ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱ

• Yüzük •

23.05.2003

Taylor, Harry ve Ron Potterlar'ın Godric's Hollow'daki yeni yapılmış evinde oturuyorlardı, Ginny Hermione ve Ashley ise dışarıdaydı.

-Bira isteyen var mı? Dedi Taylor ayağa kalkarken. İkiside başıyla onaylamıştı.

Taylor buzdolabını açtı ve altılı bir bira paketini alıp masaya geri geldi.

-Size bir şey söylemem gerekiyor.

İkisinin de kafası ona döndü, Taylor elini yavaşça cebine götürdü, kırmızı ufak bir kutu çıkarttı. Kapağını açtığındaysa üstünde parıl parıl parlayan elmasıyla bir yüzük onları karşılamıştı.

-Evet! Dedi Ron gülerek. Seninle evlenmeyi kabu-

-Bir dakika ciddi olun, bunu ilk öğrenen ikinizsiniz. Taylor nadiren yaptığı bir şey yapıp Ron'u terslemişti.

-Yoksa Hermione'ye evlenme m...

-Evet Harry, hem de bugün.

-Bugün mü? Ne zaman?

-Onlar geldiğinde biz eve dönerken, ara sıra yürüyüş yaptığımız güzel manzaralı bir patika var. Aklımdan orası geçiyor.

-İyi de neden heyecan yapıyorsun ki? Siz ikiniz neredeyse on yıldır berabersiniz.

-Bilmiyorum Ron... Aslında hep aklımdaydı ama biraz çekindim. Hermione'yse son zamanlarda... Nasıl diyeyim sanki alttan alttan bunun lafını yapıyor.

-Normal değil mi Taylor? En uzun süredir beraber olan sizsiniz ama Ron ve ben sizden önce evlendik, biliyorsun kadınlar böyle şeylere takılabiliyor.

-Evet Harry, biliyorum. 

-Sanırım benim de size söylemem gereken bir şey var. Ashley... Sanırım hamile, dedi Ron gülümseyerek, Taylor ağzındaki birayı dışarı püskürtmüştü.

Harry gülerek sırtına vurdu, 

-Umarım bu da ucuz şakalarından biri değildir Ron. Tebrikler!

Taylor kafasını iki elinin arasına aldı ve alaycı bir sesle,

-Bir de çocuk mu yapmak zorunda kalacağım? Şaka yapıyorum... Tebrikler Ron! Bu mükemmel!

-Teşekkürler ama lütfen bunu size söylediğimi ona veya başkasına söylemeyin, henüz kimsenin bilmesini istemiyor.

-Tamam söylem...

Taylor daha lafını bitiremeden evin kapısı anahtarla dıştan açılmıştı, Hermione Ashley ve Ginny ellerinde poşetlerle içeri girdiler.

Geçen saatlerin ardından hava iyice kararmıştı, uzayan sohbetlerin en sonunda gitme vakti gelmişti. Taylorla Hermione kapıdan çıkarlarken Harry cesaretlendirircesine Taylor'un sırtına vurdu ve imalı bir gülümsemeyle ona baktı.

Taylorla Hermione Godric's Hollow'un çıkışına geldiklerine Taylor Hermione'yi elinden tutarak sık sık geldikleri patika bir yola sürüklemeye başladı.

-Taylor, eve gitmemiz gerekmiyor muydu?

-Gideceğiz ama önce halletmem gereken bir şey var.

-Halletmen gereken bir şey mi?

-Sadece benimle gel Hermione. Seveceğini düşünüyorum, yani umarım.

Yaklaşık yarım saat süren bir yürüyüşün ardından patikanın sonuna gelmiş, zirveye ulaşmışlardı. Yürüyüş boyunca Taylor hiç konuşmadı, fazlasıyla gergindi. Hermione ise meraklıydı, sürekli sorular sordu ama cevap alamadı. Taylor kendisini sakinleştirmek için derin nefes aldı ve gökyüzüne baktı,

-Yıldızlar, bugün ayrı bir güzel görünüyorlar.

-Taylor, buraya gelip seninle beraber gökyüzünü izlemek hayatta yapmaktan en çok keyif aldığım şeylerden biri ama lütfen beni yorucu geçen bir günün ardından gece yarısı sırf bunun için buraya çıkarttığını söyleme. Dedi yorgun bir sesle.

-Hayır, hayır sadece bunun için değil.

-Bir şey mi oldu?

-Evet, yani hayır. Sadece sana bir şey söylemem gerekiyor.

-Taylor ciddi bir şey mi var? Neden bu kadar gizemli konuşuyorsun?

-Hayır sadece biraz... Gerginim.

-Gergin misin? Neden?

Taylor derin nefes aldı ve elini cebine attı, "Pekâla." Diyerek yavaşça ona döndü. Dizini kırarak ağır bir şekilde yere çökerken,

-Hermione Granger... Benimle evlenir misin?

Hermione bir anlığına şok geçirdi, Taylor onu hiç beklemediği bir anda beklemediği yerden vurmuştu. Ağzı kulaklarına vardı ve gözleri dolmaya başladı,

-Evet! Dedi çığlık atarcasına. Evet!

Taylor'un üstündeki ağırlık yok oldu, narin hareketlerle Hermione'nin zarifçe uzattığı elini tuttu ve yavaşça yüzüğü parmağına geçirdi. Ardından ayağa kalkıp ona sıkıca sarıldı, şu anda dünya üzerinde onlardan daha mutlu başka bir iki kişi daha yoktu.