Karış karış aşk

31 2 0
                                    

Gözlerim'i adımın söylenmesiyle açtım.
"Hüzzam, hadi kalk" dedi Atlas. "Hadi güzelim, uyan"
Yüzümdeki saçları çekerken "of" ladım. Ona arkamı dönünce "hadi, uyan. Kalk bi yüzünü yıkayalım" diyip resmen ben tutup çekti. Zorla kaldırmıştı beni. Odada Kerem yoktu.

"Hadi yüzünü yıka" diyince "tamam gerek yok, ayıldım ben" dedim.

"Yiğit'lerle tatile gideceğiz" diyince "ne tatili?" Diye sordum kaşlarımı çatıp. "O nerden çıktı" dedim kaşlarımı çatıp.

"Muğla'ya gideceğiz. Yiğit, Aleyna sen ben. Aleyna ayarlamış her şeyi. Benim derslerim dört gün boyunca iptal çünkü" diyince "benim ne işim var orda?" Diye sordum.

"Acaba ne işin var?" Diye sordu.

"Ya ben burda Kerem ile kalayım. Olmaz mı?" dedim.

"Olmaz" diyip kitaplığındaki kitaplara bakmaya başladı Atlas.

"Neden ya" dedim geri yatağa devrilip.

"Çünkü dört gün boyunca seni yalnız bırakmam" dedi.

"Yalnız değilim, Kerem ile birlikte olacağım" dedim. Onunla hiçbir yere gidesim yoktu. Onu şuan bile göresim yoktu. Yanlış bir şey kaçıracağım diye ödüm kopuyordu. Çocuk neden durduk yere trip yiyorum diye afallayacaktı.

"O müsait mi bakalım" diyince "eminim seve seve kabul eder" dedim. Sonra da ters bir bakış yedim ondan. Kamerayı eline alıp açınca heyecanlandım. Benim fotoğraflarımı görecekti.

"Pekala asıl bunlardan sonra benimle geliyorsun. Kalk hadi" diyip ayağa kalkıp fotoğraf makinesiyle beraber içeriye geçti. Yatakta tepindim sinirimden. İçerden tartışma sesi gelince kalkmaya direnen ben hemen ayaklanıp içeriye geçtim.

"Tamam kes" derken Atlas ona doğru ilerliyordum. Makineden benim fotoğraflarımı siliyordu. Kerem de sinirli bir şekilde soluyordu.

"Niye sildin?" Diye sordum makineyi elinden alıp.

"Bunu evde konuşalım" diyip kapıyı işaret etti ve kamerayı Kerem'in eline tutuşturdu.

Neyse ki bilgisayarda fotoğraflar vardı. "Görüşürüz Kerem, çok teşekkür ederim her şey için" diyip Atlas'ın arkasından ilerledim. Kerem bana sadece cılız bir sesle "görüşürüz" demişti.

Eve geçerken "neden fotoğraflarımı sildin?" Diye sordum.
"Saçma sapan poz vermişsin" diyince "ne?" Diye çıkıştım.

"Neresi saçmaymış?" Dedim.

"Yatakta çekmiş" dedi gözlerini belertip. "Yatak olduğu belli bile değil. Çok yakındı zaten" dedim.

"Hüzzam bu daha kötü ya. İçerde konuşalım" dedi kapıyı açarken.

"İstediğim yerde çekilir, istediğim pozu veririm. Seninle tatile falan da gelmem. Çünkü istemiyorum" dedim.

"Hüzzam susar mısın iki dakika?"diyince "hayır susmam. Kabul edene kadar konuşacağım. Canım istemiyor diyorum. Zorla mı götüreceksin beni?" Dediğimde "Hüzzam, odaya geç, odada konuşalım" dedi kapıyı kapatırken.

"Hayır, burda konuşacağız" diyip önünü kestim.
"Hüzzam"diyip nefesini verdi. "Ayıp oluyor, içeride..." hala içeride konuşalım demeye devam ediyordu.

* YALNIZ KUŞ *        Where stories live. Discover now