ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱ

Bölüm 28 Çekim (2. Kısım)

Birkaç dakika öylece birbirlerini izlediler, sanki ikiside bir rüyanın içindeydi.

Oluşan sükûneti elektriğin geri gelmesi ile açılan ışıklar bozdu:

Taylor Hermione'nin yüzüne yapışmış saçlarını yüzünün önünden çekti, ve ona gülümseyen kahverengi gözlere baktı:

-Kurulanmak ister misin?

-Evet, evet. Diyerek ayağa kalktı bir çocuk kadar mutlu görünüyordu.

Üst kata beraber çıktılar, ardından Taylor Hermione'nin odasına doğru yöneldi,

-Ben havluyla idare edeceğim, sen işini bitirdikten sonra aşağıda buluşuruz.

Hermione onaylayıcı bir ifadeyle kafasını salladı ve banyoya girip kendisini kurutmaya başladı. Taylor üstünü değiştirdi, ardından elindeki havluyla beraber aşağıya indi.

Dolabı karıştırırken arkasından Hermione geldi,

-Ne arıyorsun?

-Oturken yiyeceğimiz atıştırmalık bir şeyler, dedi dolabın alt kapağını karıştırırken.

-Yanlış yere bakıyorsun, diye karşılık verdi Hermione ve yanağına kaçamak bir öpücük kondurup üst kapağı açtı.

Dolabın içinde birçok atıştırmalık vardı, bisküviler, kurabiyeler, patlamış mısır...

-Demek hazineyi burada saklıyorsunuz.

-Aynen öyle.

Birkaç paket açıp tabağa doldurdular, televizyon karşısındaki kanepeye oturduklarında Taylor:

-Çantayı uzatır mısın?

Hermione yanında duran çantayı aldı ve ona verdi.

Taylor fermuarı açıp elini içeriye daldırdı, poşete sarılı iki kutuyu da çıkarttı.

-Kurtarabilmişiz, peki şimdi ki kritik soru şu: Hangisini izleyeceğiz?

-Benim aldığımı.

-Hiç sanmıyorum

-Ya ama!

-Ne? Bu kadar romantizm yetmedi mi? Dedi gülerek.

-Kes sesini! Diye karşılık verdi Hermione gülerek, yanakları yine elma rengine dönmüştü.

Taylor'un elinden filmleri almak için ona doğru atıldı fakat gafil avlandı, Taylor onu yakalayıp sarmıştı bile.

-Bırak beni, dedi çırpınırken gülmesini durduramıyordu

-Gerçekten bırakmamı istiyor musun? Taylor onun gözlerinin içine odaklanmıştı.

Hermione cevap vermedi ve gözlerinin içine baktı, mavi denizlerde kaybolmuş gibiydi.

Bir süre sonra ikisi de dudaklarında bir sıcaklık hissetti, bu koltuğun ayrı bir uğuru varmış gibiydi.

Ayrılmaları birkaç dakika sürdü, ikisi yine sessizce birbirlerine gülümsüyordu.

-Karar verildi, benimkini izliyoruz.

-Ya ama hile yaptın!

-Seninkine de yarın bakarız, söz veriyorum. Dedi ve kutudan çıkardığı diski oynatıcıya yerleştirip kanepeye geri oturdu.

Açtığı film gerilim ve vahşet ağırlıklıydı, Hermione çoğu sahneye bakmaya katlanamıyordu. Ekran ne zaman kana bulansa kafasını Taylor'un göğsüne kapatıyordu.