KAPLAN

1K 82 7
                                    

Bazen insanların hayatında farklılıklar olmalı.
Onları mutlu edecek şeyler. Ve hayatlarına daha umutla devam edecekleri değişiklikler.

Ben de sabah kahvaltı yaparken bir elimde telefonla instagramda dolaşıyordum. Mutlu ve huzurlu bir şekilde yollarına devam eden insanların hayat çerçevelerine bakıp telefonu diğer sandalyeye fırlattım.

"Anne babamla konuştun mu?" Diye sordum.

"Neyi?" Diyince "neyi olabilir annecim?" Diye sordum.

"Hı" diye bir ses çıkardı. "Zaten her şeyi biliyorsun" dedi.

"Ne borcu yaptığını bilmiyorum mesela. Yada Hümeyra'yı geri almak için ne yapacağını düşünüyor mu hiçbir fikrim yok" dedim sinirlerime hakim olmaya çalışırken.

"Sana Hümeyra'nın artık o ailede kalacağını söyledim Hüzzam." Dedi annem.

"Anne nasıl kabullenebiliyorsun?" Diye sordum yüksek sesle.

"Hüzzam." Diye bağırdı. "Bu işe karışmayacaksın. Duydun mu beni" diye çıkıştı.

"Anne bu adamlar öylece Hümeyra'yı alamazlar" dedim sinirle. Nasıl bu kadar rahat olabiliyordu aklım almıyordu. Zar zor uyumuştum dün gece kursa gitmeyi bırak. Tek düşünebildiğim Hümeyra'ydı. Kardeşimi düşünmeyi bırakıp biraz akıl dağıtmak için kursa sığınmıştım.

"Alıyorlar işte. Gördün sen de. Artık bu durumu kabullenmek zorundayız. Başka çaremiz yok. " dedi annem gözlerini belertip.

"Polise gideriz. Mahkemeye veririz" dedim.

"Sen salak mısın? O adam salak mı?" Diye çıkıştı.

"Kimse göz göre göre Hümeyra'yı alamaz bizden" dedim kollarımı göğsümde birleştirip.

"Zorla alan yok Hüzzam. Biz veriyoruz. Vermeye mecburuz. Ama zorla değil" diyince annem daha çok sinirlerim tepeme fırladı.

"Anne para yüzünden Hümeyra'yı onlara veriyoruz. Bu kabul edilebilir mi? Ya o benim kardeşim. Adam beni isterse öldürsün. Yerse öldürsün. Ben gidip kardeşimi alacağım o adamdan. Bütün sosyal medyayı ayağa kaldırırım valla" dedim.

"Hüzzam babanın yaptığı anlaşmaya karışmayacaksın. Bana bak, herhangi birimize en ufak bir zarar gelirse bundan sen sorumlu olursun" diyince annem neye uğradığımı şaşırdım. Onu tanıyamıyordum resmen.

"Anne sana yazıklar olsun. Gerçekten bu dediğini hiç ama hiç unutmayacağım" dedim ve masadan kalktım.

Hızlıca hazırlanıp evden çıktım.Dün verdiğim karar ile dövme yaptıracaktım. Dükkanlardan birisine girip kaplan resmini geçici dövme olarak orta parmağıma yaptırdım. Tarzımı değiştirmek ile doğru bir karar verdiğime emindim. Belki dövme olayı hoşuma giderse kalıcı yaptırırdım.

Bir kaç mağazaya da uğrayıp kendime kıyafet almıştım. Alışveriş yapmak iyi hoştu da deneyip çıkartmak beni öldürüyordu. Hatta o kabinlerdeki koku tam bir mide bulandırıcıydı. Hm bir de kabinde bırakılan kıyafetler yok mu? Katlı kıyafetlere de baktıktan sonra, düzgünce katlayıp yerine koyardım. Böyle başlamıştım,böyle devam ediyordum.

Ellerimdeki poşetleri iç içe koyup bir poşete toparladım. Aklımı dağıtmanın yolu olarak alışveriş yapmak pek akıllıca olmamış gibi gelmişti aldıklarıma tekrar göz gezdirince. Kurs merkezine yöneldim. İçimde büyük bir isteksizlik vardı. Kardeşimi düşünmemek için harcadığım çaba beni bitkinleştiriyordu. Ne kadar zordu düşünmemeye çalışmak. Annemle de tartışmıştım boşuna. Gergin ve korku dolu olduğu belliyken üzerine gitmemeliydim. O da istemezdi Hümeyra'yı vermeyi. Belli ki korkuyordu işte.

* YALNIZ KUŞ *        Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin