Arayış

2.5K 681 92
                                    

Yattığım yerde derin derin nefes alıyordum. Suratımı bir şeyin damla damla ıslattığını hissediyordum. Sert bir şeyin üzerinde yatıyordum birkaç saniye sonra yattığım şeyin birbirine birleştirmiş birkaç eşya olduğunu anladım. Sandalye... Yan yana konulmuş sandalyelerin üstünde yatıyordum. Belimdeki katılaşmayı ve boynumdaki uyuşmayı hissetmeye başladım. Başımı koluma dayayarak yatıyordum bu yüzden uyuşma kolumda da bulunuyordu. Gözümü açınca gözlerimde küçük bir ağrı hissettim. Bunun ışıktan dolayı olduğunu anlamam birkaç saniyemi aldı. Kalkabilir miydim? Vücudumu kalkabilecek kadar toparlanmış hissetmiyordum. Vücudumun her yerinde uyuşukluk dalgası bulunuyordu. Gözlerimi açmayı tekrar denedim. Gözlerimi çok kısık şekilde açtım. Gözlerimin önünde pek çok masa, sandalye bulunuyordu. Biraz daha dikkat ederek etrafı gözlemledim. Küçük masalar ve masanın çevresine dizilmiş ikişer sandalyeler vardı etrafta. Sarı duvarlara asılmış farklı farklı tablolar, uzun yazıların bulunduğu bir pano, çeşitli yiyeceklerin bulunduğu bir fiyat listesi...

Neredeydim ben? En son neredeydim? Evde... Evet, en son evde uyuduğumu hatırlıyordum. Bir evde. Kendi evim. Hayıt bir kızın evi. Ama o kız... O kız kimdi? O kız bendim. Ben nasıl kız olabilirdim? Hayır, o bir rüyaydı. Evet, o bir rüyaydı. Ellerim... Ellerimi istemsizce göğüslerime doğru götürdüm. Boştu, göğüslerim yoktu. Peki bunu niye yapmıştım? Rüyamda bir kızın vücudundaydım. Hangi insan rüyasında bir kızın vücudunda olurdu ki? Ben sapıklaşmaya mı başlamıştım? Belki de hastanede geçirdiğim o yalnız zamanlar beni böyle bir bilinçaltına itmişti. Hastanede aldığım ilaçlar... Evet, onların etkisi olmalıydı.

Peki ben şimdi neredeydim? En son otobüste uyuduğumu hatırlıyordum. Bulunduğum yer otobüs değildi. Yine hafıza kaybı mı yaşamıştım? Bulunduğum yere biraz daha iyi bakmaya başlamıştım. buradaki diğer alanlardan ahşap bölmeyle ayrılan bir alan vardı. Bölmenin arkasında duvarlarda yiyecek ve içeceklerin listesi bulunuyordu. En çok kahve ve hamburger çeşitleri vardı listede. Her yiyecek, içeceğin yanında da fiyatları bulunuyordu.

Yattığım sandalyelerden doğruldum. Belimde ve boynumda hafif bir ağrı oluştu.

Neredeyim ben?

Yine hafızamı kaybettim.

Neredeyim ben?

Kapı açılınca vücudumda ani bir gerilme hissettim. Korkmalı mıydım? Buraya izinsiz mi girmiştim? Dükkan sahibi beni içeriye kendisi mi almıştı? İçeriye giren kız beni görünce yüzünde mutlu bir ifadeyle bana bakmaya başladı. Açık sarı renginde uzun saçları vardı, boyu bir yetmiş civarında olmalıydı, oldukça beyaz tenliydi, küçük bir burnu ve çekik sayılabilecek kadar küçük gözleri vardı, bu ona hoş bir hava katıyordu. Vücudunda çok az yağ bulunan her insan gibi yüzünün her hattı belirgindi ve bu ona sanki mermere yontulmuş sanat harikası heykel gibi hava katıyordu. Üzerinde mavi bir iş kıyafeti vardı ve kıyafetin her yerinde bulunduğum bu iş yerine ait olduğunu tahmin ettiğim armalar bulunuyordu.

"Sonunda uyandın mı?" dedi bana hâlâ gülümsüyordu. Beni gördüğü için sevinçli miydi? Ama ben onu tanımıyordum. Hayır, kesinlikle tanımıyordum. "İyi uyudun mu? Sandalyelerde uyuduğun için yeterince dinlenememiş olmalısın."

Onu tanımadığımı söyleyemezdim. Kim olduğunu, burasının neresi olduğunu ona soramazdım. Otobüste uyandıktan sonra her ne yaptıysam hiçbirini hatırlamıyordum. Peki ya bu kız... Bu kız neden bana karşı bu kadar güleryüzlüydü? Onu tanımıyordum bile. Yine de onda bir şeyler vardı, garip bir şeyler, gizemli bir şeyler... Onda kesinlikle bir şeyler vardı.

"Evet, uyudum, düşündüğün için sağ ol." ne diyeceğimi bilemediğim için ancak böyle bir cevap verebilmiştim ona. Bana doğru geldi, tam önümde aramızda sadec3e birkaç santimlik mesafe kala durdu. Nefesini tenimde hissediyordum ve bu tenimde bir ürperti oluşmasına neden oluyordu. Bu ürperti onun nefesinin vücudumda değdiği yerden yayılmaya başlıyor ve tüm vücuduma yayılıyordu. Onun gözlerine doğru bakıyordum, gözlerindeki bir şeyler ışıldıyor gibiydi. Sanki bir elmas gibi... Hayır, sanki bir yıldız gibi. Karanlıkları aydınlatan bir yıldız gibi... Gözlerimi onun gözlerinden kaçırdım, başka bir yöne bakmaya çalıştım. Bana doğru neden o kadar sevinçli bakıyordu ki? Ne kadar zamanlık hafızamı yitirmiştim.

ORMANIN LANETİ ( Dram - Fantastik )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin