ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱ

Bölüm 4 Böcürt

Dörtlü uzun bir yürüyüşten sonra sonunda şatoya varırlar.

Hareketli merdivenlerin önüne geldiklerinde Taylor bir anda farklı bir yöne sapar:

-Ben biraz kütüphanede takılacağım, derste görüşürüz.

Harry ve Ron kütüphane lafını duyunca suratlarını ekşiterek ona baktılar ve:

-Sence de biraz fazla abartmıyor musun? Dersler dışında sürekli oradasın!

Taylor yürürken bir anda durdu ve omzunun üstünden ona doğru baktı:

-Kütüphanede vakit geçirmekten keyif alıyorum, beni rahatlatıyor. Şimdi izninizle, 

diyerek yürümeye devam etti.

Üçü de arkasından bakıyordu ve Ron:

-Bence söylemediği bir şey var, bilmiyorum.

-Onunla tanışmamızın üstünden daha 1 hafta bile geçmedi her şeyi paylaşmak istememesi normal, diye cevap verdi Hermione.

-Daha derse 2 saat var ben biraz oyalanacağım geliyor musunuz? Dedi Harry konuyu değiştirmek istercesine.

Arkandayım, dedi Ron ve yürümeye başladılar fakat Hermione durdu, 

-Şey, Hagrid bana onun için birkaç şeyi araştırmamı istemişti de kütüphaneye gitmem gerekiyor, üzgünüm. Dedi ve arkasını dönüp yürümeye başladı.

Harry ve Ron kafaları karışmış şekilde ona baktılar fakat sonrasında umursamadan bahçeye doğru yürümeye başladılar.

...

Hermione kütüphaneye vardığında içeri girdi ve kitaplığa doğru yöneldi fakat Taylor'u oralarda görememişti. Bir kitap aldıktan sonra masalara göz gezdirirken onu  köşe bir yerde sırtı duvara dönük şekilde otururken gördü, önünde bir kitap vardı fakat ona bakmıyordu, odağı elindeki gümüş renkli kolyedeydi ve onunla oynuyordu.Bu kolyeyi daha önce de görmüştü. Ona görünmeden uzak bir masaya oturdu ve kitabını önüne aldı, Harry ve Ron'a belli etmemişti ama o da Taylor'un burada tek başına ne yaptığını merak ediyordu. Kitabı açıp sayfalarını çevirmeye başladı, 2 saat sonra gireceği KSKS dersi için küçük notlar çıkartıyordu. Aşağı yukarı bir buçuk saat notlarla uğraştıktan sonra kafasını kaldırıp Taylor'un oturduğu köşe masaya doğru baktı, onun da önündeki kitabı okuduğunu görebiliyordu fakat çocuk kafasını kaldırıp doğruluktan sonra gözlerinin yaşlı, altlarının ise biraz mor olduğunu gördü. İlk başta tereddüt etse de yanına gitmek için masasından kalktı ve yavaşça yürümeye başladı, yanına geldiğinde "İyi misin?" dedi cebinden çıkardığı mendili ona doğru uzatırken.

Taylor onu görünce bir anda irkildi, fakat sonrasında konuşmak için doğruldu:

Teşekkür etti ve mendili alıp yaşları temizledi.

-Soruma cevap vermedin, dedi Hermione meraklı bir sesle

-İyiyim, sağ ol sorduğun için.

Pek öyle görünmüyor dedi ve bakışlarını ondan ayırmadı.

-Biliyorum daha yeni tanıştık fakat konuşabiliriz, pek iyi görünmüyorsun ve bunu anlamak için dahi olmaya gerek yok.

Taylor kafasını kaldırdı, Hermione'ye doğru baktı, "Peki." dedi ve konuşmaya başladı:

-Kendimi pek iyi hissetmiyorum, kafamın içindekilerden kaçıp kendimi meşgul etmek için buraya geliyorum. 4 haftadır buradayım fakat bir kıta uzaktan gelip bir yere uyum sağlamak pek kolay değil, ayrıca birisine verdiğim sözü tutmadım. İçten içe canımı yakıyor her gün bu hisle uyanmaktan nefret ediyorum.