YEMİN TUTAN

1.9K 293 101
                                    

"O, öldü mü?"

"Hayır, keşke ölseydi. O, kendini kaybetmeden önce bu hâle dönüşeceğine ölmeyi tercih ederdi."

"Onların hayatı düzelmeyecek mi?"

"Hayır, her şey gittikçe daha kötü olacak."

Şahmerdan'ın başı kanamaya devam ediyordu. Kanlar onun gömleğine sıçramıştı. Sonra gözlerini açtı. Ama artık gözlerindeki bir şeyler değişmişti. Gözleri bir delinin gözleri olmuştu artık. Aslı'daki delilik ona da bulaşmıştı. Onun deliliğine karşı kendini uzun süre korumaya çalışmış ama en sonunda o da bu hâle gelmiş olmalıydı. Şahmerdan ayağa kalkmıştı. Gözlerindeki ifade korkutucuydu. Onlar her şeyi yapabilecek ve yaptığı hiçbir şeyden de pişman olmayacak türde bir insanın gözleriydi artık. Aslı'dan uzaklaştı mutfağa doğru gidiyordu. Ama ondan uzaklaşmış olsa bile kötü bir şey yapacağına o kadar emindim ki. Az önce yaptıkları kavgadan korkmamıştım çünkü sağlıklı bir insan kavga edebilirdi oysa hiçbir sağlıklı insan gözlerindeki o ifadeyle az önce yaptığı o kavga hiç olmamış gibi davranmazdı.

Şahmerdan mutfaktaki bir çekmeceyi açtı. Oradan büyük bir bıçak aldı. Bıçağın yansımasından kendi yüzüne bakıyordu.

"Ne... Ne yapıyorsun sen?" Aslı'nın sesinde bu kez korku tınısını hissetmiştim.

Şahmerdan küçük adımlarla mutfaktan salona doğru yürümeye başladı. Son derece sakin bir sesle konuşmaya başladı. Sesinde öfke yoktu, son derece sakindi: "Hayatımın yarısını sana yardım etmeye çalışmakla geçirdim. Sense bana kin kusmaktan başka hiçbir şey yapmadın. Tek kolumu kaybettiğimde benim yanımda olmak yerine o geçirdiğin krizlerle bana hayatı daha çok cehenneme çevirdin. Hayatımın son zamanlarını nasıl geçirdim biliyor musun? Keşke o attıkları kurşunlar koluma değil de kalbime gelseydi diye dua ederek geçti. Çünkü o çatışmadan sağ çıktığıma beni sadece pişman ettin."

Şahmerdan salona girdi. Aslı, kapının en uzak noktasında sırtını duvara yaslayarak duruyordu.

"Şahmerdan aslında kötü biri değildi. Onu yanlış değerlendirmeni istemiyorum. O çok iyi biriydi. İhtiyacı olan herkese yardım eden. Herkesi korumanın kendi görevi olduğunu düşünen biriydi. Ama insanlar kararlarını kendisi veremez. Sadece yaşadığı şeyler kararları verir. İnsanların yaptığı hataların da doğruların da seçimlerinin de tek nedeni geçmişte yaşadığı şeylerdir."

Şahmerdan, Aslı'nın üzerine doğru yürüdü. Onunla arasında sadece bir metre kalınca Aslı on saldırdı. Elindeki bıçağı almaya çalışıyordu, Şahmerdan da onu itmeye çalışıyordu.

"Bırak şu bıçağı bırak."

İkisi de yere düştü. Aslı'nın karnından kan sızıyordu. Şahmerdan'ın tüm vücudu titremeye başlamıştı.

"Ben... Ben kendimi kaybettim."

Aslı'nın gözlerindeki o çıldırmış ifade artık silinmişti. Gözlerinde ne korku, ne delilik ne de öfke vardı. Sadece yenilgiyi kabul eden birinin bakışıydı bunlar.

Aslı'nın dudaklarından çok kısık bir ses çıkıyordu. Onu dinlemek için kulak kabartmaya başladım: "Özür dilerim. Sana yaşattığım her şey için."

Aslı'nın ağzından çıkan son şey bu olmuştu. Sonra sadece sessizliğe gömüldü. Derin bir sessizlik... Ölüm.

Şahmerdan'ın vücudu titremeye devam ediyordu. Aslı'yı kollarının arasına aldı. Ona sarılıyordu. Saçlarını okşuyordu. Sanki onun hâlâ canlı olduğunu düşünüyordu. Belki de ona şefkat gösterirse onun tekrar canlanacağına inanıyordu. Şahmerdan karısına sarılırken hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.

ORMANIN LANETİ ( Dram - Fantastik )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin