• Seçmen Şapka •

133 17 18
                                    

-Selene hazır mısın?

-Geliyorum anne!

Selene bavulunu açtı ve son kontrolleri yaptı, her şeyi eksiksiz yerleştirip yerleştirmediğinden emin olması gerekiyordu. Elini yavaşça özenle dizilmiş olan eşyaların üzerinde gezdirdi, sanki bir şey eksik gibiydi.

Etrafına biraz bakındığında Taylor'un ona verdiği çakının masanın üzerinde olduğunu gördü. Elini uzatıp onu da çantaya attı ve ağzını kapattı. Gitmeye hazırdı.

-Selene!

-Tamam anne!

Selene son kez aynağa baktı, masanın ucunda duran tüylü tarağıyla saçını tarayıp üstünü başını düzeltti. Ardından bej renkli siyah posterlerle donatılmış kapısına yöneldi ve dışarı çıkıp arkasından kapattı. Merdivenlerden aşağıya koşarak annesinin yanına en sonunda ulaşabilmişti.

-Her şeyini aldın değil mi?

-Evet anne, defalarca kontrol ettim.

Hermione krem rengi paltosunu ilikleyip duvara asılı anahtarlıktan arabaya ait olanı aldı ve kapıyı arkalarından kapattı. Füme rengindeki jipin kilidini açtıktan sonra Selene'in çantasını bagaja yüklediler, en sonunda yolculuk başlamıştı.

Hermione arabayı kullanırken Selene kafasını cama yaslayıp dışarıyı izledi, düşünüyordu. İçerisinde evden ayrılacak olmanın verdiği korku vardı, bir yandansa babasıyla sürekli beraber olacağı için mutluydu. Kafası inanılmaz derecede karışıktı ama gitmek istiyordu, içinde kalan tek ukte evden ayrılacağı gün kardeşini son kez olsun görüp veda edememekti. Gerard birkaç gündür büyükannesinde kalıyordu, bu yüzden onunla vedalaşamamıştı.

-Anne, Gee'yi en erken ne zaman görebilirim?

-Muhtemelen cadılar bayramında.

-Keşke onunla da vedalaşabilseydim.

-Sonsuza kadar evden ayrılmayacaksın Selene, inan bana oraya gittiğinde zaman çok hızlı geçecek.

-Acaba, bazı günler babamla geri dönemez miyim? Sonuçta o istediği gibi gelip gidebiliyor.

-Babanın işleri genelde kurallara uygun değildir Sel. Ama ne yapacağı belli olmaz, belki seni de getirir.

-Eskiden de böyle miydi?

-Evet... Bir gece bir anlığına ortadan kaybolup üstü başı kan içerisinde geri gelebiliyor. Ya da girilmesi yasak yerlerden bir şeyler aşırıyor. Taylor yüzünden onlarca kez kalp krizi geçirmeme ramak kalmıştı. Hermione dikiz aynasından ona karşı gülümsemişti, sesinde alaycı bir ton vardı.

-Hiç yakalandı mı? Yani bir şeyler yaparken.

-Yakalandığını hatırlamıyorum, asıl profesyonel olduğu konu da bu zaten.

-Umarım bu yönüm ona çekmiştir.

-Bende aksini diliyorum Selene.

Yolculuğun devamında pek konuşmadılar, Hermione arabayı durdurup park ettiğinde yavaşça kapıyı açıp aşağı indi ve Selene'in çantasını alıp aşağıya indirdi. Kısa süren bir yürüyüşten sonra görünmez geçitten geçip Peron Dokuz Üç Çeyrek'e varmışlardı. Gözü tam Ron ve Harry'i arıyordu ki Selene'in işareti ile onları gördü.

-Merbaba!

Hep birlikte sarılıp selamlaştılar, Selene onlar sohbet ederken Albus'un yanına gitti. James ve Bruce ise onlardan biraz daha uzaktaydı.

ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱOnde as histórias ganham vida. Descobre agora