsun canım" dedi Atlas.

Aleyna ve Atlas'ın telefonuna aynı anda mesaj gelip duruyordu. Bu da grupta konuşulduğunun kanıtıydı.
"Ne konuşuyorlar yine bu kadar acaba?" Dedi Aleyna telefonunu çıkartıp tek eliyle.

Atlas tostuna gömülmüş bir halde omuzlarını kaldırıp indirdi.
"Akşam buluşalım diyorlar" dedi Aleyna.

Atlas hiç cevap vermemişti. Yediği tabağı bangoya koyarken Atlas'a "gelirsin değil mi?" Diye sordu Aleyna.

"Hiç gelemem Aleyna" dedi.

"Betül geldi farkındaysan Atlas" dedi Aleyna.

"Kalıcı olarak dönmedi mi? Görüşürüz bir ara" dedi ve buz dolabından aldığı şişeyi dikti başına.

"Özlemedin mi? Herkes evet demiş. Çıkıntılık yapma lütfen Atlas" diye çıkıştı Aleyna. Daha fazla bu tartışmaya maruz kalmamak için ağzıma kalan son lokmayı tıkıp tabağımı kaldırdım masadan.

Atlas çöpe şişesini atarken ben de onun tabağının üzerine koydum tabağımı.
"Sık sık buluşulur zaten artık. Benim bu akşam bir yere gitmem gerek. Önceden ayarladım. İptal edemem" dedi Atlas. "Sorup da ayarlasaydınız" diye konuşmaya devam ederken masaya Aleyna'nın yanına geri oturuyordu. Ben de o sıra banyoya gitmek için ayrıldım yanlarından. Elimi ağzımı yıkayıp balkona çıktım. Tartışmalarını dinlemek istemiyordum. Çünkü Mehmet adı geçmeye başlamıştı. Kulaklığı takıp müzik açtım. Etrafı izlerken balkon kapısı açılınca o yöne baktım.

"Seni bulamadım bir avuç evde" dedi Atlas. "Ne işin var burda?" Diye sordu. Acaba ne işim vardı burda? Kendime klimalı evin içinde durmak varken akşam güneşinin kollarına bırakmak en sevdiğim işkence olduğu için gibi bir açıklama mı yapmamı bekliyordu?

* YALNIZ KUŞ *        Where stories live. Discover now