Bölüm 46 7 Kasım 1995

146 19 31
                                    

Ertesi gün ikisi beraber Ashley'in gülerek yatağı sarsmasıyla uyandılar, tek boş yatağı o kaptığı için Hermione ve Taylor dün gece beraber yatmışlardı.

-Uyanın aşk kuşları, kahvaltı hazır. Tabii eğer birbirinizi yiyecekseniz ona karışamam.

-Sabah sabah başlama, dedi Taylor gözlerini ovalarken.

-Tabi tabi, aşağıda görüşürüz.

Taylor'un pek kalkmaya niyeti yoktu fakat Hermione onu çekerek kaldırmıştı.

-Ya, ne yapıyorsun dur.

-Kalksana, hadi aşağıya çağırıyorlar.

-Gitmek zorunda mıyız?

-Ne yani istemiyor musun?

-Aç değilim.

-Tamam da ayıp olmaz mı? Biliyorsun Ron'un annesi biraz...

-İnan bana umrumda değil, biraz daha yatmak istiyorum.

-İyi...

-Ne oldu?

-Bir şey yok bende gitmeyeceğim.

Taylor gülerek yatakta yarı oturur pozisyonda duran Hermione'yi kendine çekti,

-Biraz fazla hızlı fikir değiştirmedin mi sanki?

-Kes sesini.

-Kötü bir şey demedim ki.

Hermione kafasını onun boynuna koymuş tavanı izliyordu,

-Şey, şu okula dönünce konuşacaklarımızı neden şimdi konuşmuyoruz?

-Çünkü ben öyle istiyorum.

-Hadi ama! İlla çatlatacaksın değil mi?

-Hayır, sadece şu anları bozmak istemiyorum.

-Bozmak mı?

-Evet.

-Neden?

-Biraz düşüneyim; çıkacak muhtemel bir tartışma, beni öldüreceğini söylemen, bir ton da azar.

-Yine ne yaptın?!

-Hiçbir şey.

-Keşke inanabilsem.

-İnansaydın senden şüphe ederdim.

-Ne zaman rahat duracaksın?

-Tam şu anda duruyorum.

-Öf, iyi boş ver. Yararı yok.

-Aynen öyle.

-Elini uzatsana.

-Tutuyorsun ya zaten.

-Diğerini aptal!

Taylor sorgulamadan elini ona uzattı.

-Bu asla geçmeyecek mi şimdi? Onun bileğine kazınmış yazıya bakıyordu.

-Hayır, en fazla bu kadar.

-Nasıl yapabilir, bir öğrenciye nasıl işkence edebilir!

-Sihir bakanımızın kafasında beyin yerine muz olduğu için olabilir.

-Canın acıyor mu?

-Hayır, geçti sayılır.

-Peki yaparken, bunu yaparken acıdı mı?

ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱWhere stories live. Discover now