Rüya 2

2.7K 782 99
                                    

"Bugün farklı gözüküyorsun."

Vücudum birden küçük bir heyecana kapıldı. Acaba benim başkası olduğumu anlamış mıydı? Bu sadece bir rüya.

"Makyaj yapmadım. O yüzden olmalı." Elini yanağıma doğru götürdü. Yüzü düşünceliydi ama birkaç saniye sonra normal ifadesine geri döndü.

"Doğru, makyaj yapmamışsın. Çok yakışmış."

"Doğallık iyidir."

Okula doğru yürümeye başladık. Hangi sınıfa girmem gerektiğini bilmiyordum, bu yüzden Elif nereye giderse ben de onun peşinden gidiyordum. Onunla aynı sınıfta bulunuyor olmalıydık. Koridorda yürürken arkamdan ayak sesleri duydum, biri hızlı hızlı koşuyordu. Neden koşuyor olabilir? Koşan kişi bana doğru geliyordu. Arkama döndüm, esmer tenli siyah saçlı bir kızdı boyu benden biraz daha uzundu; bana doğru koşuyordu. Bana saldıracak mıydı? Önüme doğru gelince kollarını uzatarak bana sarıldı.

"Ayy sen neredesin böyle, seni aradım bulamadım bugün." Ben de ona sarılmalı mıydım? Ben de tek kolumla ona sarıldım: "Heyy yorgun musun neyin var?"

"Aaaa hayır, sadece makyaj yapmadım." Biraz geri çekildi ve bana baktı: "Doğru söylüyorsun, makyaj yapmamışsın. Çok yakışmış tatlım." Bana tekrar sarıldı. Bu kez bir şeyleri anlamasınlar diye ben de ona iki elimle sarıldım. Sarılırken göğüslerimizin birbirine değdiğini hissediyordum. Böyle bir şeyden utanmalı mıydım? Kahretsin benim neden göğüslerim var? İkimiz de geri çekildik.

"Gel hadi sınıfa gidelim." elimden tuttu ve birlikte sınıfa doğru gitmeye başladık. Bu kız neden bana bu kadar yakın davranıyordu? Ben kimin bedenindeysem onun çok iyi bir arkadaşı olmalıydı. Yine de olmayabilirdi de. Kızların arkadaşlık ilişkilerini az çok biliyordum ve bildiklerimden anladığım kadarıyla kızlar sevmediği kızlara yüz yüzeyken çok sevecen davranıp arkasından düşmanları gibi konuşuyordu. Bu kız da öyle miydi? Sınıfa girdim, peki nerede oturacaktım, sıram neresiydi? Esmer tenli kız, gel hadi deyip beni ikinci sıraya oturttu. Yanıma da o geçti. Bu kızın adı neydi, konuşurken ona ne diye hitap edecektim?

Öğretmen sınıfa girmişti. Ders kimya dersiydi. Herkesin önündeki deftere kitaba bakmaya başlamış olmasından memnundum. Tanımadığım insanlar etrafıma gelmeyecekti, ben de bir şey belli ederim diye korkmak zorunda kalmayacaktım. Defterimi önüme açtım. Not almayacaktım yine de önümde durmasını istiyordum çünkü bu beni daha çok normal gösterecekti. İnsanlar, bugün sende bir değişiklik var, demeyecekti. Defterimin üstüne karalamalar yapıyordum.

Ben kimim, diye yazı yazdım. Sonra sildim. Hayır, gerçek soru bu değildi. Kim olduğumu nihayet biliyordum, Rüzgar'dım ben. Hafızasının bir kısmını kaybetmiş, kötü olaylar yaşamış ve akıl sağlığı zarar görmüş olan Rüzgar'dım. "Sen kimsin?" diye yazdım. "Burada ne arıyorum?" defterin sayfasını değiştirdim. Başkası bu sayfaya yazdığımı görsün istemiyordum.

Yanımdaki esmer tenli kız koluyla beni dürttü: "Yazsana, sonra benden not isteme vermem." Tahtada yazan notları defterime geçirmeye başladım. Sürekli bir şeyler yazıyordu. Ben okuldayken hiç bu kadar not yazmış mıydım? Hayır hiç bu kadar yazı yazdığımı hatırlamıyordum. Öğretmenlerimiz, bize fazla not aldırmazdı. Öğretmenlerimiz... Okulum...

Ben eşit ağırlıkçıydım. Beynim birden bir şeyi fark etti. Bu bir rüya değil miydi? Ben sayısalcı değildim ki? Eşit ağırlıkçıydım. Kimya dersini bilmezdim. Çünkü kimya dersi görmemiştim. O zaman defterime yazdığım kimya notları... Bunları bilme ihtimalim yoktu. Rüyamda yeni bir şey öğrenebilme ihtimalim var mıydı? Bu mantıksız bir ihtimaldi. İnsan, rüyasında önceden yaşadığı şeyler haricinde bir bilgi edinemezdi ki? Rüyalarımızda gördüğümüz kişiler bile önceden gördüğümüz insanların yüzü olurdu. Peki ben kimyayı nereden biliyordum? Yanımdaki esmer tenli kız... Onu hayatımın herhangi bir zamanında görmüş müydüm? Elif... Onu hiç hatırlıyor muydum? Hayır, bu soruların hepsinin yanıtı hayır olmalıydı.

ORMANIN LANETİ ( Dram - Fantastik )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin