Adım Rüzgar

5.2K 1.8K 345
                                    


"Bu şekilde kurtulabiliyor musun yani? Sırf ailen yoktu diye haklı mı oluyorsun?"
"Hayır haklı olmuyorum ama beni anlamalısın."
"Neyi anlamalıyım?"
"Daha küçük bir çocuktum."
"Bu yüzden mi ona bunu yaptın?"
"Daha küçük bir çocuktum."
"Bu yüzden mi ona bunu yaptın?
"Ona ne yaptım?"
"Hatırla, her şeyi hatırla."

Melodi'ye ne yapmıştım? Ona zarar mı vermiştim? Ona karşı kötü davrandığımı hatırlıyordum, fakat bu ona büyük bir zarar verecek kadar büyümüş müydü? Bilmiyordum. Küçük çocuk bana bunu söyler miydi peki? Ona ne yaptığımı söyler miydi?

"Ben sadece senin beyninin derinliklerindeki bir yansımayım, senden fazlasını bilemem. Ona ne yaptığını hatırla."

Melodi'ye çok fazla kötülük yapmıştım. Ama ona ne yaparsam yapayım bana asla kızmıyor gibiydi; daima güleryüzlüydü. Melodi'nin okula gelmediği günün ertesi günüydü. Ablam beni her sabah okula yirmi dakika erken bırakır, sonra kendi iş yerine giderdi. O gün de okula bu yüzden erken gelmiştim. Sınıfta benden başka sadece Volkan ve Yağmur vardı, diğerleri henüz gelmemişti. "Bakın ne yapacağım." demiştim onlara. tahta kalemiyle sınıf tahtasına yazmaya başladım: "Melodi dün iyi ki okula gelmedi, çok mutlu olduk." Yağmur ve Volkan kıkırdamaya başlamıştı. İşte yine onaylamışlardı beni. Tekrar bir zafer kazamıştım. Dersin başlama saati yaklaştıkça içeriye daha çok öğrenci giriyordu. Hepimiz Melodi'nin bunu görünce ne tepki vereceğini merak ediyorduk. Ağlayacak mıydı yoksa sinirlenecek miydi? Belki bizimle kavga etmeye çalışacaktı.

O gün Melodi sınıfa en son giren öğrencilerden biriydi.Tahtaya doğru baktığında "Bunu kim yazmış acaba." diyerek güldüğümü hatırlıyordum. Melodi'nin onu okurkenki surat ifadesine bakıyor ve ne düşündüğünü çözmeye çalışıyordum. Kızmış mıydı? Üzülmüştü, evet muhakak üzümüştü. İşte zafer kazanmıştım. Tahta kalemini eline almıştı. Oraya kötü bir şey yazacağını düşünüyordum. Yazmaya başladı: "Mutlu olmanıza sevindim." sonra bana bakarak gülümsemişti. Neden gülümsüyor, salak mı bu kız neden gülümsüyor?

"Hadi itiraf et." dedi hastane yatağımın karşısındaki çocuk tekrar. Neyi itiraf edecektim ki? Onun gülümsemesini tekrar aklıma getirdim. Onun gülümsemesinde... Onun gülümsemesinde içimde bir şeyleri huzursuz eden bir şey vardı. Ondan hoşlanmıyordum, çünkü gülümsemesinde içimi huzursuz eden bir şeyler vardı, peki bu neydi? Neden gülümsemesi içimi huzursuz ediyordu ki?

"Ona bu yüzden mi zarar verdin?"
"Gülümsemesi için mi?"
"Ona bu yüzden mi zarar verdin?"

"Onda bana rahatsızlık veren bir şeyler vardı. Kötü bir çocukluk geçirmiştim ve onda bana rahatsızlık veren bir şeyler vardı." Peki bu neydi? Onunla alakalı başka bir şey hatırlıyor muydum? Peki kendimle alakalı bir şey hatırlıyor muydum? Hayır hatırlamıyordum. Kimdim ben, adım neydi? Bunları hatırlayamıyordum. Bir şekilde anılarımın çoğunu hatırlamıyordum. Anılarım bana kesik kesik geliyordu. Karşımdaki bu çocuk anılarımın bir simgesi miydi? Onunla konuştukça anılarımı hatırlayabiliyordum. Peki benim kim olduğumu o biliyor muydu?

"Kimim ben, adım ne?
"Ben sadece senin bildiğin kadarını bilebilirim. Daha fazlasını değil." O sadece hafzamı geri getirme çabamın bir yansıması olmalıydı, belki bir anahtar...

"Melodi iyi mi? Ona bir şey oldu mu? Güvende mi?"

"Hayır iyi değil, sen hatırlayana kadar daiyi olmayacak." o bu sözleri söylediğinde kalbimden bütün vücuduma yavaş yavaş yayılan bir soğukluk dalgası hissettim. Bir soğukluk dalgası önce kalbimi ele geçiriyor ve sonra tüm vücudumu yavaş yavaş ele geçiriyordu. Başım, en çok başımda konaklıyordu bu soğukluk dalgası. O iyi değil miydi? Peki bunu kim yapmıştı, ben mi? Hatırlamalıydım, her şeyi hatırlamalıydım. Ben kimdim? Adım neydi?

ORMANIN LANETİ ( Dram - Fantastik )Where stories live. Discover now