Burası normal insanların yaklaşmaktan korktuğu büyülü özelliklere sahip canavarların bulunduğu "Canavar Ormanı"
Şu an bu ormanın orta kesimlerinde 100 m çapında dairesel bir şekilde dönen bir portal açılıyordu.
Güçlü ve vahşi olan bu canavarlar portaldan yayılan aura tarafından korkup kaçışıyorlardı.
Portalın içinden yıldırım kaplı bir koza çıktı. Kozanın çıkışı ile tüm hayvanlar kükremeye ve önlerine çıkan herşeyi yok ederek daha hızlı kaçmaya başladı.
Bu yıldırım şeklindeki kozada bir kişi vardı. Bu kişinin tüm vücudu yanmış derisi kül haline gelmişti. Tüm kanı buharlaşmış geriye sadece bir kemik yığını kalmıştı.
Tabiki de bu yıldırım kozasında ki kişi Mustafa dan başkası değildi.
Düşen yıldırım dan dolayı feci bir şekilde can vermişti. Ama şu an imkansız bir şey gerçekleşiyor.
Kırılmış kemikleri yeniden birleşiyor ve daha sağlam hale geliyordu. Kemiklerin yeniden oluşma süresi tam bir gün sürdü.
Şimdi kan damar hatları yeniden oluşuyor ve kemikler içinde yeni üretilmiş kan akıyordu. Bu damarlarda sadece kan akmıyordu. Mavimsi renkte bir ışıkta akıyordu.
Kan damarları birleşerek yok olmuş organları tekrardan birleştirmeye başladı.
****
~ Bir hafta sonra ~
Şu an yıldırım kozası ortadan kalkmış ve Mustafa' nın bedeni tekrar oluşmuştu.
Bilincini tekrara kazanan Mustafa ağır bir şekilde ayağa kalktı. Etrafına bakınca gördüğü manzara ile büyük şok yaşadı.
Etrafı harabe binalar ve yanmış cesetler ile doluydu. Bu cesetler artık tanınmayacak haldeydi.
Daha ileriye baktığında gökyüzünü delen ağaçlar ile etrafı kaplıydı. Gökyüzünde metrelerce uzunlukta uçan yaratıklar vardı.
Mustafa şu an anladı ki artık bildiği dünyada değildi. Başka bir boyuta gelmiş ve gelen yanlızca o değildi.
"Neler oldu böyle. Tüm yaşananlar çok mantıksız geliyor." diyerek Mustafa harabe olmuş binalarda yaşayan başkalarını bulma umudu ile aramaya başladı.
"Lanet olsun burdaki herkes ölmüş. Üstelik nanochip de çalışmıyor ve tüm nano robotlarım yok olmuş. " diyerek morali bozuk bir şekilde aramaya devam ediyordu.
Arama devam eden Mustafa yıkılmış bir yapının içinde gözleri sevinçten parlıyordu. Çünkü önünde hayatta kalmasını sağlayacak sağlam bir nanochip' i ve nano robotları olan bir kutu duruyordu.
Vakit kaybetmeden Mustafa nanochipi beynine yerleştirdi. Bunun için geliştirilmiş bir kask vardı. Başına geçirilen kask sayesinde bu işlem uzmanların yardımı olmadan da tek başına yapabilmek mümkündü.
İşlem bittikten sonra Mustafa daha rahatlamış. İşe yarar eşyaları toplamaya devam ediyordu.
İşe yarar tüm eşyaları toplayan Mustafa etrafta ki tüm cesetler için mezar yaptı. Cesetlerin kime ait olduğu bilmese de kendi dünyasına ait insanlardı. Onları öylece bırakamazdı.
Mezarlar bitince Mustafa ormanın derinliklerine doğru hareket etmeye başladı.