kaçış

71 4 0
                                    

Yiğitleri kapıdan geçirdikten sonra yoğun bir gürültü kesilmişti evde. Çok iyi anlaşıyorlardı ve sürekli kahkaha atıyorlardı.

Bulaşık çatalları, bardakları mutfağa geçirirken "bırak ben hallederim" diyip yanıma geldi. Elimdeki kirli çatalları alıp makineye yerleştirirken ben de boş tatlı kutularını çöpe attım.

Bir ara Atlas görmeden sakladığım torbayı geri çıkarmalıydım.
Atlas cebinden telefonu çıkartıp bana uzattığında konuşmaya devam etmiştim arkadaşlarımla.
Ece ile yarın buluşma kararı almıştık tüm olan biteni konuşmak için.

"Yarın sabah Ece ile buluşacağım." dedim ellerimi mutfak çeşmesinde durlarken.

"Tamam" dedi sakince.

"Onlarda kalırım artık ben" dedim. Tekrar konusunu açmıştım ama netleşsin istiyordum her şey.

"Biraz yanımda kal. Fırat'ın ne yapacağı belli olmaz." Diyince "sorun olmaz bu saatten sonra" dedim.

"Hüzzam, seni gerçekten salmam yanımdan" dedi.

"Ama ben..." diye başladığım sözümü yarıda kesip "hiç itiraz etme. Mümkün değil fikrimi değiştirmem." Dedi. Sessizce ona doğru baktım. Ne diyecektim ki?

"Annenlere söyleyecek misin?" Diye sordu. Bir de o vardı değil mi? Beş kuruş param yoktu. Giyeceğim kıyafetim bile yoktu. Yardım için onları aramak bile istemiyordum.

"Yok ya, beni merak bile etmiyorlar " dedim.

"Onları güvenli bir yere geçirirken para ile çok kolay ikna oldular. Üstelik durumun da anlatıldı ailene. Fırat'ın onları arayacağını, canlarıyla tehdit edileceklerini öğrenseler bile ikişer milyona razı olup güvenli eve geçtiler. Bu konu hakkında ne düşünüyorsun? " diye sordu tezgaha dayanıp. Ben de mutfak sandalyesine oturmuştum. Aradaki alan çok geniş değildi.

"Benim hakkımda ne sordular?" Diye sordum.

"Hiçbir şey" dedi.

"Ailemin beni nasıl yalnız bıraktığını şimdi anladın mı? Üstelik Fırat tehditi şuan ortadan kalktı" dedim gözlerinin içine bakarken.

"Elimden geldiğince bu süreci rahat geçirmeni sağlayacağım. Bundan sonra ailen benim" Dedi karşıma oturup.

"Sağol ama sen zaten yapabileceğin en büyük iyiliği yaptın" dedim.

"Senin bugün sevinçten havalara uçuyor olman lazımdı aslında, dün yaşadıkların yüzünden mi böylesin?" Diye sordu.

"Doğal olarak" dedim. "Aslında sana karşı kendimi kötü hissediyorum" dedim aniden söze başlayıp.

"Neden?" Dedi.

"Oraya imza attım biliyorum ama aklımda sadece kurtulmak vardı. Bundan vazgeçelim. İptal edelim en kısa zamanda" dedim. İçimdekileri söylemek biraz olsun rahatlatmıştı beni. İçimi yiyip duruyordu.

"Sence ben bu dediğini dinler miyim? Dua et bu vurma işini onun yanında öğrenmedim." Dedi gözlerini pörtletip.

"Bana karşı yükümlülüğün yok. Bunu yapmak zorunda değilsin" dedim.

"Zorundayım" dedi.

"Değilsin. Düşmanımız ortak sadece. Düşmanının düşmanıyım ben. Bunun yüzünden hayatından vazgeçiyorsun. Bu yardımdan da öte. Çok büyük bir fedakarlık" dedim.

* YALNIZ KUŞ *        Where stories live. Discover now