ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱ

• Özgür •

Olayların üstünden birkaç ay geçmiş, Hermione'nin ailesi geri dönmüş açılan yaralar kapanmaya başlamıştı.

Taylor Hermione'yi en sonunda söz verdiği o Los Angeles turuna çıkartabilecekti, onun evine vardıklarında kilidi açıp içeri girdiler. Artık hiç hissetmedikleri kadar özgür hissediyorlardı, aylarca yaşadıkları kaçak hayatının üstüne peşlerinde onları öldürmek için arayan kara büyücüler yoktu.

-Tekrardan hoş geldin, dedi Taylor kapıyı onun gelmesi için tutarken.

Hermione gülümseyerek "Teşekkürler" dedi ve onu öpüp içeri girdi, sanki yeni bir hayata başlamış gibilerdi.

İçeri girdiklerinde Taylor hızlıca odasına girdi ve çantasını açtı, içerisinde bir ay önce Londra'dan aldığı hediye vardı. Belki de ilk defa yıl dönümlerini unutmadan geçirecekti. Beyaz altın üzerine dizilmiş elmaslarla kaplı kolyeyi çıkarttı ve biraz bakıp cebine koydu. Her şey planlandığı gibiydi.

Odasından çıktığında Hermione mutfak tezgahının önünde durmuş içecek bir şeyler hazırlıyordu, Taylor arkasından yaklaştı ve boynundan öptü.

-Ne zaman gitmek istersin?

-Biraz dinlensek olmaz mı?

-Benim için fark etmez, dedi ve tezgahtaki soğuk kahveleri alıp salondaki sehpaya koydu. Hermione'de ağır adımlarla yanına gelmişti, onun oturmadığını görünce ufak bir tebessümle kafasını yana eğerek ona baktı,

-Bir şey mi oldu?

-Evet, yani şey. Biliyorum, geçen yıllarda biraz fazla unutkandım ama... İşte, bunu sana aldım. Diyerek siyah deri kutuyu ona uzattı,

Hermione kare şeklindeki işlemeli kutuyu heyecanla açtı, içerisinden bir not çıkmıştı,

Umarım sonsuza kadar birlikte oluruz,
Sen olmasan ne hâlde olurum bilmiyorum.

Nice yıl dönemlerine,

       -Başına gelmiş en kötü şey.

Notu okurken Hermione'nin gözleri doldu, aylar sonra ilk defa mutluluktan ağlıyordu. Kolyeyi eline aldı ve inceledi, ama şu an neye benzediği pek umrunda değildi. Kutuyu masanın ucuna koydu ve ardından Taylor'u koltuğa itip ona sarıldı.

-Teşekkür ederim, çok teşekkür ederim. Gerçekten gerek yoktu, zaten sana sahibim.

-Aslında bir şey daha var, diyerek elini arka cebine attı ve iki tane konser bileti çıkarttı. Los Angeles'da boş boş gezmeyeceğiz değil mi?

-Daha önce hiç konsere gitmedim, yani eğer opera sayılıyorsa birkaç kez.

-Bayılacaksın, dedi Taylor gülümseyerek.