değişen şeyler

128 6 1
                                    


Betül bana bakıp yürümemi bekledi. Atlas hocayı takip ederken bir yandan da Burak'a mesaj atıyordum opera binasına gideceğimi.

O da "takip edeceğim zaten" yazmıştı. Yine Fırat'ın aramasıyla bir can sıkıntı dalgasına çarpmak istemiyordum.

"Atlas neyle gideceğiz?" Dedi Betül. İlgim Betül'e kayınca telefona bakmaya kısa bir ara verdim.

"A dur, araba almam lazım benim. Motorla gidemeyeceğimize göre" diyip ikimizin arasından hızlıca geçip binaya geri döndü. "benim arabayla gidebiliriz" diye seslendi Betül.

"Hayır" dedi Atlas hoca da.

"Benim arabama asla binmez" dedi Betül bana bakıp.

"Aa.Neden ki?" Diye sordum gülümseyip.

"Arabama laf söyledi. Ben de beğenmiyorsan bir daha binme demiştim. O günden beri adımını atmadı" dediğinde güldüm.

"Atlas hocadaki inadı gerçekten başka birisinde görmedim" dedim gülerek.

"Ya bir de bana sor" diyince güldüm. Nasıl da inceden inceden laf sokuyordu bana.

"Ya bu arada elbisene bayıldım. Nerden aldın?" Diye sorduğunda "hatırlamıyorum" dedim. Bilmiyordum çünkü. Uzun uzun başkasının elbisesi de falan da filan da diyemezdim.

"Etiketinden bakabilir miyim?" Diye sorunca "tabi" dedim. Ve saçlarımı yanıma topladım.
"Ay ben buranın elbiselerine bayılıyorum. Bak sence şu elbise nasıl?" Diye sordu telefonunu çıkartıp bana yaklaştı.

"Bak bu kırmızı olan, ve şu siyah olan" dedi. İkisi de çok güzeldi gerçekten. "İkisi de güzel ama kırmızı olan daha gösterişli" dedim. Muhabbet etmeye yer arıyordu.

"Dimi bence de" dedi. "Ne dicem Atlas gelince ben kendi arabamla gideceğim diyeceğim, sen de benimle gelmek istediğini söylesene biraz çıldırtalım" dedi gözlerini kocaman açıp.

"Yok ben zıtlaşmak istemiyorum" dedim.

"Ya ne olcak sanki? Şaka yapacağız sadece" dediğinde "zaten yeterince aramız kötü daha da kötü olsun istemiyorum" dedim. Böylelikle Betül'ün benden yana sıkıntısı kalsın istemiyordum. Onun evinde kalmamı yanlış anlasın istemezdim.

"Ne kadar çok korkuyorsunuz şundan ya" dedi.

"Sinirli olunca çekilmiyor" dedim. Bunu da belki Betül, Atlas'a söyler diye demiştim.
Betül gülüp "valla o konuda haklısın bak" dedi.

"Oh oh, Allah muhabbetinizi arttırsın. Neye gülüyorsunuz bu kadar?" dedi Atlas hoca. Yine onun arkasından ilerlemeye başladık.

"Ayaküstü tanıştık Hüzzam'la" dedi Betül ciddileşip.
Adımı söylemişti. Adım hiç onun yanındayken söylenmemişti ki. İşte bu durum hiç hoşuma gitmemişti.

İkisi yan yana yürüyünce arkalarında kalmıştım. Betül, Atlas hocanın koluna girip sessizce bir şeyler söyledi. Ama Atlas hocanın kaşlar çatılmıştı. Arkalarında kalmıştım. Buna da sinir olmuştum. Yaptıkları saygısızlıktı.

"Of Betül" dedi Atlas hoca sadece.

"Gelme git kendi arabana" dedi Atlas hoca.

"Bak şaka yapalım demiştim sana." Dedi Betül kapısını açarken arabanın bana dönüp.

"Vay demek şaka yapcaktın. Binme arabaya, git kendi arabana bin" dedi Atlas hoca araba etrafında dönerken. Aralarındaki cilveleşmeyi çekecek durumda değildim şuan.

"Kızım binmesene, ciddiyim ben. Git kendi arabana bin." Dedi Atlas hoca arabaya binerken. Ben de hızlıca arka koltuğa geçtim.

"Aman ya Atlas şu konuda inatlaşmaktan bıktım. Bir daha her yere kendi arabamla gideceğim" diyip indi Betül tekrardan arabadan.

* YALNIZ KUŞ *        Where stories live. Discover now