Sabah

99 6 0
                                    

Rüyadan sıçrayarak uyandım. Telefonuma uzandığımda saatin bire geldiğini gördüğümde yataktan fırladım. Atlas hoca da uyuyakalmış olamazdı değil mi? Bir yandan da kurstan gelen mesaja bakıyordum. Derslerin iptal olduğu yazıyordu.
"Allah Allah." Diye söylenirken içeriye baktığımda Atlas hocayı da göremedim. Bir şey mi olmuştu acaba? Hızlıca aradım onu.

Meşgule atınca içime kötü bir his oturmuştu. Meraktan ölmek üzereydim şuan. Aniden kapı açılma sesi gelince içeriye koşar adımlarla geçtim.
"Hocam iyi misiniz?" Diye sordum onu kapıda görünce.

"İyiyim" dedi.

"Kursa gitmediniz mi? Derslerin iptal olduğu yazıyor" dedim.

"Evet. Pek canım istemedi. İptal ettirdim" diyip koltuğa oturdu. Yorgun bir hali vardı. Ne olmuştu acaba?

"Hocam bir şey mi oldu?" Diye sordum yanına otururken. Çekiniyordum da sormaya.

"Yo olmadı. Sen daha yeni mi uyandın?" Diye sordu.

"Evet." Diyip başımı salladım.

"Baya uyumuşsun" diye mırıldandı kol saatine bakıp.

Benim gitme vaktimin geldiğini hissediyordum. İçeriye geçip üzerimi değiştirdim.
Fırat'ın aldığı konser biletlerini çıkarmak için cüzdanımı çıkardım. "Hocam belki işinize yarar" dedim ona doğru ilerlerken. Biletleri uzatınca "ne bu?" Diyerek eline aldı.

"Şaka mı bu? Nerden buldun bunları?" Diye sordu heyecanla.

"Geçti bir şekilde elime" diyip gülümsedim. Yüzündeki heyecan o kadar çok hoşuma gitmişti ki...

"Yalnız bana şuan bir saat içinde tükenen bilet verdiğinin farkındasın değil mi hem de iki tane?" Yüzüme yüzüme bakınca "evet. Ne verdiğimi biliyorum" dedim yanına oturup.
"Arkadaşlarına falan ver bunları. Beraber gidersiniz çok güzel bir fırsat" dedi.

"Benim başka bir planım var" dedim sessizce.

"Kızım sen manyak mısın bu konserden daha fazla eğlenebileceğin ne planın olabilir?" Diye sordu. Bileti sehpanın üzerine koydu sonra. Benim de planım Atlas hocanın mutlu olmasını izlemekti. Onun eğlenmesini sağlamaktı. Benim için yaptığı onca şeyden sonra.

"Emin olun çok daha güzel bir fırsatım var" dedim gülümseyip. Ve başımı koltuğa yasladım. Gülüp "Utku'nun da Aytuğ'nun da sevdiğini biliyorum bu grubu. Bence sen burdan yürü. Bak sana yakınlaşmak için fırsat" dedi.

Kim olduğunu öğrenmeye çalışıyordu resmen. Direk isim istiyordu. "Size vermek istiyorum. Sana pardon. Belki de sen yaratırsın fırsatı yeni aşklar için" dedim. Beraber gidelim deseydi de dünyalar benim olsaydı.
"Ya ne demezsin.Çok mutlu oldum anlatamam yalnız biletler için." dedi. Gülüp bana bakınca ben de güldüm.

"Hadi gel kahvaltı yapalım. Senin uykun iyice açılmış" dedi. "Ben bir şeyler aldım gelirken" diyip kapıya yöneldi.

Başımı hafifçe salladım. Son kez bir aradaydık. Acele etmek istemiyordum gitmek için. Zaten üzerimi değiştirip çantamı kapının oraya koymam gideceğimin habercisiydi.

Beraber kahvaltı yaparken çok sessizdik. Aslında ona bir çok soru sormak istiyordum. Neden kursa gitmediği gibi ama az önce beni geçiştirdiği gibi geçiştirecekti yine, biliyordum.

Bitirdiğimizde elimizdekileri "poğaçalar için teşekkür ederim." Dedim.

"Afiyet olsun.Sözde kahvaltıyı sen hazırlayacaktın" dedi sessizce. Aramızda soğuk hava dalgası esmeye başlamıştı yine.

* YALNIZ KUŞ *        Where stories live. Discover now