Bölüm 41 Ertele

143 22 50
                                    


Harry uyandığında çıkardığı ses ile beraber başkaları da uyanmıştı ama kimse ne olduğunun farkında değildi.

-İyi misin? Dedi Taylor Harry'i süzerken.

-Evet, evet iyiyim. Bir şeyim yok.

-Emin misin? Nöbet geçiriyor gibiydin.

-Eminim! Bir şey yok.

-Birine haber vermemizi ister misin, Profesöre vesaire?

-İyi olduğumu söyledim Taylor! Beni rahat bırakın.

Taylor'un suratında şaşkın bir ifade oluştu, Harry'nin normalde böyle bir şey söylemeyeceğini biliyordu.

-Peki, sen nasıl istersen, diyerek arkasını döndü. Bir şey yok arkadaşlar, yatabilirsiniz! Ortamı yatıştırmaya çalışıyordu.

Herkes sakinleştikten sonra yatağına gidip perdeleri kapattı, sabah olmasına zaten birkaç saat kalmıştı. Yarım saat kadar yatakta yattı, sonradan sıkılıp aşağı indi. Şöminenin önündeki kanepeye yayıldı ve düşüncelere daldı, şöminenin çıtırtısı onu her zaman rahatlatmayı başarmıştı. Bir süre sonra göz kapakları ağırlaşmaya başladı ve uyuya kaldı.

Yüzünde hissettiği bir sıcaklıkla uyandı, gözlerini yavaşça açtığında kahverengi bukleler suratına sürtüyordu. Kime ait olduğunu anlaması çok uzun sürmedi.

-N-ne yapıyorsun?

-Boynun tutulacak, kafanı kaldır. Elindeki yastığı onun kafasının altına sokmaya çalışıyordu.

-Saat biraz erken değil mi? Burada ne yapıyorsun?

-Sen ne yapıyorsun? Gözlerin mosmor yine mi uyumadın?

-Bilmem, dedi esneyerek.

Hermione yerden aldığı örtüyü onun üstüne örttükten sonra gidecekti fakat Taylor arkasından seslendi:

-Dur, gitme. Lütfen.

-Ne, ne oldu? Bir şey mi var? Hermione ağır adımlarla onun yanına geri döndü.

-Biraz daha durabilir misin? Biraz daha.

-Bir şeye mi ihtiyacın var?

-Sana ihtiyacım var, biraz daha kal.

Taylor koca bir bebek gibi ona yalvarıyordu, reddetmek istemedi.

-Ne yapmamı istiyorsun ki?

-istediğini yapabilirsin sadece biraz daha yanımda dur.

Hermione ilk başta anlam verememişti fakat onun dün anlattığı şeyi hatırladı, koltuğun ucuna oturdu ve beklemeye başladı. Birkaç dakika sonra Taylor gayet huzurlu bir şekilde uykuya dalmıştı, bunu fark ettikten sonra Hermione'nin yüzünde bir tebessüm oluştu ve yatakhaneye çıktı.

...

Saatler sonra Taylor uyandığında saat öğlene geliyordu, haftasonu olduğundan kimse onu uyandırmamıştı. Kalktıktan sonra kendisini şöyle bir sirkeledi ve yatakhaneye çıkıp üstünü değiştirdi. Hafta sonu sivil gezmeleri serbestti.

Normal bir gün olsa muhtemelen aç kalırdı fakat hafta sonları öğlene kadar yemekler kalkmıyordu. Büyük Salona girdiğinde bomboş olan Gryffindor masasına oturdu ve bulduğu bir bardağa kahve doldurdu. Üstündeki ağırlığı atmaya çalışıyordu. Aslında hiç iştahı yoktu sadece kahve için gelmişti ama tabağına birkaç yiyecek alıp yemeye başladı. Çok yavaş yediğinden uzun süre masadan kalkmadı, demliğin içindeki bütün kahveyi içmişti.

ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱWhere stories live. Discover now