Bölüm 76 Gryffindor Kılıcı

104 20 12
                                    

Taylor gece nöbetini Harry'den devralmış fakat uyuya kalmıştı.

Dışarısı karlarla kaplı olduğundan son günlerde biraz üşütmüştü, kendisini sürekli uykulu hissediyordu.

Uykusunda geçirdiği birkaç saatten sonra iki kişinin konuşmasını işiterek uyanmıştı. İlk başta gördüğüne inanmadı. Birkaç kez gözlerini ovuşturduktan sonra tekrar baktı, Ron Weasley elinde Gryffindor kılıcıyla kanlı canlı karşısında duruyordu. Harry'de onun yanındaydı, ağzı kulaklarına varırcasına gülümsüyordu.

Taylor zıplayarak ayağa kalktı ve koşarak Ron'a sarıldı,

-Geri döndün demek ha? Ayrıca o kılıcı nereden buldunuz?!

-Çok uzun hikaye, dedi Harry saçını kurutmaya çalışırken.

-Onu yok ettik Taylor. Başardık, o kolyeyi yok ettik! Bir elinde Gryffindor kılıcı diğer elindeyse Taylor'a tuttuğu sarı madalyon vardı. Taylor aniden onu çekip aldı,

Taylor madalyonu incelerken üstlerinde hırkalarla Ashley ve Hermione kapıdan çıkıvermişti.

Ron ikisine de gülümsedi ve "Merhanba!" dedi.

Ashley birkaç saniyeliğine ona boş boş baktı, Taylor onun mutluluktan delireceğini düşünüyordu ama şu an sinirden göz kapağı titriyordu. Bir anda Ron'un üstüne yürümeye başladı.

-HAFTALAR SONRA ORTAYA ÇIKIYORSUN VE DEDİĞİN SADECE BU MU? SANA DA MERHABA RONALD WEASLEY.

Önce onu itti ve yerdeki yaprakları alıp onun suratına fırlattı, Hermione de arkasından gidip Ashley'i sakinleştirmeye çalışıyordu.

-Dediğin her şeyde haklısın, sadece sakin ol. Lütfen, benimle içeri gel. Sonra konuşursunuz, lütfen.

Hermione'nin onu kolundan tutup götürmesinin ardından üç erkek dışarıda yalnız kalmışlardı. Kısa süren bakışmanın ardından, "Kadınlar." dedi Ron ve üçü de gülmeye başladı.

Kahkaha sesi kesildikten sonra Taylor'un aklına bir şey dank etti ve unutmadan Harry'e sorma ihtiyacı hissetti,

-Harry, sana verdiğim asa hâlâ duruyor değil mi?

-Evet, onunla işin mi var?

-Hayır, sende kalsın. Bende bir tane daha var zaten.

-Taylor sana neden asa verdi ki Harry?

-Dün gece Godric's Hollow'daydık. Pek iyi bir macera olduğu söylenemez, diyerek cevapladı Taylor. Harry de başıyla onaylamıştı.

-İçeri giriyor muyuz? Donuyorum da. Dedi Harry ıslak saçını karıştırırken.

-Korkuyorum.

-Sakinleşecek Ron. Onu daha önce çok fazla kez çıldırttım.

-Sen öyle diyorsan...

Üçü beraber içeri girdiklerinde Ron'u gören Ashley salondan ayrıldı ve ranzasına gidip yattı, onun yüzüne bile bakmak istemiyordu. Hermione'de pek farklı sayılmazdı, ikisi beraber Ron'a karşı tavır koyuyordu.

Taylorla Harry ikisinin aksine fazlasıyla yumuşaktı, beraber oturup gece yarısına kadar güldüler. Ron'un dönüşü zor ve stresli günlerin üstüne ilaç gibi gelmişti, üçü de halinden pek memnundu.

...

Ron'un dönüşünden birkaç gün sonra, gecenin bir yarısı çadırdaki herkes uyuyordu. Taylor ve Hermione hariç, Taylor ranzasına uzanmış çizgi roman okurken Hermione dışarıda nöbetteydi. Taylor sıkıldı ve onun yanına gitmek için ayağa kalkıp ayakkabılarını giydi, birkaç metre yürüdükten sonra onun yanına ulaşmıştı.

ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin