Bölüm 17 Düzenbaz

295 39 49
                                    

Taylor, Hermione, Harry, ve Ron son derslerinden çıkmışlardı, akşam yemeği için büyük salona girdiler. Fakat salon fazlasıyla karanlıktı, bunun nedenini Dumbledore'un birazdan yapacağı duyuru ile öğreneceklerdi.

Dumbledore kürsüden indi ve elleriyle salondaki tek ışık kaynağı olan meşaleleri söndürdü, artık ışık yayan tek şey kadehin mavi alevi olmuştu.

-Evet, görünen o ki kadeh şampiyonlarını belirledi. Dedi Dumbledore ve kadehten bir kağıt fırladı.

-Viktor Krum!

Bir tane daha,

-Fleur Delacour!

Ve sonuncusu...

-Cedric Diggory!

Dumbledore şampiyonların elini sıktı ve onları arkadaki bir bölüme gönderdi. Tam salon aydınlatılmaya hazırlanılıyordu ki kadehin alevleri kırmızıya döndü ve bir kağıt daha fırladı.

Dumbledore şaşkınlık içinde kağıdı aldı ve üstündeki ismi okudu.

-Harry Potter

Harry ilk başta ne olduğunu anlamadı, yerinden kalkmak istemedi ama gitmek zorundaydı.

(Buradan sonrası filmle değil kitapla aynı sşskpsjs Dumbledore agresif değil ve Harry'nin üzerine atlamıyor)

Harry yemek için büyük salona geri döndüğünde herkes ona öldürecekmiş gibi bakıyordu, "Hileci, Düzenbaz!" tarzı hakaretlere bile maruz kalmıştı. Ron dahil ona sinirle bakıyordu. Harry yerine oturduğunda:

-Ciddi olamazsın! O kadehe adımı attığımı düşünecek kadar aptal değilsin değil mi?

-Doğru, kesin atmamışsındır. Ben neyim ki zaten, Harry Potter'ın aptal arkadaşı.
Ron bunu dedikten sonra yanlarından kalktı ve Fred'in yanuna oturdu.

Hermione ise Ron gibi değildi fakat o da kuşkuya kapılmıştı.

-Hermione ya sen? Cidden bunu yapıyor musun?

-Bilmiyorum Harry, biraz düşünmeme izin ver. Dedi gücenmiş bir şekilde.

Harry sinirlendi ve masadan kalkıp Gryffindor hanesine doğru yürümeye başladı, karnı aç değildi.

Onun bu halini gören Taylor'da arkasından fırladı, portre deliğinden tırmandıklarında:

-Hey! Dur, sakin ol.

-Sakin mi olayım? Arkadaşım dediğim kişiler bana güvenmiyor ve sakin olmamı mı söylüyorsun?

-Kısa bir şok geçiriyorlar, alışacaklardır. Onları boş ver duruma odaklanman gerekiyor.

-Ne durumu? Diye karşılık verdi Harry.

-Yarışmak zorundasın, amacın kazanmak değil seni hayatta tutsak yeter.

-Peki sen bana inanıyor musun?

-İnanıyorum, sakin ol ve uyumaya git. Yarın bir şeyler düşüneceğiz.

...

Harry sabah uyandığında Ron zaten gitmişti, ama Taylor'u da bulamadı. Yalnız ve "ihanete(?)" uğramış hissetmenin verdiği gerginlikle kahvaltıya indi. Uzun süre sonra tek başına yemek yiyordu. Tabağı doluydu ama yemek yerine onlarla oynuyordu, düşüncelere dalmıştı, derken Taylor koşar adımlarla yanına geldi.

-Kusura bakma haber vermedim, sabah çok erken kalkıp kütüphaneye uğradım. Geçmişte yapılan turnuvaların görevlerini ve detaylarını araştırdım ama pek kullanışlı bir şey yok. Neredeyse her turnuvada görevler değişiklik gösteriyor.

ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱWhere stories live. Discover now