Bölüm 78 Cevapsız

76 17 24
                                    

-Bu kadar yolu boşuna geldiğimize inanamıyorum.

-Denemeye değerdi, dedi Taylor çantasını toplarken.

-Bence değmezdi, elimi sokmadığım örümcek ağı kalmadı ama hiçbir şey bulamadık.

-En azından artık burada bir şey olmadığını biliyoruz. Bu arada telefon sende değil mi?

-Evet, ne oldu?

-Verir misin, diğerlerini arayıp haberdar edelim.

-Bir saniye, tamam buldum. Diyerek Telefonu Taylor'a fırlattı.

Taylor telefonu aldı ve açık bir alana yürüdükten sonra numarayı tuşladı.

Telefon neredeyse bir dakika boyunca çaldı ama cevap gelmedi.

Taylor'u bir anlığına panik duygusu sardı, tekrar çağrı yaptı.

Yine cevap yoktu, başına ağrılar saplandı.

-Ne oldu? Dedi Ashley sakin bir ses tonuyla.

-Cevap yok.

-Tekrar aradın mı?

-Evet, açmıyorlar.

-Sakin ol, belki duymadılar?

-Hermione'nin bu telefonu bir saniye olsun yanından ayıracağı düşüncesine inanıyor musun gerçekten?

-Hayır ama... Bilmiyorum sakin olup beklemekten başka çaremiz yok.

Taylor derin nefes alarak dizlerinin üstüne çöktü, üstünde ayrılma fikrini ortaya atan kişi olmanın ağırlığı vardı. Hem de bunu bir hiç uğruna yapmıştı, Riddlelar'ın evinde hiçbir şey yoktu.

Ashley sakin görünmeye çalışsa da içten içe o da panik olmuştu, Taylor'un durumunu görünce yanına geldi ve ona sarıldı.

-Onları bulacağız, sakin kalmamız gerekiyor.

-Bilmiyorum Ashley, umarım başlarına bir şey gelmemiştir. Bunun altından asla kalkamam.

Olayın üstünden birkaç saat geçmiş, hâlâ karşı taraftan geri dönüş alamamışlardı. Ashley mutfakta bir şeylerle uğraşırken Taylor çadırın dışında nöbet tutuyordu.

Orman fazlasıyla karanlıktı, çekirgelerin çıkarttığı sesler adeta Taylor'un beyninde yankılanıyordu. Neredeyse iki gündür ayakta olduğundan zaman zaman gözü seğiriyor, karanlığın içerisinde parıldayan gözler görüyordu.

Uykusuzluktan vücudu artık iflas etmek üzereydi, göz kapakları titriyordu ki sessizliğin içinden elinde iki bardak kahveyle Ashley belirdi. Yanına oturduktan sonra diğerini ona uzattı,

-Al, ikimizin de ihtiyacı var.

-Sende mi uyumadın?

-Uyuyamıyorum.

-Bende, hâlâ cevap bekliyorum ama geri dönen yok.

...

Geçen zaman günleri, sonra da haftaları buldu. Hâlâ cep telefonundan geri dönüş yapılmamıştı. Taylor ve Ashley'in durumu daha da kötüye gidiyordu, ikisi de umutsuz bir şekilde çadırın içerisinde haber bekliyordu fakat hâlâ dönen olmamıştı.

Gecenin bir saati, Taylorla Ashley zaman geçirmek için yemek masasında kart oynarlarken çadırdan içeriye mavi renkli bir çatal boynuzlu geyik girdi.

ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱWhere stories live. Discover now