• Müjde •

122 17 8
                                    

-Anne babam ne zaman gelecek?

-Birazdan burada olur Sel...

Hermione daha sözünü bitiremeden Taylor salonun ortasında belirmişti.

-Nabersiniz? Dedi yorgun bir sesle. Selene koşup beline sarıldı, Taylor'da eğilip onu kucağına almıştı.

-Neden geç kaldın?

-Disiplin kurulundaydım. James'i Minerva'nın elinden zor kurtardım, yoksa bir yıl boyunca büyü kullanmadan tuvalet temizlemek zorunda kalacaktı.

-Ne? Neden ne oldu? Hermione fazlasıyla şaşırmıştı.

-Büyük Salondaki bütün kadehlerin içerisine kusturan pastil atmış. Akşam yemeği kusmuk festivaline döndü, Minerva onun adını duyunca bile kötü oluyor. Geçenlerde de benim dersimde tezek bombası patlatmıştı. Onu bir süre Fred ve George'dan ayrı tutmamız gerek, gerçekten.

-Oha. Belki de Harryle Ginny'i karşına alıp konuşmalısın.

-Hayır Hermione, o daha çocuk. Sadece eğleniyor, bunun için birilerine ispiyonlamaya gerek yok. Ama biraz fazla fırlama olduğu kesin, bir şekilde idare edeceğiz.

-Aç mısın?

-Siz yediniz mi?

-Hayır, Selene seni beklemek istedi.

-O zaman yiyebilirim.

-Tamam, siz oturun hazır olunca ikinizi çağıracağım.

-Yardım istemediğinde emin misin?

-Eminim, biraz birlikte vakit geçirin.

-Peki, Selene günden güne daha çok ağırlaşıyorsun sanırım çikolatayı azaltsan iyi olacak, dedi kucağında olan kızına dönerek.

-Baba!

-Şakaydı, sadece... Biraz hızlı büyüyorsun. Saçının yeni rengini kime borçluyuz?

-Ashley teyzeyle beraber yaptık, beğendin mi?

-Gözlerinle uyumlu olmuş, bence mükemmel.

Taylor ağır adımlarla salona yürüdü ve beraber kanepeye oturdular.

-Baba yarın Albusla Bruce'u alıp bizi lunaparka götürür müsün?

-Lunapark mı? Şey, olur tamam. Yemekten sonra Harryle Ron'a yazarım. Belki Lily'de gelmek ister.

-Lily Ginny Teyzeyle beraber büyükannesine gitti. Burada değil.

-Peki öyleyse, üçünüzü götürürüm. Bu arada, şunu unutmadan vereyim, diyerek elini ceketinin cebine attı ve bir zarf çıkardı. James sana gönderdi.

-Bu ne?

-Bilmiyorum açmadım. Muhtemelen bir mektup.

-Baba, ben ne zaman senin yanına geleceğim?

-Benim yanıma mı?

-Hogwarts'a, artık sabredemiyorum.

-Bir yıl daha kaldı Sel. on bir yaşına bastığın zaman mektubun gelecek.

-Bir yıl daha mı? Daha çok var!

-Göz açıp kapayıncaya kadar geçecek.

Taylor bunu dedikten sonra Selene gülerek göz kırptı.

-Hani? Geçmedi!

-Biraz daha yavaş açıp kapatmayı dene.

-Yine olmadı!

-Daha yavaş.

-Olmuyor!

-Hâlâ çok hızlı yapıyorsun.

-Ne kadar yavaş olmalı?!

-Bir yıl sürecek kadar.

-Komik değilsin baba!

Hermione yemeği hazırlamış mutfağın tezgahından gülümseyerek onları izliyordu.

-Yemek hazır!

Onun çağrısından sonra ikisi de kalkıp mutfağa gitti. Bir yandan sohbet edip diğer yandan da yiyorlardı. Taylor'un yaptığı birkaç şaka ikisini de gülme krizine sokmaya yetmişti. Yemekleri bittikten sonra Taylor yukarı çıkıp kıyafetlerini değiştirdi. Odadan çıktığında Hermione hâlâ banyodaydı. Taylor ağır adımlarla aşağıya indi ve mutfağa gitti, yığılmış bulaşıkları görünce onları birinin yıkaması gerektiğini düşündü. Suyu açıp yıkamaya başlamıştı, dakikalar akıp gitti ama dağ şeklini andıran yığın hâlâ azalmış gibi görünmüyordu. Birkaç dakika daha geçtikten sonra solundan gelen bir sesle irkildi.

-Taylor, dedi Hermione durgun bir sesle.

-Efendim.

-Sana bir şey söylemem gerekiyor.

-Bir şey mi oldu?

-Hayır, aslında evet. Bilmiyorum, sadece söylemeliyim.

-Hermione beni korkutmaya başlad...

-Hamileyim.

Hermione bunu dedikten sonra Taylor birkaç saniyeliğine duraksadı, ardından yıkamakta olduğu tabağı bırakıp ıslak elleriyle Hermione'ye sarıldı.

-G-Gerçekten mi?

-Gerçekten.

-Ne zamandan beri biliyorsun?

-Birkaç hafta oldu, ne tepki vereceğini bilemedim.

-Sence nasıl tepki verebilirdim Hermione? Sence de harika değil mi? Dedi gülümseyerek.

-Evet, harika. Hermione'de gülümsemesine karşılık verip onu öpmüştü.

-Selene bayılacak.

-Kesinlikle.

ʜᴀʟꜰ-ʙʟᴏᴏᴅ ʙʟᴀᴄᴋ ~ ꜱᴏɴ ᴏꜰ ʀᴇɢᴜʟᴜꜱWhere stories live. Discover now